1.Bölüm

14.9K 740 346
                                    

Sehun uzun zaman boyunca tanıdığı bedeni alıcı gözle baştan aşağıya süzdü ve memmun olmuşcasına sert mizaçlı yüzünde sırıtma yayıldı. Süzdüğü beden paha biçilemez derece kusursuz ve bir o kadar da kız kadar güzeldi.

"Ne o yoksa aşık mı oldun?" Luhan alayla soru yöneltti.

"Sanmıyorum." Sehun hâlâ sırıtırken cevap verdi. Sanmıyordu çünkü Luhan gibileri aşık olunmayacak kadar masum değillerdi.

"A-ah!" Luhan yalandan kırılmış gibi yaparak iniledi ve içtiği şaraptan dolayı hafif kırmızı renge bürünmüş dudaklarını büzdü.

Sehun, Luhan'a bakmayı sonunda keserek önüne döndü. Önüne konulan içi sarı sıvıyla dolu kristâl bardağı, kemikli ve uzun parmakları yardımıyla ağzına götürdü. Şimdi izlenme sırası Sehun'da idiydi.

Luhan pür dikkat Sehun'u ve her yudum aldığında aşağı yukarı hareket eden keskin adem elmasını izliyordu. Sehun muzzam derece karizmatikti. Luhan her zaman kendi kendine inkar etse bile Sehun bulanmaz hint kumaşıydı.

"Ne o yoksa aşık mı oldun?" Sehun boşalttığı kristâl bardağı bırakıp, yüzünde ki sırıtışıyla Luhan'a döndü.

"Sanmıyorum." Luhan, gülümsemesini yüzün silip yüksek tabureden zıplayarak indi.

"Adeta bir ceylan gibi sektin."

"Kapa çeneni!" Luhan Sehun'u arkasında bırakarak kulaklarını sağır edecek gürültüyle ortamı çoşturan bardan çıktı.

Sehun, gözlerini Luhan'ın kalçasına indirip, dilini şaklattı.

"Fahişe sonuçta kalçası becerilesi olur."

"Siktir git."

Luhan ona dokunmaya çalışan uzun boylu bedene sert sayılabilecek yumruğunu yüzüne geçirdi. Uzun beden yumruktan etkilenerek geriye yalpalandı.

"Bunları sana Sehun piçi öğretiyor, ha fahişe?" Chanyeol sol şakağını ovalarken söylendi.

"Siktir git burdan." Luhan dişlerinin arasından sinirle tısladı. Bütün aksilikler ve belalar onu bulmak zorundaydı sanki...

Kaç yıldır Chanyeol ve Chanyeol gibilerini memmun etmekle uğraşıyordu. Ve bundan memmun muydu? Evet memmundu. Sonuçta kendi isteği ile fahişelik yapıyordu aynı annesi gibi.

"Annen gibisin." Chanyeol sırıtarak konuştu.

Luhan, derin bir nefes alarak kollarını göğüsünde çaprazladı. Luhan gayrimeşru bir çocuktu, evet onada en çok bu koyuyordu. Babasının kim olduğunu bile bilmiyordu. Hangi pezevenkin tohumu ya da hangi evli adamın tohumu olduğunu dahi bilmiyordu. Masumken yatmadan önce hep aklından babasının profilimini ve kişiliğini tasarlardı. Bu bir yere kadar devam etmişti. Annesi ona her şeyi anlatana kadar...

Chanyeol olayı daha fazla uzatmamak adına ordan uzaklaştı. Luhan'ın arkası sağlamdı. Arkasında Sehun olması bile yeterdi.

Luhan oflayarak elini alnına koyarak sırtını kan kırmızı boyalı duvara dayadı. Kendi çizdiği yolda tökezleyerek ilerliyordu. Ona doğru bir adet yürüyen abide Sehun'u çekemeyeceğini biliyordu ama kalbi orda durmasını istiyordu. Hiç mantıklı düşünmüyordu. Oysa ki öğrenci zamanlarında matematik problemlerini mantıkla çözen bir çocuktu.

"Müşteri yok galiba?" Sehun kolunu Luhan'ın yanı başına dayarken küstahca sordu.

"Var, hemde bir düzüne deliğime girmek isteyen var." Luhan, Sehun'un ona uzattığı sigarayı alarak cebinde bulunan çakmakla yaktı ve ağzına aldı.

"Müşterin olmak istiyorum."

Luhan, ağır bir şekilde sigara dumanını çekti ve ciğerlerine yolladı.

"Beklerim bir gün."

"İtiraz etmeyecek misin?"

"Etmeyeceğim çünkü senin koca üyeni içimde istiyorum, Sehun." Luhan, Sehun'un penisini avuçlayarak kışkırtıcı bir şekilde konuştu.

Sehun, Luhan'ın ağzında ki sigarayı alıp yere dalladı.

"Başka?"

"Seni yalamak, emmek istiyorum." Luhan, Sehun'a sürtünmeye başladı.

Sehun dövmeli elini pamuk yumuşaklığıyla yarışacak yanağa koydu ve Luhan'ın parlatıcı boca edildiği dudaklarına göz gezdirirken konuştu.

"Başka?" Sehun daha fazla istekli cümle duymak istiyordu. Bunlar yeterli değildi.

"Kucağında beni zıplatmanı." Luhan nefesini Sehun'un dudaklarına verdi.

"..."

"Kıçımı tokatlamanı istiyorum."

Sehun, elini kendine çekerek Luhan'dan uzaklaştı.

"Artık başka zamana." Sehun, baş parmağını, işaret parmağını ve orta parmağını birleştirerek alnına bir an temas ettirdi ve Luhan'ı sinir küpüne çevirmiş bir şekilde arkasında bıraktı.

"Aptal, senin gibi değersizlere çükümü sokmak yerine, göstermem bile." Sehun yeni bir sigara yakarken kendi kendine söylendi.

Sehun, Luhan'ı basitce bir anlığına olsa bile ağına düşürmüştü. Sehun'un Luhan'a beslediği duyguları sadece hayranlıktı, aynı şekilde Luhan'da Sehun'a hayranlık besliyordu.

Luhan, huylarından biri olan omzunu silkti. Sehun onu becermedi diye üzülecek ya da depresyona girecek değildi. Luhan'ın dediği gibiydi deliğini keşfetmek isteyen bir torba insan vardı. Sehun girse, girmese ne fark ederdi.

"Admiration; hunhan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin