-23- Adım Adım Gerçekler

106 7 4
                                    

Uzun bir arayı uzun bir bölümle kapatmak istedim. Umarım telafi edebilmişimdir.
İyi okumalar... :')

***

"Seni seviyorum asi kız."

Bembeyaz bir sayfanın üstündeki yazıların, özgürce yazılmış değerli kelimeleriydik biz. O beyazlığa siyah bir leke olmaya değil, hayata gökkuşağı olmaya gelmiştik. Sadece isimlerimiz aynı yazılmıştı o kağıda. Ve biz sadece söylenmeyi bekliyorduk. Oysa ki unuttuğumuz bir şey vardı; bizi birbirimizden başkası okuyamıyordu.

Kafamı hafifçe kaldırıp ışıldayan kahverengi gözlere baktım. Bursa'nın soğuk havası o gözlerin içinde okuyabileceğim kelimeleri ve duyguları dondurmaya yetmemişti. O kelimelerle hala bir gökkuşağı oluşturulabilirdi benim için. Aynı zamanda, dediği şeyin gerçekliğini tüm sıcaklığıyla içimde hissetmeye başlamıştım.

O, beni seviyordu. O... Bir zamanlar İstanbul 'da çocukluğumun geçtiği o evimize girmek için kapıdaki bekçi ile tartışan adam... Odamın balkonundan aşağı baktığımda gördüğüm o takım elbiseli, sert yüzlü adam... Orada karşılaştıktan sonra her an peşimde gezen, beni bir an bile yalnız bırakmayan fakat bunları sadece korumam sıfatıyla yapan adam... Şimdi karşıma geçmiş, bana beni sevdiğini fısıldıyordu. Ey hayat, neler sunuyorsun önümüze böyle?

Düşünceler beynime dolanmış, kalbim de ritmini arttırdığı için dilim işlevini kaybetmişti. Teleferik yavaşça başladığımız yere gelip durunca biz hâlâ göz gözeydik.

"Nasıl? Eğlendiniz mi?" diye sordu resepsiyondaki adam. Gözlerimi kaçırdım ve yavaşça kalkarak teleferikten indim. O sırada Aras adamla tokalaşarak ona teşekkür ediyordu.

Güneş artık doğmuştu. Teleferik yapmak için kullandığımız zamanlama gerçekten harika olmuştu. Ama az önce olanlar...

Dalgın dalgın kendi başıma otele doğru yürümeye başladım. Aras arkamda mı, peşimden geliyor mu yoksa sadece durmuş bana mı bakıyor, hiç bir fikrim yoktu. Sadece kendimle başbaşa kalmak ve düşünmek istiyordum. Onu ve bizi düşünmek istiyordum.

En başta babam... Babamın peşinde ki o adamlar, aynı zamanda kardeşimi kaçırıp onu yalnızlığa mahkum eden adamlar... Daha da eskilere gidersek, babam ve Aras'ın benim bilmediğim ortak bir sırlarının olması. Aras'ın yakaladığım ilk yalanı; bana babamı tanımadığını söylemişti.

Sonra birden bire ortaya çıkıp hayatımıza giren, beni hem bedenen hem ruhen yaralayan o kız; Asya...

Hala kayıp olan Aras'ın annesi, Derya Hanım. Ve Aras'ın bana kendisiyle ilgili anlatmadığı birçok şey...

Bu tür sebepler, sevgimin karşısına geçip bana hunharca sırıtıyordu. Bu yüzden belki de biz, biz olamazdık.

"Adımlarını hızlandıran ve bana sırtını çeviren düşüncelerini öğrenmeyi çok isterim asi kız."

Aras'ın ses tonu ile otelin kapısının basamaklarına gelince yavaşladım, sonra da tamamen durdum. Ona kafamı çevirdiğimde bakışları o kadar masumaneydi ki bir an afalladım ve kendi kendime 'ne yapıyorum ben?' dedim.

"Yanlış bir sey mi söyledim Ecmel?" deyince içimdeki duyguların sünger gibi sıkılıp ezildiğini hissettim. Bana beni sevdiğini söylemesi nasıl olur da yanlış olabilirdi?

"Ha-hayır." dedim kekeleyip elimi başıma götürerek. Bana yaklaştı ve tam önümde durdu. Gözlerimi siyah botlarına diktim.

"O halde sorun ne?" diye sordu. Cesaretimi toplayıp başımı kaldırdım ve,

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARARSIZ #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin