"Yaa."dedim. Hala onunla kız gecesi yapabileceğimden emin değildim. Susuzluğunu tamamen giderip geldiği için sanırım bir sıkıntı yoktu. Gözlerimde endişeyi fark etmiş olacak ki büyük bir kahkaha attı hatta babamlar duyacak diye korktum.
"Acaba şuan sana saldırsam ne olur? Ev hala büyülü olduğuna göre duvara yapışırım ya da ölürüm, ha?"dedi, şakayla. Bunun cevabını bende bilmiyordum tam bir muallaktı. "İlk defa senin gibi bir cadı görüyorum. Normalde cadılar senin gibi saf değildir, cadılığın bütün o inceliklerini bilirler ve bize karşı hep soğukturlar."dedi ve düşünceye daldı. Alnı hafifçe kırıştı. Acaba içinden ne geçiyor diye düşünmeden edemedim.
"Sanırım ben hiçbir zaman öyle bir cadı olamayacağım. Olabildiğim en soğuk halim bu."deyince ikimizde güldük. Yatağıma uzandık, onunki gibi büyük bir yatak olmamasına rağmen sığmıştık çünkü o ufacıktı. "Ağabeyin buraya geleceğin için sana kızmadı mı?"dedim. Kurt adamlar için azalıyorsa bir cadı ile arkadaşlığına da azarlayabilirdi.
"Garip ama hayır. Hiçbir şey demedi. Kurt adam olabilir diye Uras'a beni bırakmasını rica etti."dedi. Uras deyince Uras'la ilgili bir şey anlatmadığını düşünüp sinsi bir gülücük yolladım. "Soru yağmuru mu?"dedi.
"Uras ve sen. Yani..."dedim. Ben kem küm edince sözümü bitirmeden konuşmaya başladı.
"Elara için soruyorsan üzgünüm, o kapıldı."deyip yarım ağızla güldü. Elara'nın duygularını farketmişti demek. Hayır der gibi kafamı salladım. Merakla bana baktı.
"Sizin hikayenizi soruyorum, hem Elara ondan vaçgeçti."deyince anladım bakışı attı bende Uras konusunda hassasiyetini anlamış oldum. Yan dönüp yumruk yaptığı eline kafasını yasladı. Böylece bana odaklanmış oldu.
"Uras ilk olarak ağabeyimin arkadaşıydı, onunla Londra'da tanışmıştı. O da senin gibi Türk. Sana onların arkadaşlık maceralarını anlatayım. Uras çok zengin, haliyle bir sürü düşmanı olan ailenin üçüncü çocuğuydu ve eğitim için Londra'daydı. Ağabeyim onun koruması olmak için babasından yüklü bir para almıştı ama Uras'ı bir savaşçı gibi yetiştirildiğinden haberi yoktu. Bunu Uras'ın saldırıya uğradığını gün öğrendi. Birlikte on altı kişiyi halledince birbirilerine kanları kaynadı. Tabi ağabeyimde vampir olduktan sonra ilk defa bir insan ile arkadaş olduğu için ondan kopamadı çünkü Uras onun ne olduğunu bildiği halde bunu önemsememişti. Bizde ağabeyim sayesinde tanıştık. Önceleri ağabeyim için birbirimizden uzak dursakta ağabeyim sonunda bizi bir araya getirdi. Nasıl vampir olduğunu sorarsan biraz ailesi yüzünden biraz da benimle daha fazla vakit geçirebilmek için. Ona defalarca zorluklarını anlatsamda vazgeçmedi. En azından pişman olmadığı için memnunum"dedi. Onunla bağları çok kuvvetliydi ve bu her haliyle o kadar belliydi ki.
"Birileri çok aşık."dedim. Bütün içtenliğiyle güldü ve parmağıyla biraz işareti yaptı. Vampir ve insan kız gecesi sona ermiş gibiydi. Benim gözlerimledeki ağırlık artık önlenemiyordu ve yanımdaki melek yüzlü vampire rağmen yavaşça teslim oluyordu.
"Bilmiyorum..."
"Ne demek bilmiyorum Karya! Sadece biraz..."
"Hayır, bu ne gibi bir sonuç doğurur bilmiyoruz. Hem neden o?"
"Gidiyoruz, zaten her şey mahvoldu." Evet, gece uyku sersemi anlayabildiklerim sadece bunlardı. Tan ve Karya'nın son sözleri. Uyandığım zaman Karya çoktan gitmişti ve bir hafta boyunca hiç gözükmemişlerdi. Bir amaçları vardı belkide, Karya bana karşı hep bu yüzden böyle iyiydi diye düşünmeden geçemiyordum. Sanırım, planları suya düşmüştü. Bana istediklerini yapamamışlardı ya da planları beni ayaklarına getirmek istemelerimi bilmiyorum... Kurt adamlarda vampirlerin yokluğunda iyice gözden kaybolmuşlardı. Nedenini bilmiyorum ama neredeyse hiç simge göremiyordum birkaç gündür, büyü kitabım rafa kalkmış Enise unutulmuştu. Çok garipti. Alya bana karşı hala soğuktu ve hiçbir şey söylemiyordu. Adım atmama da izin vermiyordu. Kafamı dağıtmak için babamla önce pazar keyfi yapıp sonra dayanamayıp resim yapmaya başlamıştık. İyi gelmişti, hemen akşam olmuştu ve annem bizi almaya gelmişti. Babam ile ayrılmak bu hafta biraz zor olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOYA | Düşler Sokağı
FantasyGözlerim açık yatakta öylece uzanıyordum ve annemin gelip beni kaldırmasını bekliyordum. Tam iki dakika yirmi iki saniye sonra yanımda olacaktı yani öyle hissetmiştim. Cadılık ile ilgili pek fazla bilgim yoktu efsanelerde kan bağıyla aktarıldığı duy...