23.bölüm

3.9K 356 148
                                    

Luhan, karşısında ona seksi bir şekilde sırıtan ve üstündeki Noel baba kıyafeti içerisinde olan Sehun'a şaşkınlıkla baktı. Bu kıyafet neyin nesiydi? Ayağa kalkıp, Sehun'un önünde durduğunda işaret parmağını Sehun'un yapay göbeğine dokundu.

"Ne iş?" Luhan tek kaşını sorarcasına kaldırdı.

Sehun, çenesinde asılı olan grimsi sakalı sıvazlayarak sırıttı ve elinde tuttuğu geyik tacını Luhan'ın saçlarına taktı. Luhan ellerini iki geyik boynuzuna dokunduğunda ne yapacaklarını anladığında oda Sehun gibi sırıtmaya başladı.

"Noel babanın, geyiği." Sehun, Luhan'ın burnunu sıkıştırdı.

Luhan kıkırdayarak Sehun'un eline tutuşturduğu yumuşak takma kuyruğu alarak gözünün önüne tuttu.

"Sehun... sana inanamıyorum." Luhan hayretle mırıldandı.

"Küçük bir geyikcikle sevişeceğim."

"Ama sen bu geyikciğe göre çok yaşlısın." Luhan gülümseyerek Sehun'un takma sakalını aşağıya çekip yere attı.

"Şimdi daha iyi."

Sehun, Luhan'ın pantolonunu indirip, tişörtünü çıkardı. Luhan, kar tanesi desenli boxerıyla kaldığında vücudunu Sehun'un gözler önüne sürdü.

"Kuyruğu tak bebeğim."

Luhan, kafasını sallayarak boxerını indirdi ve kuruğun ucundaki uzun metalı Sehun'un dudaklarına götürdü.

"Yalar mısın Hunnie?" diyerek sevimli bir şekilde gülümsedi.

Sehun dudaklarını aralayarak soğuk metali diliyle ıslatmaya başladı. Luhan yeterince ucu ıslanmış metalı arkasına götürdü ve domala bildiği kadar domaldı. Metalin uç kısmını deliğine sürttü. Deliğinde hissettiği soğuk ve ıslaklıkla Sehun'a bakarak alt dudağını ıssırdı.

Sehun, yatağa oturarak karşısındaki ağız sulandırıcı görüntüyü daha rahat bir şekilde izlemeye koyuldu.

Luhan metal ucu tamamen deliğine sokarak sanki kıçında gerçektende kuyruk varmış gibi bir görüntü sundu. Alnına inmiş geyik boynuzlu tacı düzelterek derin bir nefes verdi. İçindeki metal şey ona her hareket ettiğinde becerilmiş gibi bir his tattırıyordu.

"Geyikcik seke seke yanıma gel." Sehun, kırmızı boxerıyla kaldığında konuştu. Kafasında duran Noel baba şapkasını çıkarmamıştı.

Luhan tabiri caizse bir geyik gibi seke seke Sehun'un yanına yaklaştı ve kıçındaki kuyruğa dikkat ederek kucağa kulaçkadaki tavuğun yumurtanın üstüne yerleşmesi gibi yerleşti.

"Sehun-ah geyiklerin kuyruğu olmaz ki."

"Ciddi misin? Ben onların kuyruklarının olduğunu sanıyordum." Sehun daha şimdi öğrendiği şeyle rezil olmanın verdiği hisle zorla gülümsedi.

"Olsun ben hem geyikcik hemde kedicik olabilirim senin için." Luhan anlayışla gülümseyerek içindeki rahatsız edici metali hissetmemeye çalıştı.

"Rahatsız mı ediyor?" Sehun yumuşak kuyruğu sanki penisini çekiyormuş gibi elini aşağı yukarı hareket ettirdi.

"Biraz ediyor." Luhan yüzünü buruşturarak konuştu.

"Çıkarabilirsin bebeğim, birazdan o deliği benim ki dolduracak."

Luhan, sanki Sehun'un bunu demesini bekliyormuş gibi hızlı bir şekilde kuyruğu ucundan tutup çekti. Yere düşen kuyruğun metal kısmının yere değmesiyle tiz bir ses odada yankılanmıştı. Sehun, elini Luhan'ın sertleşmiş göğüs ucuna atarak sıkıştırmaya ve okşamaya başladı. Luhan, gözlerini Sehun'un gözlerinden ayırmadan zevkle inledi. Göğüs ucunun okşanması vücuduna başka bir zevk veriyordu. Sanki bütün organlarını uyarırmışcasına sinyal gönderiyordu.

"Admiration; hunhan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin