"Emir'in ağzından"
Onu o halde görmek... Sanki canımdan bir parça kopmuştu, yok olmuştum. Niye o kadar ağır konuştuysam salak beynim... Ben düşünürken Buğra
"Ne yani sen Derin'den ayrıldın mı oğlum mal mısın sen? Kız ne yaptı da ayrıldın! " diye bağırdı.
"Sanki ben isteyerek ayrıldım. Cenk beni tehdit etti, eğer derinden ayrılmazsam ona zarar verecekmiş." Diye sonlara doğru sesim kısılarak söyledim. Buğra ise
"Ne! Cenk gerimi geldi? " dedi.
"Evet! Lanet olsun eğer gerçekleri Derin'e söylerse bu sefer hepten Derin'i kaybederim!" Diye bağırdım.
"Sen söyle Derin'e en azından Cenk'ten duymaz."
"Bilmiyorum... Ne yapacağımı bilmiyorum." Deyip koltuğa oturarak yüzümü ellerimin içine alıp bir çözüm yolu düşünmeye başladım...
********
"Derinin ağzından"
Denizden geldikten sonra odamda oturmuş Emir'in sözlerini düşünmeye başladım... Benden bıkmıştı, tiksiniyordu, beni sadece kullanmak için çıkmıştı... Düşündükçe daha fazla ağlamaya başladım.
Ben ne yapmıştım ki ona! Ne! Sadece sevdim! Sevdim! Sevdiğim için mi bıkmış! Sevdiğim için mi tiksinmiş! Ben ağlamaya devam ederken odamın kapısı açıldı ve Ezgi girdi. Beni o halde görünce başta şaşırsa da hemen yanıma gelip sarıldı. Biraz öyle kaldıktan sonra artık gözyaşım tükenmiş sadece halıyı izliyordum.
"Bana ne olduğunu anlatacak mısın? " Diye sordu ezgi. Bende halıyı izlemeye devam ederek anlatım. Ezgi ise bir şey demeyip daha sıkı sarıldı.
"Yarın okul bitiyor ve akşamda okul parti yapıyormuş. Ne dersin gidelim mi hem kafan dağılır?" Diye sordu. Aslında haklıydı hem biraz da olsa Emir'i düşünmemek iyi gelirdi.
"Tamam." Dedim o ise el çırpmıştı.
"Süper akşam seni sekizde alırım." Dedi biraz daha konuştuktan sonra Ezgi gitti bende yatağa yatıp uyumaya çalıştım...
******
Sabah uyandığımda telefondan saatte baktım Oha! Saat 5 olmuş! Vay be ne kadar uyumuşum ama normal uyuyamadım ki, akşam çok geç uykuya daldım. Neyse duş almam gerek yataktan kalkıp banyoya gittim. Banyoda çıkınca saat altı olmuştu. Dolaba gidip bir tane elbise seçip giydim (multide var) , makyaj masama oturduğumda yüzüme baktım. Gözaltlarım nerdeyse mosmordu hemen fondöten sürdüm. Sonrada diğer makyaj malzemeleri sürüp makyajı bitirdim. Saçımı da yapıp saatte baktığımda sekiz olmuştu. Aşağı indiğimde korna sesi geldi. Ezgi gelmişti. Babam için bir not yazıp bıraktım ve dışarı çıkıp Ezgi'nin arabasına bindim. Hiçbir şey demeden sürmeye başladı. Bu arada siz şimdi dediniz Ezgi'nin arabası nerden çıktı hemen deyim. Ezgi'nin annesi daha Ezgi küçükken ölmüştü babası da Ezgi için her şeyi yapan biri. Ezgi ehliyet aldığında ona araba hediye etti hatta Ezgi'nin kendine ait evi bile var. Ben bunları düşünürken çoktan gelmiştik, arabadan inip nereye geldiğimize baktım bar benzeri bir yere benziyordu. Ezgi de indiğinde oraya yürüyüp içeri girdiğimizde fazla alkol veya sigara kokmuyordu, güzel mekândı. Bir masaya doğru ilerledik ve 2 tane alkolsüz meyve kokteyli sipariş verdik. Geldiğinde içerken biri arkadan
"Derin!" Diye bağırdı, arkamı döndüğümde bunun Can olduğunu gördüm inanmıyorum o ne arıyor burada!
"Can !" Diye bağırıp ona sarıldım.
"Seni çok özledim yakışıklım!" Dedim o da bana sarılıp etrafımda döndürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFEN AŞK(TAMAMLANDI)
Romance20.07.2020 ROMANTİZMDE 5. SIRADA Diğer hikayem BENİ SEV'de hepinizi bekliyorum. Biyografimden bulabilirsiniz. Eğer bu kitabımı beğendiyseniz onu da beğeneceğinize eminim. Ateş çıkaran mavi gözlerinde kaybolduğum kadındı o , Bense o gözlerle yanan ad...