6.bölüm

5.4K 505 148
                                    

Sehun, bir zamanlar çalıştığı yerin bar kısmına ilerlediğinde karşılaştığı manzarayla keyiflice sırıttı. Bir türlü peşini bırakmayan Luhan sahnede striptiz yapıyordu. Barmen Baekhyun'un yanına yürüyüp tabureye oturdu. Baekhyun, Sehun'u gördüğünde gözlerini devirdi. Luhan ve Sehun'dan bariz bir şekilde hoşlanmadığını her zaman belli eder ve söylerdi.
"Luhan seni görecek." Baekhyun umursamazca konuştu.

Sehun omuz silkti, umrunda değildi buraya eğlenmeye gelmişti ve tabureden kalkarak dans eden kalabalığa karıştı. Chanyeol'un hareketli şarkıya baterisiyle eşlik ettiğinde kulağa hoş bir tını bırakıyordu. Ona yaklaşmak isteyen kızı belinden tutarak kendine çekti ve kızın kulağına mırıldandı.

"Sürtün bana." Kıza gülümseyerek baktı.

Kız, Sehun'a sürtünmeye dünden razıymış gibi itiraz etmeden sırtını Sehun'a dönerek, dar kırmızı elbisinden fırlayacak kalçasını, Sehun'a sürtmeye başladı. Sehun, kızın beline ellerine dollayarak hareket etmeye başladı. Gözlerini kapatarak kendini ona sürtünen kıza verdi. Alt dudağını ıssırarak kızın çıplak bacağını okşadı. Kız, inleyerek kafasını Sehun'un omzuna dayadı.
Luhan, alkışların kopmasıyla zirveye yaklaşmıştı tam askılı tişörtünü çıkaracağı sırada kalabalığın içinde ayak üstü sevişen çifte bakarak kaşlarını çattı. Sehun... ve ona sürtünen kız...

Luhan, boxerli olmasını umursamadan bi hışım sahneden indi ve çifte ilerlemeye başladı. Luhan kolunu tutan eli sertçe itekledi. Kızı saçlarından tutarak yere fırlattığında kız acıyla inileyerek Luhan'a sinirle baktı. Sehun, herşeyden habersiz gözleri kapalı ona sürtünen bedenin boynunu kafasını gömerek sulu ve küçük öpücükler konduruyordu. Önünde ki bedenin kız olduğunu sanıyordu ama kızın yerini Luhan almıştı ve Sehun'a sürtünüyordu.

Luhan, kendini Sehun'a daha sert bastırdığında boynunda hissettiği öpücüklerle gözlerini kapattı. İlk defa Sehun'un dudaklarını teninde hissediyordu. Bu harika bir histi.

"Harikasın bebeğim." Sehun, sessizce mırıldandı.

Luhan, sinsice kıkırdayarak "Sende Sehunnie." dedi ve öne doğru itilmesi bir oldu.

"S-Sen? Kıza ne yaptın?" Sehun, şaşkınlıkla sordu.

Luhan, elini çenesinin altında birleştirerek düşünür pozisyona girdi ve "Kibarca kovdum." dedi.

Sehun, Luhan'ın boynuna değdiği dudaklarını eliyle silerek sertçe Luhan'a baktı ama karşısında ki beden ona bakmak yerine alt tarafına bakıyordu.

"Rahatlamak ister misin, Bay Oh?!" Luhan alt dudağını ıssırarak Sehun'un elini tuttu ve onu peşinden sürüklemeye başladı.

Sehun, sertleşmişti ve canı yanıyordu. Kendisi halletmek yerine Luhan'ın ağzını tercih ediyordu. Bir kez olsun Luhan'a bu işten yana şans verse pişman olmazdı. Ama Sehun inatlığından dolayı elini sıkı sıkı tutan elden kurtardı. Luhan, elinin boşluğa düşmesiyle arkasını döndü ve Sehun'a anlamadığına dair bakışlar attı.

"İstemiyorum, kendi işimi kendim halledebilirim." Sehun, duygusuzca konuştu.

"Sehun." Luhan yalvarır bir ses tonuyla konuştuğunda, karşısında ki bedenden bir tepki alamadı.

"Kendini siktirecek birisini bulamadın mı?"

"S-Sehun sadece seni rahatlatmak istiyordum." Luhan ilk defa gerçek bir şekilde dolan gözlerini, yere indirdi.

Sehun, şaşkınlık doluyla ağzını aralayarak burnunu çeken savunmasız çocuğa baktı ve onu kolları arasına aldı. Ne yaptığının önemi yoktu, sonradan Luhan'ın dilini düşüceğininde bir önemi yoktu. Sadece kalbi sarıl emrini vermiş ve Luhan'a sımsıkı sarılmıştı.

"Üzgünüm." Göğüsünde ağlayan Luhan'ın saçlarını okşayarak şevkat dolu sesiyle mırıldandı.

"Seni ne kadar özledim, benim korumam değil arkadaşımdın. Ve ben sensiz iki hafta geçirdim."

"Şuan sevgili gibi konuştuğunun farkında mısın?" Sehun hafif tebessüm ederek Luhan'a baktı.

Luhan kıkırdayarak "Belkide sevgilin olmak istiyorum." dedi.

Sehun, Luhan sayesinde alışkanlık haline getirmiş olan göz devirmeyi yaptı ve bir sigara yaktı.

"Tarzım değilsin."

Jongin, Kyungsoo'da ki sessizliği ve durgunluğu fark ederek gözlerini eşine dikti.

"Neyin var hayatım?" Jongin yumuşakca sordu.

Kyungsoo, daldığı düşüncelerden sıyırarak "Bir şeyim yok." dedi ve yemeğine devam etti. Jongin'le konuşmayı bırak, artık aynı yatakta yatmaya dayanamıyordu. Bir hafta olmuşu Jongdae'den öğreneli ve bir haftada Jongin'in ona kendi ağızıyla söylemesini bekliyordu.

"Durgunsun, hasta mısın?" Kaşlarını çatarak, elini Kyungsoo'nun alnına uzattığında Kyungsoo, sandalyeyi masadan uzaklaştırıp ayağa kalktı.

Jongin, şaşkınlıkla havada kalmış eline bir de Kyungsoo'nun dolmaya başlamış gözlerine baktı.

"Ne zaman söyleyecektin?" Kyungsoo sessizce sordu.

Jongin, anlamayarak "Neyi?" dedi.

Kyungsoo derin bir nefes alarak, omuzlarını dikleştirdi. Güçlü olmak zorundaydı.

"Aldattığını."

"S-Siktir..."

"Admiration; hunhan"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin