"Emir'in ağzından"
" Derin! " Diye bağırıp Derinimin yanına koştum gözleri kapalıydı, ölüyordu benim yüzümden ölüyordu!
Ağlamaya başladım, hayatında hiç ağlamayan Emir Sert ağlıyordu... Hayır! Onun ölmesine izin veremem! Onu kendime affettirmeden ölemez! O beni bırakmaz! O sevdiği adam üzülmesin diye ölmez! Yapmaz, o da beni bırakamaz!Hemen Derin'in elleriyle ayaklarını çözüp kucağıma aldım. Yüzü kireç gibi olmuştu. Allah'ım yalvarırım sana yaşasın diye içimden dua ediyordum. Derin'i aldığım gibi depodan çıktım. Buğra da adamlarla konuşuyordu. Derin'i öyle görünce şaşırdı başta ama hemen atlatıp koşarak yanıma geldi.
"Buğra arabayı çalıştır adamlara da de Cenk kaçtı sağ sağlam yakalayıp bizim depoya kapatsınlar." dedim Buğra'da kafa sallayıp arabaya binip çalıştırdı. Bende Derin'le arkaya binip Derinime baktım. Hepsi benim yüzümdendi. Ya ölürse ne yaparım ben. Onsuz olamam ki ben, o olmadan tamamlanamam ben. Lütfen Derin dayan hele ki benim seni sevmediğimi sanarken ölemezsin Derin... Sana âşık adamı yalnız bırakamazsın...
Sonunda hastaneye gelmiştik kapıyı açıp Derin'i kucağıma alıp koşarak hastaneye girip "Yardım edin!" diye bağırdım. Hemşireler ve doktorlar gelip Derin'i sedyeye yatırdılar ve ameliyathaneye sürmeye başladılar, bende peşlerinden koşuyordum. Bir hemşire "Bundan sonra gelemezsiniz bekleyin." Dedi. Oradaki sandalyeye oturup ağlamaya başladım... İlk tanışmamız geldi aklıma. Ne kadarda korkmuştu benden, sonra arkadaşlarla otururken onu kafede gördüğüm geldi aklıma. O deniz gözlerine bakıp nasıl da kaybolduğum... Ona ilk sarılmam geldi aklıma, bırakmak istemiyordum sonsuza kadar onu sarmak istemiştim. O kokusunu içime çekip bir daha bırakmak istememiştim... Hele ilk öpüşmemiz dudaklarının tadı hala aklımda... Hayır, bizim öykümüz bu kadar kısa olamaz. Biz daha çok şey yaşayacağız, kitaplara sığmayacak bizim aşkımız...
"Bırakma beni!" Diye bağırıp duvara vurmaya başladım. Elimden kan akmaya başlamıştı ama umurumda değildi. Derin orda acı çekerken hiçbir şey umurumda değildi. Vurmaya devam ederken Buğra gelip beni tutu.
"Tamam abi yaşayacak, ama sen böyle yaparsan o daha çok Üzülmez mi? Sakin ol hadi." Dedi sarılarak bende sarıldım, ayrılınca sandalyeye tekrar oturdum. O sırada Ezgi ve yanında bir oğlan endişeyle buraya geliyordu. Ezgi beni görünce daha çok ağlamaya başladı ve yanıma gelip bağırmaya başladı.
"Sen nasıl bir pisliksin! Hem kızdan ayrılıyorsun hem de gelmiş burada oturuyorsun! Eğer ona bir şey olursa seni öldürürüm! Anladın mı? Eğer kardeşime bir şey olursa seni gebertirim! O şuan senin yüzünden içerde! Hepsi senin suçun! Ona bir şey olursa katili sensin !"
Sonunda yanındaki oğlan onu sakinleştirip karşıdaki sandalyelere oturdular ve o oğlan konuşmaya başladı.
" Tamam Ezgi sakin ol... Ben biliyorum Derin güçlü bir kız biz onla neler atlattık bir bilsen bu ne ki? O çok güçlü yine üstesinden gelecek o her zaman üstesinden geldi hem bizi bırakmaz o."Bu oğlan da kimdi? Derin'i nerden tanıyordu? Neyse bu konuyu sonra düşünürüm şuan tek düşünmem gereken Derinimin oradan çıkıp ona sımsıkı sarılmam...
3 saat sonra...
Derin hala çıkmamıştı ve hiç kimse bir şey demiyordu. Yok, yeter dayanamıyorum gireceğim ben. Tam kalkmış ameliyathane ye girecektim ki sonunda bir doktor çıkıp bizle konuşmaya geldi.
"Derin Birsen'in yakınları siz misiniz?"
" evet. Nasıl? İyi mi ?" Diye sordum doktora.
"Çok kan kaybetmiş. Bir kurşun karnına biride kalbinin hemen altına gelmiş. Zor oldu ama ameliyat başarılı geçti. Derin hanım yoğun bakıma alınacak. Uyanması uzun sürebilir şimdilik bu kadar geçmiş olsun." Deyip gitti. Oh Allah'ım çok şükür yaşıyordu. Bırakmamıştı beni... Ezgi'yle o çocuk birbirine sarılıp sırıtıyordu. Ne de olsa Derin gitmemişti bırakmamıştı bizi... Ameliyathanenin kapısı açıldı ve Derin sedyede çıktı. Hemen yanına gidip elini tutum. Bir odaya doğru ilerlemeye başlarlarken bende mecburen elini bıraktım. Derin'i odaya bıraktıktan sonra hemşire çıktı.
"Girebilir miyim?" Diye sordum.
"Üzgünüm durumu kötü olduğundan göremezsiniz ancak pencereden bakabilir siniz iyi günler." Deyip gitti. Olsun Derin yaşıyordu ya buda yeterdi.Ertesi gün sabah saat 7 civarı
Halla uyanmamıştı Derin. Doktor demişti bünyesi zayıf olduğundan geç uyanır diye ama onun gözlerine bakmadan, elini tutmadan, kokusunu içime çekmeden, sesini duymadan daha ne kadar dayanacağım. Bu arada Ezgi'yle o oğlan burada kalmış gitmemişti. Hadi Ezgi neyse de şu oğlan neden kalıyorsa neyse Derinim iyi olsun yeter...
Birden Derin'in olduğu odadan garip sesler gelmeye başladı. Hepimiz birden pencereye dönünce Derin'in yanında ki makinenin çizgileri düzdü... Yoksa hayır hayır Derin ölemez. Olmaz böyle bir şey... Bu arada doktorlar ve Hemşireler koşarak içeri girdi ve bir hemşire gelip perdeyi kapattı. Allah'ım nolur yaşasın ben onsuz olamam ölürüm ben canımı kaybederse biri nasıl yaşar ki? Nefesim olmadan ölürüm ben. Kalbim olmadan yaşayamam ben! Derin beni bırakmaz! Yapmaz! Kıyamaz ki bana. O üzülmemi istemez...
Bir o tarafa bir bu tarafa yürümeye başladım ama hala doktor çıkmamıştı. Bu arada o ses kesilmişti ve içerden doktor çıktı. Koşarak yanına gidip koluna yapıştım.
"Yaşıyor dimi? Bırakmadı beni?" Diye sordum ağlayarak doktorsa biraz duraklayıp kafasını eğerek konuştu.
"Üzgünüm elimizden geleni yaptık ama Derin Hanım öldü. Başınız sağ olsun."
İşte ölmüştüm. Bizim hikâyemiz ölümmüş meğer. Nefesini kaybederek ölmek.
Merhaba arkadaşlar. Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada diğer Hikâyem Cellat'ın Mezarlığı'na bakmanızı tavsiye ederim. Profilimden bulabilirsiniz.
Multi = Derin ve Ezgi
Şarkı = Manga= Her aşk ölümü tadacak04.10.15
S.K.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)
Romance20.07.2020 ROMANTİZMDE 5. SIRADA Diğer hikayem BENİ SEV'de hepinizi bekliyorum. Biyografimden bulabilirsiniz. Eğer bu kitabımı beğendiyseniz onu da beğeneceğinize eminim. Ateş çıkaran mavi gözlerinde kaybolduğum kadındı o , Bense o gözlerle yanan ad...