Sehan sırt çantasını omzuna asarak yere eğildi ve ayakkabalarını dikkatli bir şekilde giydi. Bağıcaklarını tekrardan kontrol etti. Sakar olduğundan dolayı fazla yere kapaklandığından ve bir yerlerini vurduğundan dolayı bazı yerleri morarmıştı ve alnında bir şişlik vardı.
"Sehan nereye?"
Sehan, kendinden fazla uzun olan ikizi Kevın'ın olgunlaşmış sesini duymasıyla gözlerini utançla ona döndürdü.
"O-Okula Kevın."
Kevın, Sehan'a yaklaşarak onun alnındaki şişkinliğine öpücük kondurdu ve kızarmaya yüz tutmuş yanağı başparmağı ile okşadı. Dudaklara ılık nefesini üfleyerek Sehan'ın daha fazla utanmasını sağladı.
"Dikkatli git Sehan-ah." Dudakları öpeceği sırada Sehan'ın kolunun altından geçmesiyle gözlerini sinirle yumdu.
"Biz kardeşiz bana böyle yaklaşma." Sehan çatallaşmış sesiyle Kevın'ı bininci kez uyardı. Kevın sıkıntıyla nefesini dışarı salarak odasına geçti. Kulaklarına dolan inleme sesleriyle gözlerini devirdi. Sehun ve Luhan yine sevişiyorlardı.
•
"Kevın lütfen kendi yatağına yat." Sehan belini dolanmış kollardan kurtulmak için tırnaklarını kola batırdı.
"O tırnaklarını sevişirken batırmanı tercih ederdim Sehan-ah" Kevın, ikizinin penisini avuçladı.
"Y-Yapma lanet olsun yapma." Sehan ağlamaklı bir şekilde itiraz etti. On beş yaşlarına basana kadar sürekli Kevın'in sözlü tacizlerine mağdur kalmıştı.
Kevın, Sehan'a kulak asmayarak pijamadan içeri elini soktu ve penisi kavradığı gibi nazikçe okşadı.
"Hoşuna gidiyor mu Sehan-ah?" Sırıtarak sordu.
"Senden n-nefret ediyorum mmhh..." Sehan'ın gözünden yanağına göz yaşı süzüldü.
"Ama ben seni seviyorum ikiz." Kevın, Sehan'ın bacaklarını aralayarak deliğe parmağını sürttü.
Sehan, kafasını yastığa gömerek yorganın altından Kevın'a tekmeye atmaya çalıştı.
"İ-İstemiyorum aptal biz kardeşiz istemiyorum." Sehan son bir kez daha Kevın'a tekme attığında pijamasını düzelterek yataktan kalktı. Yastığını aldı ve burnunu çekerek odadan çıktı.
Babalarının odasına sessizce girip yatağa çıplak ayaklarıyla yaklaştı. Sehun, Luhan'a arkadan sarılmış bir şekilde uyuyordu. Luhan ise belindeki ellere elini koymuştu. Yastığına biraz sarılarak sessizce ağlamaya başladı. Kevın aptalından korkuyordu ama babalarına bir tek kelime edemiyordu çünkü tehtit ediliyordu.
"A-Appa yanınızda yatabilir miyim?" Sehan burnunu çekerek uyanan Sehun ve Luhan'a sordu.
"Ne oldu oğlum?" Sehun, Sehan'ı kolundan tutarak yanaklarındaki ıslaklıkları sildi.
"K-Kabus."
Luhan, Sehan'ı kolları arasına alarak saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Korkma biz yanındayız bebeğim."
Sehan, babalarının ortasına girerek onları kendisine sarılmasına izin verdi.
•
Sehan ona yavaş ve sırıtarak gelen Kevın'a korkarak baktı. Başbelası gelmişti. Sehan, şort giydiği bacaklarını kendine çekerek kollarını etrafına doladı. Kevın o çıplak bacaklara bakarak bile boşalabilirdi.
"O tavrım için özür dilerim Sehan-ah." Kevın, ikizinin yanına bağdaş kurarak oturdu.
"Ö-Önemli değil." Sehan ikizine gülümsedi. O olanları çoktan unutmuştu. Kardeşler arasında böyle ufak çaplı olaylar olabilirdi. Şuan onların kanı kaynama zamanıydı. Herşeyi merak eder ve uygulardırlar.
"Sehan-ah... seni küçüken öptüğüm gibi öpmeme izin verir misin?" Kevın, Sehan'ın dudaklarına bakarak izin istedi. Aslından izin istemeden direk dudaklara yapışırdı ama Sehan'ı ağlatmak istemiyordu.
"Kevın lütfen." Sehan yorgunca mırıldandı. İstemiyordu. Öz ikiziyle öpüşmek ya da sevişmek istemiyordu.
"Of! Tamam." Sehan pes ederek Kevın'a yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi.
Kevın, sırıtarak Sehan'ı hararetli bir şekilde öpmeye başladı. Sehan'ın üstüne çıkarak bacakları beline dolladı. Dudaklardan ayrılarak iz bırakmaya müsait boyuna yöneldi.
"K-Kevın dur!" Sehan, Kevın'ı durdurmak için saçlarına asıldı ve Kevın'ın daha fazla zevk almasını kendi elleriyle sağladı. Sehan ağlamak üzereydi. Bu yaptıkları yanlış bir şeydi ve Sehan biliyordu ki Kevın yanlış olan herşeyi severdi. Ve bundan zevk almaya çalışırdı.
Sehan gözlerini sıkı sıkı kapatarak burnunu çekti. Sehun ve Luhan evde değillerdi daha rahat sevişebilmek için bir oteldelerdi. Bu yanlışın ona bu kadar zevk vereceğini tahmin edememişti. Hiç bir günah bu kadar zevk verici değildi.
"Sadece... bir kereliğine Sehan." Kevın, Sehan'ın çıplak göğüsünü eliyle okşarken yalvardı. "Sadece bir kereliğine Sehan-ah."
Sehan, sıkı sıkıya yumduğu gözlerini korkarak açtı ve alt dudağını büzmüş ikizine baktı. Neden bu kadar yakışlıklı olmak zorundaydı ki?
"H-Hayır! Kevın bunun devamı gelir. Hayır!"
"Sana bir kereliğine dedim!" Kevın hafif ses tonunu yükselterek Sehan'ın irkilmesini sağladı.
"S-Seni babama söyleyeceğim."
Kevın, histerik bir kahkahasını ağzından çıkmasına engel olamadı.
"Onlar bizden daha günahkâr ikizim. Hatırlatıyım appamız zevki için insanların altına yatan bir fahişeydi."
Kevın, Sehan'ın bacaklarını aralayarak aralarına girdi ve çıplak bacakları Sehan'ı korkutmadan okşamaya başladı. Bir nevi Sehan'ı sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Keşke kardeşim olmasaydın Sehan-ah. Belki de şuan seninle istekli bir şekilde sevişiyor olacaktık."
"Ne hoş ama... ikizim bana yürümeyi bıraktı koşmaya başladı." Sehan gözlerini devirerek acıyla gülümsedi. Sehan ve Kevın çift yumurta ikizleri olduğu için Tanrıya şükür birbirlerine tıpatıp benzemiyorlardı.
"Luhan'a çok benziyorsun."
"Appama benzemem normal bir şey aptal."
"Sehan-ah, ben sana kardeş gözüyle bakmıyorum." Kevın, gözlerini kaçırarak konuştu. Utanıyordu.
Sehan, kaşlarını çattı. Kevın'ın dediğini anlamaya çalışıyordu.
"Anlamadın mı?"
Sehan usulca kafasını salladı.
"Yani sana aşığım. Çok anormal gelebilir ama ikizime aşık olacağım aklıma bile gelmezdi."
Sehan, işittikleriyle Kevın'ı üstünden itti ve yatakta doğruldu.
"DEDİKLERİNİN FARKINDA MISIN SEN?! CEHENNEMDE YANMAK MI İSTİYORSUN, HA?!" Sehan, tüm gücüyle Kevın'a bağırarak konuştu. Ellerini başının iki yanına koyarak sinirle ona bakmaya başladı.
"Sehan-ah affet beni. Seni sevdiğim için üzgünüm." Kevın, dolan gözlerini saklamak için ellerine baktı. Sehan'ında onu sevdiğini düşünerek söylemişti.
"S-Senden iğreniyorum. B-Beni duydun mu senden iğreniyorum lanet olası." Sehan, Kevın'ın kollarından tutarak onu sarsmaya başladı. Ondan iğrenmiyordu. Kim kardeşinden iğrenirdi ki?
"A-Ağlama." Kevın, göğüsüne kafasını gömmüş Sehan'a mırıldandı.
"Benim yüzümden ağlamanı istemiyorum." Kevın, Sehan'a sımsıkı sarıldı. Şimdi iki kardeşde iç çeke çeke ağlıyorlardı.
"Benden rahatsız olursan liseyi başka şehirde okuyabilirim."
Sehan, Kevın'ı kendinden uzaklaştırmak için ellerini göğüse koyarak onu itti ve Kevın'ın kalbini paramparça eden sözcükleri acımasızca yüzüne doğru bağırdı.
"CEHENNEME KADAR YOLUN VAR! BİR AN ÖNCE GİT Kİ... RAHAT BİR NEFES ALAYIM. İKİZİM DEĞİLSİN. SEN ARTIK BANA YABANCI GELEN BİR İNSANSIN!"
İyi pazarlar, öpüldünüz~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Admiration; hunhan"
Fanfiction"Ne o yoksa aşık mı oldun?" Sehun boşalttığı kristâl bardağı bırakıp, yüzünde ki sırıtışıyla Luhan'a döndü. "Sanmıyorum." Luhan gülümsemesini yüzünden silip yüksek tabureden zıplayarak indi. "Adeta bir ceylan gibi sektin." "Kapa çeneni!" Luhan, Sehu...