16. bölüm

4.6K 419 93
                                    

Baekhyun, yüzünde ki yeşilimsi maske sayesinde ne konuşabilir nede Nina'ya çemkire biliyordu. Baştan yaratma operasyonuna bugün başlamışlardı. Baekhyun, gözlerinin üstünde ki dilimlenmiş salatalıkları hâlâ anlayamamıştı. Onlar yiyecekti göze konmak için değil. Nina elinde ki kahveyle keyifle Baekhyun'un homurdanmalarını izliyordu. Baekhyun her ne kadar kabul etmiş olsa bile söylenmelerine ve homurdanmalarına son vermiyordu.

Maskenin yüzünden bir kalıp misali çıktığını hissetti. Bu maske yüzünü gerdirmişti. Kapalı olan gözlerini açtı ve parlayan cildine baktı. Muazzamdı. Soluk olan cildi bir gümüş edâsıyla parlıyordu ve yüzünde ki siyah noktalar yok olmuştu. Galiba Baekhyun en çok onların yok olmasına sevinmişti. Baekhyun sarımsı saçlarının yerine şarap kırmızıya boyanmış saçlarını gördüğünda gözleri ağır bir şkilde genişledi.

"S-Saçlarım? Nina seni sikeceğim bekle sen." Baekhyun, Nina'ya çemkirerek oturduğu sandalyeden kalktı.

"Yah! Baekhyun-ah böyle daha tatlı olmuşsun." Nina Baekhyun'un kırmızı saçlarına bakarken kıkırdadı. Çok ponçik olmuştu.

"Ne tatlısı be?! Erkek dediğin yakışıklı olur tatlı olmaz. İbnelere dönmüşüm."

"İbne değil misin zaten?" Nina alayla tek kaşını kaldırdı.

"Kapa çeneni pis yelloz." Baekhyun kırmızı saçlarını sinirle karıştırdı. Zaten yeterince gotik hali dikkat çekmesi üzerine birde kırmızıya boyanmış saçıyla gözler onun üzerine kilitlenecekti.

"Burda ben senin için uğraşıyorum. Daha aldığım kıyafetleri giyip, Chanyeol'a gözüceksin."

"Kıyafetleri getir seni papağan saç." Baekhyun Nina'ya çemkirerek koltuğa oturdu. Yanına gelen kadın kuaförü daha yeni fark etmiş olacak ki oturduğu yerde dikleşti ve kadının elinde ki eyelinire dik dik baktı. Onu hayatta sürmezdi.

"Onu ne yapacaksın?"

"Gözlerine çekeceğim." Kadın donuk bir şekilde cevapladı.

"Yakışmazsa..."

"Gözlerin bunu sürmeye müsait emin ol yakışıklı olacaksın."

Baekhyun uysalca kafasını sallayarak gözlerini kapattı ve kadının eyliniri sürmesini sağladı.

"Açabilirsin."

Baekhyun gelen komutla gözlerini açtı ve kadının ona tutuğu aynada kendini dikkatle inceledi. Bu kendisi olamazdı değil mi? Bu kadar yakışıklı olacağını tahmin edememişti. Hayranlıkla beğenmediği kırmızı, ipeksi saçlarını düzeltti.

"Woaw!" Ağzından büyülenmişcesine nida çıkıverdi.

"H-Herşey için sağ ol Nina." Baekhyun Nina'ya gülümseyerek konuştu.

"Baekhyun fena oldun. Benimle bir geceliğine var mısı- ahh... ne vuruyorsun ya?!" Nina kafasına inen sert darbeyle acıyla inledi.

"Başka kapıya kızım." Baekhyun alayla güldü.

Chanyeol kendisini görünce ne tepki vereceğini merak ediyordu ama kırmızı saçlar onu utandırıyordu. Kendi tabiriyle palyoça gibiydi ama bir cazibesi vardı. Nina elinde ki iki poşeti Baekhyun'a uzatarak "Git giyin hadi." dedi.

Baekhyun poştleri alarak odaya geçti ve derin bir nefes aldı. Poşetleri boşaltarak içinden çıkan kıyafetlerde gözünü gezdirdi. Çok hoş ve tarzdı. Nina yine zevkini konuşturmuştu. Bacağında ki pantolonu tekmeleyerek çıkartıp, açık renk dar kotu giydi ve üzerine siyah boğazlı kazak geçirdi. Nina ayağına giyecek ayakkabıya kadar almıştı. Ayağına yeni ayakkabalarını geçirerek aynanın karşısına geçti. Kendi tepeden tırnağa dikkatlice inceledi ve yüzünde memmun olmuşcasına gülümseme belirlendi. Tam anlamıyla mükemmeldi.

"Admiration; hunhan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin