Okuyan ve oy verenler sizi çok teşekkür ediyorum ve kocaman öpüyorum.Yeni kitabıma bakmayı unutmayın.Bu bölüm kısa olduğunun farkındayım.Diğer bölüm bunun kadar kısa olmayacak.İyi okumalar :)
Gözlerim mavi gözlerine kilitlendi.Kalbimin ritmi hızlanmıştı.Karşımdaki insanın
şurada tuzla buz edip yok etmek istedim ama lanet olası vücudum kaskatı kesilmiş hiç hareket etmiyordu.Yüzünü incelediğimde bana yine alaycı gülümsemesini gösterdi.
"Kardeşim? Umarım beni içeri almayı düşünüyorsundur.Beklemeyi sevmem bilirsin."
Göz kırpıp yanağımdan makas aldı.Reflekslerim devre dışı olmuş hiçbir şey yapamıyordum.
Kenara çekilip geçmesi için yol verdim.Tanrım mutfakta Mete vardı! Hızlıca kolunu kavrayıp mutfağa girmesini engelledim.
"Burada ne işin var senin?!"
Kolunu çok sıkmış olmalıyım ki yüzünü buruşturdu.Sıkıntıyla kumral saçlarını eliyle karıştırdı.
Üvey olmamız ciddi sıkıntılara yol açıyordu.Baran uyuşturucu kullanıyordu küçüklüğümde onu hastanede ziyaret ederdik fakat bağımlı olduğu için almadığı zamanlar kendine zarar veriyordu.Bu yüzden beş yaşımdan bu yana onu hiç görmemiştim.Tedavisi bittiğine göre Amerika'da hayat kurmuş olmalıydı.
"Kardeşimi özlemiş olamaz mıyım? Mutfaktaki çocuğu görmediğimi sanma aksine benden daha meraklısı olduğunu görmek beni duygulandırdı."
Sinirden vücudum zangır zangır titriyordu.Bana dolaylı yoldan sürtük olduğumu ima etmesi sinirlerimi bozmuştu.
"Bana bak! Seninle hiçbir yere gelmiyorum.Def ol evimden!"
Cık cıkladı."Kardeşimi almadan hiçbir yere gitmiyorum kolaysa at hadi?"Yüzünde alaycı gülüşü hiç eksik etmeden merdivenlerden çıkmaya başladı.Bir bu eksikti! Mete onu görürse iyi olmayacağını biliyorum ama üvey kardeşim olduğu için anlayış gösterirdi.
Gösterirdi değil mi?
"Hey! Kim gelmiş?"
Mete'nin seslenmesiyle irkilerek bu düşünceleri başımdan kovdum.Şimdilik rafa kaldırmak en iyisiydi fakat bir sorun vardı.
Mete onun burada olmasını nasıl karşılayacaktı?
"Öncelikle dışarıya çıkmaya ne dersin? Hem havanın güneşli olduğu yazıyor bu iyi gelir."
Mete saçmaladığımı farketmemesi için içimden dua ediyordum.Lütfen irdeleme Mete lütfen!
"Çıkalım bakalım ama kaçmanın bir anlamı yok onu gördüm."
"Ne?"
Mete kolumdan tutup ikimizi de dışarıya çıkardı.İlerideki banklara oturduktan sonra boğazını temizledi.Ona dikkatlice bir şekilde bakıp ne olduğunu kavramaya çalışıyordum.
"Biliyorum."
Ona anlamadığımı belirten bir yüz ifadesiyle baktığımı farkettiğinde konuşmasına devam etti.
"Onun geleceğini biliyordum Arya.Nicholas'la itibara geçmiş seni bulmak için."
Sinirden sağ ayağımı yere vuruyor dudaklarımı dişliyordum.
"Ve sizde ona yardım ettiniz öyle değil mi?"
Mete'nin gözlerinde özrün kırıntılarını görebiliyordum fakat ihanet vücudumu bozguna uğratmıştı.Arkadaşlarımı ailem yerine koyduklarımın hepsi bana arkasını dönmüş gitmemi istiyorlardı.
"Üzgünüm demeyeceğim Arya çünkü bunun ne kadar ağır olduğunun farkındayım.Söylesem de affetmeyeceğini de biliyorum ama şunu unutma,"
Kolundaki elini çekip ellerimi tuttu.
"Daima arkanda olacağız hepimiz.Selin, Emily, Nicholas ve ben."
Gözlerim bulanıklaşmıştı.Bir damla gözyaşı sol yanağımdan yavaşça süzüldü.
"Onunla gitmen en doğrusu olduğundan şüpheliyim fakat üvey olsada o senin kardeşin.Benimle ölene kadar yaşayamazsın Arya.Hepimiz büyüdük ve kariyerimiz,eşlerimiz hatta çocuklarımız olacak beni de anlamanı istiyorum.Ailen beni sana emanet etti fakat kardeşinin gelmesi planlanmış bir şeydi.Beni anlıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KURALSIZLAR~
Teen FictionKuralsız bir hayat.Üniversiteli bir grubun,kuralların ne kadar saçma ve gereksiz olduğunu herkese göstermeye çalışsa da insanların çoğu bunu kabul etmiyor.Arya bu kuralları takmayan biri.Onların bu inişli çıkışlı maceraları KURALSIZLAR 'da.