23. Bölüm / Geri Dönüş Olsa

12.2K 794 243
                                    

2 ay sonra...

Okulun kapanmasına üç hafta kala, Gül Oya da yeniden mesleğine geri dönüş yapmıştı. Gaye için ofiste yeni bir oda ayarlanmış ve Gaye istediği gibi dizayn etmişti. Onunla baş edemeyecekleri için, Karya ve Gül Oya bu durumda susmayı tercih etmişlerdi. Yeni hastaları geldikçe Gül Oya onlarla iletişim halinde olunca kafasındaki düşüncelerden de uzaklaşmaya başlamıştı. Hastalarına yardımcı olmak için elinden gelenin her zaman fazlasını yapan bir psikolog olmuştu. Hem son yaşadığı tecrübelerden sonra hayatına çok daha farklı bir bakış açısı yerleştirmişti. Artık duygularıyla hareket eden bir insan pek olamayacaktı. Yerine göre bu duygusallığı kullanacaktı tabi ama bu zamana kadar duygusallık, onun ilişkisini bu hala getirmişti ve duygusallık kullanacağı son silah olacaktı.

Son hastasını da gönderdikten sonra, giden hastası için aldığı notları kontrol etmeye başladı. Kadın yaşlanmaktan korkan biriydi. Henüz otuzlarının başındaydı; ne var ki bu bile, titremesine vesile oluyordu. Biraz onunla işi varmış gibi duruyordu Gül Oya'nın, çünkü kadın kesinlikle Gül Oya'nın dediği mantıklı açıklamaları kabul etmiyor, aksine çok yakında öleceğini dile getiriyordu.

Notlarını düzenlerken, gözüne çarpan tek taşıyla elindeki kalemi yavaşça bıraktı. Sağ elindeki yüzüğe uzun uzun bakmaya başladı. Taşın büyüklüğü ve parlaklığı gözlerini alıyordu. Gerçekten de çok güzel bir yüzüktü. Üstelik birçok insanın kolayca dikkatini çekiyordu, özellikle kadınların.

Karya yüzüğü ilk gördüğünde, gözlerini alamamıştı taştan. Bakıp bakıp durmuştu. Hatta Gaye bile yüzüğe bakınca, aynısından istediğini dile getirmişti. O an tarihe keşke yazılasıydı. Gaye gibi bir insanı bile aşk değiştirebiliyorsa, gerçekten de aşk her şeye kadirdi.

Yüzüğüne iyice bakarken, aklı Mazhar'ın evlenme teklifi ettiği akşama gitti. Gül Oya için son konuşma yapılacağını sanıp aşağıya vurdumduymaz kıyafetleriyle inmesinin açıklaması buydu. Fakat Mazhar önünde diz çöküp evlenme teklifi etmişti. Şaşkınlıktan komaya girebilirdi. Ama teklifi edip, sarılması, hepsini yaşamış ve komaya da girmemişti. Ama cevabı bu teklifi onaylayacağı yönde olmamıştı. Düşünmek istemişti. Düşünüp boylu boyunca bir karar vermesi gerektiğinin farkındaydı, o an.

Öyle de yapmıştı. Mazhar'ın nasıl bir insan olduğunun farkındaydı. Mazhar ikinci bir şans istemişti. Hatta arkadaşlarıyla çok sıklıkla görüşmeyeceğini özellikle kadınlarla öyle yakın münasebetleri olmayacağını bile demişti. Hepsini yapabilecek kadar kararlıydı. Kendisini gerçekten sevdiğini, çok etkilendiğini demişti o gece... Tüm bunlar Gül Oya'nın düşünmesine daha da yardımcı olmuştu. Mazhar'ın iyi bir insan olduğunu hissediyordu. Ona şans verebilirdi. Hayatını yeniden rayına sokabilirdi, bunu tek başına da yapabilirdi ne var ki uzun zamandır, gururunun okşanmasından o kadar çok yoksundu ki, Mazhar'la olma yahut evlenme fikri gurunu etkiliyordu. Evet tüm mantıklı sebepleri düşünüp, bir ay önce Mazhar'ın teklifine evet demişti.

Sonrasında bu haber Mert'te nasıl bir tepkiye sebep olacak diye de merak edip durmuştu. Onun flörtleşme çabalarının altında yatan, yeniden birlikte olma hissiyatını da merak ediyordu. Ne var ki Mert'in verdiği hiçbir tepkiyi görememişti. Çünkü Mert inatla Gül Oya'dan kaçıyordu. Konuşmuyordu. Yiğit'i alacağı gün alıyordu, ekstra bir şey çıkarsa, mesaj atıyordu. Kesinlikle yüz yüze gelmiyorlardı.

Bunun yanı sıra, Mert'in bu tavırları Gül Oya'yı nedensiz bir şekilde daha da üzmeye başlıyordu. Mert'in bu olaya vereceği bir cevabın olmaması, gerçekten de umursamadığının kanıtı olarak görüyordu. Belki de onun için aşk bitmişti? Evet bu soruyu düşünüp duruyordu. Mert'in boşanır boşanmaz, Nazlı'yla olması, o tavırları, sonra bu evlilik meselesine tepkisiz kalmasının başka açıklaması yoktu.

AŞK MEŞK VE SAÇMA SAPANLIKLARI (#2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin