Sehun gözlerinin önünde hareket eden kalçalara bakarak sertçe yutkundu. Bir kalça bu kadar harika olabilir miydi? Onları avuçlama ve vurma isteği uyandırıyordu kalçalar. Bir kez daha yutkunduğunda, gözünü zevkle izlediği kalçalardan zorda olsa çekti. Tanrı şahidi olsun ki bu kalçaların sahibi Luhan olmasaydı eğer o kişiyi acımasızca becerirdi. Bu kalça sertçe becerilebilmek için yaratılmış gibiydi...
"Sehun kıçımı gözlerinle becermeyi bırak. Penisinle becerebilirsin biliyorsun değil mi?" Luhan sırıtarak kalçasını salladı.
"Onlar çok muazzam..." Sehun, elini kalçalara koyarak avuçladı ve hayranlıkla konuştu.
"Ya, utandırıyorsun ama beni." Luhan, Sehun'un göğüsüne acıtmadan vurdu.
"Sen utanır mıydın?" Sehun elinin altında ki yumuşak dolgulu yanağı okşadı.
"Beni utanmaz yapan sen ve penisin." Luhan, burnunu Sehun'un boynuna sürterek ordaki muhteşem kokuyu içine çekti. Cennet gibi kokuyordu.
"Sehun... bok gibi kokuyorsun" Luhan yüzünü ekşiterek Sehun'dan uzaklaştı.
"Çarpılırsın güzelim. Ağzın, götün yer değiştirir mazallah." Sehun, kalçaya sertçe vurduğunda Luhan'dan yanağına aniden tokat yemesi bir oldu.
"Elini siktirme bana Oh Sehun. Hayvan mısın ya?" Luhan, acıyan kalçasına elini koydu ve dudaklarını büzdü.
Sehun, yanağına inen tokatın kuvvetli sesiyle gözlerini hayretle açtı. Luhan ona tokat atmıştı. İnanılmazdı.
"Sen çok fazla olmaya başladın ufaklık." Sehun, Luhan'ın kulağına asılarak kendine çekti.
"Ya bırak kulağımı. Hep canımı acıtıyorsun be adam! İnsan sevgilisine böyle davranır mı?" Luhan kulağını çeken ele ardı ardına vururken konuşuyordu.
"Canını acıtıyorsam gidebilirsin."
"Ergene bağlama Sehun." Luhan gözlerini devirip sevgilisinin büzülmüş dudaklarına öpücük kondurup hızlıca geri çekildi.
"Seni şeker şey." Sehun, iki elinide Luhan'ın yanaklarına koyup şap şap şap vurmaya başladı.
Luhan, her iki yanağına aynı anda vurulmasıyla gözlerini sıkıca kapattı ve burunu kırıştırdı. Ayağını kaldırıp, Sehun'un karnına tekme attı ve yanaklarına habire vuran ellerden kurtuldu.
"S-Siktir." Sehun, karnına atılan tekmenin saf acısıyla kollarını karnına sardı ve dizlerinin üstüne çöktü.
"Seni sikeceğim bekle." Sehun, kafasını Luhan'a sallayarak konuştu.
"Hunnie bana kıyamaz." Luhan ellerini birleştirerek sevimlice kıkırdadı.
"Ama Hannie, Hunnie'sine kıydı." Sehun dudaklarını büzüp gözlerini yere sabitledi.
"Sehunnie..."
Sehun, Luhan'dan gelen yumuşak sesle omuzlarını silkti. Karnı hâlâ acıyordu ve biraz trip atsa bir şey olmazdı.
"Acıyor mu?" Luhan dizlerinin üstüne eğilip, elini Sehun'un yanağına koydu.
"Git konuşma benle." Sehun, Luhan'ı itti.
"Sehun sikerim tribini adam ol biraz!" Luhan, Sehun'un omuzlarını sıkarak cırladı.
"Ya bi' siktir git. Karı gibi çenen var."
"Sen kime karı diyosun be!" Luhan sinirle cırlayarak saçlarını geriye itekledi. Tamam biraz güzel ve kadına benzeyebilirdi. Biraz değil baya benzebilirdi hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Admiration; hunhan"
Fanfiction"Ne o yoksa aşık mı oldun?" Sehun boşalttığı kristâl bardağı bırakıp, yüzünde ki sırıtışıyla Luhan'a döndü. "Sanmıyorum." Luhan gülümsemesini yüzünden silip yüksek tabureden zıplayarak indi. "Adeta bir ceylan gibi sektin." "Kapa çeneni!" Luhan, Sehu...