Ellerimi sabunla yıkarken sabah olanlar aklıma geliyordu, uykusuzluktan gebersem de değmişti.
Büyük ihtimal-ki kesin – babam beni taşımıştı. Hiç bu kadar huzurlu uyuduğumu bilmiyorum, bana bir şeyler fısıldamış olsa da uyku sersemiyle anlamamıştım. Tabi bide sabah Asaf Azer Miran'ın borazan sesiyle uyanmak vardı. Bildiğin beni uyandırmak adama zevk verdi 'şehirliii kalkkk kalksanaaa' onu öyle görmek gülmeme neden oldu kabul.
Tuhaf bir neşe vardı hayırlara vesile.Ama ruh hali neden hemen değişti onu anlamadım adam manyak valla bak. Ellerimi kağıt havluyla kurulayarak dinlenme odasından çıkmıştım, Firuze Hanım sessiz hatta laf dalaşı bile yapmıyordu. Kalbindeki merhamet yoksunluğuna gelmeyelim. Halam ölmüşse nedeni oydu ve diğer akrabaların evden gitmesinin tek sorumlusu oydu.
Cadoloz karı.Merdivenlerden inerken çalan telefonu neredeyse ben açacaktım çünkü Gülfidan'ın işi vardı. Sanırım toplantı olacaktı yada parti kimse bana bir açıklamada bulunmadı tam telefonu kaldıracakken " Mihrri dur senin bakman olmazz " dedi gülerek. Telefonun açıp ona uzattım ve onu izlemeye başladım.
" Sonaylar Çiftiliği buyrun "
"........"
" Yanlışınız olması lazım hanımefendi "
"....."
Sonra yüzüme dik dik baktı.
" Bizim bir masörümüz var yenisine gerek"
"....."
" Hanımefendi başka biriyle anlaştık ve daha uygun 2 haftadır burda birdaha aramazsanız sevinirm"
"...."
"Önemli değil, geldiğinden geri yollarız iyi günler" dedi telefonu kapattı. Derin nefes alıp yüzünü bana dikti.
" Mihri bahçeye çıkalım, konuşmamız gerek " dediğinde ben neredeyse tırnağımı yemeye başladım. Şimdi sıçtığımın resmiydi !
Önden giderken ne konuşacağımızı merak ettim acaba bana bağırır herkesi duyur muydu? Arkadaşız diye biliyordum. Buraya Gülfidan'a Refet 'e çok alışmıştım. Bahçede biraz uzağa gidince kollarını göğsünde birleştirip " Dinliyorum" dedi sakin bir sesle. Derin nefes alıp verdim "Ne duymak istiyorsun ?"
" Bana kim olduğunu açıklamazsan kısa süre sonra herkese açıklamak zorunda kalacaksın"
Başımı geri attım amaann inceldiği yerden kopsun 2 hafta bile fazla rol yaptım benim gibi beceriksiz biri için.
" Benim adım Mihrimah Diyar değil, buraya gelen masörde değilim yalan söyledim. " gözlerini yuvalarından çıkacakmış gibi bana baktı.
"NEEE!" diye bağırınca etraftaki içiler bize doğru baktı, ikimizde yapmacık bir şekilde sırıttık.
" Kimsin sen ? Ne işin var bu çiftlikte? Allah aşkına herkes buradan kurtulmaya çalışırken neden buraya yerleştin!"
" Susarsan anlatacağım, ben ben Mihrimah Sancak'ım. Aysima ve Güneş'in kızı." dedim tek solukta.
" NEEEE! " diye bağırırken ağzını kapattım, kesinlikle yakında herkes kim olduğumu bilecekti. Gülfidan sayesinde ! Elimi yavaşca ağzından çekerken sus işaret yapıyordum.
" Ayysima ablanın kızı mı ? Yani Güneş beye bu kadar yakınlaşıyordun. Salak abim boşuna kudurdu" dedi gülerek. Yüzümü kırıştırarak ona baktım " Neey ?"
" Boşverr " dedi bana sıkıca sarıldı. " sana neden bu kadar kanım kaynadı anlıyorum, Aysima abla o nasıl ? Sen neden Güneş Bey'e bir şey söylemedin?"
![](https://img.wattpad.com/cover/38637154-288-k997290.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Tarafı ( Tamamlandı.)
Ficción GeneralHayatı boyunca sevdiği tek bir adam oldu Aysima'nin.. Ve sevdiği adamdan ona tek bir parça kaldı geriye. Adı gibi kendiside Ay Parçası olan Mihrimah. Babasının öldüğünü zanetti yıllarca. Sonra bir gün kader çarkı onlar için döndü ve birbirlerini bul...