Mini Bölüm

83 9 0
                                    

Resimdeki Alya

"Benim!"dedim, gözlerimi mavi orkideye diktiğimde. Zafer kazanmış edasıyla bana güldü ve çiçeği elime tutuşturdu. Üstümde ne isim ne de başka bir şey vardı. Sadece canlı, küçük saksıda, mavi bir orkide. Özellikle eline dokundum ama kimin yolladığını göremedim. Kaşlarımı çattım.

"Kim gönderdi?"diye sordum ama adam omuz silkti. Koyu, gür saçlarını karıştırıp arkasını döndü ve gitmeye başladı. Elimde çiçekle kalmıştım. "İyi de bu ne şimdi?"

"Gizli bir hayranın var. Asıl garip olan cadı olmana rağmen bunu bilmiyor olman."dedi, sesinde ima vardı. Bunu biliyormuşum fakat ona söylemek istemiyormuşum gibi davranıyordu. Bana kibar olmayan ve Çakıl'a yakışmayan bir şekilde baktı. Kaskını hızlıca kafasına geçirip motorunu çalıştırdı. Daha ben kendimi savunmadan gitmişti. Kendimi yaramaz, sürekli gereksiz şeyler yapan biri gibi hissediyordum. Etrafta insanlar bana bakıyorlardı, hep beni ve kurtları görüyor fakat anneme asla söylemiyorlardı. Belki de annemin haberi vardı fakat bana beni etmiyordu ki bu anneme göre bir davranış değildi. Elimde mavi orkideyle başımı yere dikip apartmana girdim. Hayatımda aldığım ilk çiçekti ama buna bile sevinememiştim. Normalde merdivenleri tercih etsemde bugün asansöre binmiştim. Annem kapıya açınca hislerinin bana geçeceğini umursamadan ona sarıldım. Sadece biraz sevgi istiyordum ben daha on yedi yaşındaydım, altı gün sonra on sekizime girecek olsam bile. Aybars geleceği için aşırı heyecanlıydı ve bu hisleri içimdeki o depresyon içinde bulunan tarafı öylesine gölgelemişti ki gülümsemeden edemedim. Geri çekilip bana dünyayı kurtarmışım gibi baktığında iyice neşelendim. Onu kırıyordum, bizim için yaptıklarına rağmen ona soğuk davranıyordum. Bunu cadı olduğum için yapıyor olsamda onun için haksızlıktı. Ben ne kadar sevgiye ilgiye muhtaçsam o da öyleydi.

"Hoş geldin."dedi yere bıraktığım mavi orkideyi eline aldı. Onun için aldığımı düşünüp iyice heveslendi. Ayakkabılarımı çıkarıp ev botlarımı giydim. Alya'ya öpücük atmayı da es geçmedim.

"Yemek masasına koyarsan güzel gözükür."dedim, odama geçerken. Bana geldi ama kimin gönderdiğini bilmiyorum demekten daha iyiydi. Annem ona benden çok daha iyi bakardı. Arkamdan "Teşekkürler." dedi ve gülümsedi. Alya ikna olmayınca peşimden geldi. Odama girdikten sonra arkamdan içeri girip kapıyı kapadı. Onu umursamadan üstümdekileri çıkarmaya başladım. Masanın kenarına yaslandı, üstümü değişene kadar bekledi.

"Ee?"dedi, sonunda. Tişörtümü kafamdan geçirince. Parmağıyla kalem kutumu karıştırırken bu olayı normal kılma çabası beni güldürmüştü. "Cadım annesine çiçek büyüsü mü yapıyor?! Biliyor musun, bu haksızlık! Evin gözdesi ben olmalıyım, canımı sıkıyorsun. Komik değil..."dedi. Sahte bir gerginlik yaratmaya dikkatimi çekmeye çalışıyordu. Gülümsemem genişlerken gözlerimi kaçırdım.

"Merak etme Alya, her zaman çiçek getirsem bile evin gözdesi yine sen olursun. Küçük kardeşlerin kaderi bu. Çiçek meselesine girersek de ben almadım. Sanırım, gizli bir hayranım var."diye cevap verdim. Diğer kızlar bu çiçek olayı için sevinirdi ama belirsizlik benim için maalesef tehditti. Bana kirpiklerinin altından baktı, dahasını istediğini fark etmiştim fakat omuz silkmek ile yetindim. "Nasıl hissediyorsun, Aybars'ı sana söylemediğim için özür dilerim. Cadı özelliklerim yüzünden öğrenmek zorunda kalmıştım yine de annemin söylemesinin doğru olacağını düşündüm."diyerek konuyu değiştirmeye çalıştım fakat o bakışlarını aynı şekilde sürdürünce bunun işe yaramadığını anlamış oldum.

"Sabah muhteşem olgunluktaki kız rolün bunu kanıtlamıştı zaten. Annem de sevgili yaptığına göre artık senin sevgilin ile tanışabiliriz. Tabi, o bir kurt değilse."dedi. Bu sefer bende ona kirpiklerimin altından bakmaya başladım. Neden kimse bana inanmak istemiyordu. En sonunda kötü kardeş tavırlarını bırakıp bana gülümsedi. Endişelenme der gibi baktı ve beni odamda yalnız bıraktı.

LOYA | Düşler Sokağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin