Boşluk...
Saatlerce uçağın penceresinden bakıyordum.Hissettiklerim birer boşluk ve hiçlikten ibaretti.
Amerikaya olan yolculuğumuzda hiç konuşmamış birşey de yememiştim.Açlıktan karnıma ağrılar girsede umrumda değildi.
Kalbim o yükü kaldıramayacak hale gelmiş ezilip büzülmüştü.Baran benimle konuşmaya çalışıyordu fakat çabaları boşunaydı.Onunla olmak istemediğimi bildiği halde beni güldürmeye çalışıyor sevdiğim pastalardan getiriyordu bense hepsini tersliyor hiçbir şey demiyordum.Sanki konuşmayı unutmuş gibi tek bir ses bile çıkaramıyordum.Arkadaşlarımdan da yediğim kazık beni doyurmuştu.
"Arya bak aşağıya.Ne güzel değil mi?"
Tepki vermeden aşağıdaki küçük ışıklara baktım.Hepsi minik ve güzel sıralanmış evlerdi.Uçakta olduğumuz için fazla gözükmüyordu.Baran sıkıntıyla ofladı.Beni konuşmayacağımı anlayınca koltukta geriye yaslanıp gözlerini kapattı.
Bende kaldığım yerdeki müziği değiştirip daha slow tarzda müzik açtım.Müzik eşliğinde derin bir uykuya daldım.*
"Valizleri yukarı çıkar Nancy."
Tıkırtılardan yarı uykulu bir şekilde bir gözümü açtım.Tanrım! Burası da neresiydi?
"Sonunda uyanmayı teşrif etmişiz uykucu.Hadi kalk daha çok işimiz var seninle!"
Kafamı yastığa vurup gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Ben hiçbir yere gitmiyorum.Kendi işini kendin hallet!"
"Okulunu merak etmiyor musun kardeşim?"
Bir dakika?
"Oradaki okuluma ne yaptın?"
Hafif tebessümle beni izliyordu.
"Korkma fıstık.Kaydını aldırdım daha iyi bir üniversiteye kaydettim.Çok beğeneceksin."
Yaptığı kinayeyle burnumu kırıştırdım.Hem ben okulumu beğeniyordum ona fikrini sormamıştım bile!
"Her neyse ben gelmiyorum.Kendi çapında takıl sen."
"Hiç değişmemişsin Arya.Hala inatçı keçinin tekisin."
Ona gözlerimi belerterek baktım.
"Kapa çeneni Baran.Sen buraya geldiğime şükret.Aksine orada hayatıma devam ederdim."
Baran gözlerini devirdikten sonra yanıma ilerledi ve birden kucağına aldı.
"Bırak beni hayvan! Seninle gelmiyorum ben, ne bok yersen ye!"
Arabanın anahtarlarını alıp cebine koydu.Kapıyı kapattıktan sonra ilerideki siyah jeep e doğru
yürümeye başladı.
"Bende sana bayılıyorum ya(!)"
Etrafımızdaki renkli evler yeşillerle birleşmiş harika bir zarafet çıkarıyordu.Gökyüzü yine güneşe küsmüş kara bulutlarını etrafa sarmıştı.Her an yağmur yağabilirdi.Baran ön koltuğun kapısını açtıktan sonra beni yavaşça yere indirdi.Üstümü başımı düzelttikten sonra ona korkunç bir bakış atıp yerime geçtim.O da diğer koltuğa yerleştikten sonra arabayı çalıştırdı, son defa arkama bakıp bu uyumu beynime kazıdım.Okula hergün o birakmayabilirdi en azından kaybolmama şansım olmuştu.
"Özel üniversitede okumak için biraz durgun ve mutsuz değil misin?"
Özel lafını boyunca midemin içinde garip bir sızı belirmişti.
Hiçbir zaman özel bir okula gitmemiştim ve oradaki ortamın nasıl olacağını az buçuk tahmin edebiliyordum.
"Beni devlet üniversitesine kaydet aksi taktirde olay çıkartacağımı biliyorsun kardeşim."
Bilerek söylediğim imayı görmezden gelip arkamızdaki arabaya sinyal verdi.Sağ tarafa döndükten sonra bana doğru kafasını çevirdi.
"Burası oraya hiç benzemez Arya.Kuralları katı ve disiplinleri ağır.İster sorun çıkar ya da çıkarma bundan başka şansın yok.Buranın sahibi benim en yakın arkadaşım.Saygılı olmanı bekliyorum senden."
Gözlerim devirip camı indirdim.
Soğuk hava ciğerlerime işledikten sonra kafamı çıkartıp insanların haline güldüm.Hepsi telaşlı bir şekilde işine yetişmeye çalışıyor bazıları ise çocuklarını okula göndermeye çalışıyordu.
Arkamdan bir kol bedenimi çekip yerime oturtturdu.
"Uslu dur güzelim yoksa o kafanı yerinde bulamayacaksın."
Ona dil çıkarıp sessizce yerime oturdum.*
"Arya istersen okulu incelemen için görevli öğrenciyi çağırayım."
Bir saattir burada oturmuş Baran'ın müdür denen arkadaşıyla üniversite kaydını yaptırmasını ve geleceğim ile ilgili bir takım saçma sapan şeyler konuşuyorlardı.Artık daraldığımı hisseden müdüre en içten gelen gülümsememi gönderdim.
"Biliyorsunuz ki burayı hiç sevmedim.Okulun özel olması yetmezmiş gibi bebek muamelesi görüyorum.Okulu kendimde gezebilirim."
Adamın şok olmuş ifadesi beni tatmin etmişti belli ki bunu beklemiyordu.Baran uyarır gibi hafif öksürdü ve Harry denen yarı aksanlı müdüre döndü.
"Bundan sonrasını biz halledebiliriz.Yardımın için teşekkür ederim Harry."
"Önemli değil kardeşim."
Ellerini tokuşturduktan sonra yaptıkları hareket havalı gelmişti.Eski müdürüme hiçte benzemiyordu.Ne zaman onu görsem sinirli ifadesiyle etrafı gezer kendini eğlendirici şarkılar açardı.İğrenç!
"Sınıfına geç fıstık çıkışta seni alırım."
"Boşuna gelme Baran kendi ayaklarım var ve yürüyebilirim.
Bir de burayı seveceğimi düşünme en kısa zamanda buradan gitmek istiyorum."
Pişkince sırıtıp arkasına döndü omzunun üzerinden baktı.
"İleride bu dediğine pişman olacaksın Arya."
Önüne döndükten sonra arabaya doğru ilerlemeye başladı.Pişman olmayacaktım.En fazla ne kaybedebilirim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KURALSIZLAR~
Teen FictionKuralsız bir hayat.Üniversiteli bir grubun,kuralların ne kadar saçma ve gereksiz olduğunu herkese göstermeye çalışsa da insanların çoğu bunu kabul etmiyor.Arya bu kuralları takmayan biri.Onların bu inişli çıkışlı maceraları KURALSIZLAR 'da.