"20. Bölüm Affetsem mi ?"

3.2K 359 24
                                    

"Derin'in ağzından"

Kapı tıklatılıp içeri Ezgi girdi ve "Kanka doktor bugün çıkabileceğini söyledi. Çıkış işlemlerini halledip, gelip üzerini giymene yardım ederim tamam mı?" dedi gülümseyerek. Bende ona gülümseyip
"Tamam kanka." dedim. Ezgi çıkınca düşünmeye başladım... Uyanalı üç gün geçmişti ve bugün taburcu oluyordum. Bu üç günde Ezgi'yle Can benle çok ilgilenmişti, arada sırada da Buğra geliyordu ve Ezgi'yle didişip bizi güldürüyordu.

Emir'i sorarsanız... Üç gündür yanıma geliyordu ve bana kendisini affettirmeye çalışıyordu... Ama bu sefer kolaycana affetmeyecektim. En azından bana her şeyi anlatana kadar... Hem de katildi... Baba katili... Babası ne yapmış olabilir ki öldürdü onu?

Eskiden babasını sorduğumda konuyu hemen değiştirirdi, şimdi anladım neden hemen konu değiştirdiğini... Ne yapacağımı, ona nasıl davranacağımı hiç bilmiyorum... Kapı açılınca oraya döndüm Ezgi gelmişti.

Giyinirken yaram sızlasa da çok acımamıştı zaten ertesi gün dikişler alınacaktı. Yavaş yavaş ayağı kalktım Ezgi'de koluma girdi. Kapıyı açtığında Can'ın ve Emir'in orda olduğunu gördüm.
Emir'in yüzüne hiç bakmadan yavaş adımlarla Can'a ilerledim o da koluma girdi, yürürken bacağımı hızlı hareket ettirdiğimden yaram sızladı ve ağzımdan bir "ah !" kaçtı. Can hemen durdurup beni, yavaşça kucağına aldı. Gözüm Emir'e kaydığında nerdeyse gözlerinden alev çıkacaktı. Oh olsun ona! Daha çok kıskansın diye kollarımı Can'ın boynuna sarıp başımı boyun girintisine soktum. Can'da beni daha sıkı tutup Ezgi'nin arabasına götürdü, bu arada merak etmişsinizdir neden annemle babam burada değil, diye söyleyeyim ben uyurken bunlar benim telefondan babama 15 günlük kampa gittiğimi onlarında evde olmadığından mesaj atığımı yazmışlar. Ezgi'de benim anahtarla eve girmiş eşyalarımı almış. 10 gün kaldığından Ezgi'de kalacağım, neyse ben size bunları anlatana kadar çoktan Ezgi'nin evine gelmiştik.

Can ve Ezgi'nin yardımıyla salona geldim. Onlarda oturduğunda konuştuk bol bol saat 11 olduğunda Can evine gitti bizde Ezgi'yle biraz daha oturup sonra kalktık. Ezgi'nin yardımıyla misafir odasına gidip üzerimi değiştirdik. Sonra o da kendi odasına gitti. Bende yavaşça yatağa yatıp boynumdaki Emir'in aldığı kolyeyle dokunup uykuya daldım...

"Yarın akşam gece 11 civarı "

Ezgi'yle yemek yemiş şimdide film izliyorduk. Daha doğrusu Ezgi film izliyordu bense Emir'i düşünüyordum...

Film bitiğinde Ezgi iyi geceler deyip gitti bende Emir'in aldığı kolyeye dokunarak ağlamaya başladım. Çok özlemiştim onu. Kokusunu. Sımsıcak kaslı kollarını... Her şeyini... Ayağa kalkıp televizyonu kapatıp lavaboya ilerleyip yüzümü yıkadım ve odama ilerlemeye başladım. Biraz da olsa artık tek başıma hareket ediyordum, sonunda odaya geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Işığı açtığımda gözlerime inanamadım. Etrafta ve yatakta kırmızı gül yaprakları vardı ve yatağın üzerinde kutu vardı.

Açtığımda bunun çikolata olduğunu gördüm. Sayamayacağım kadar çok çikolata vardı. Ben odaya bakarken dışardan gitar sesi gelmeye başladı. Odanın balkonuna ilerleyip açık olan kapıdan geçip balkona geldim yerde siyah gül vardı yere yavaşça eğilip aldım ve balkonun demirliklerine ilerledim. Aşağı baktığımda çok şaşırmıştım. Her tarafta uçan balonlar vardı ve elinde gitarıyla yere pufun üzerine oturmuş bana bakan Emir vardı. Ağzımdan şaşkınlıktan çıkan tek şey "Emir? " kelimesiydi.

Arkadaşlar vote ve yorumunuzu bekliyorum görüşürüz!

Multi = Bir kutu çikolata ve siyah gül
Şarkı = Toygar Işıklı - Söz olur

18.10.15
S.K.

TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin