"Falcıya gidiyoruz." Nina elini şaklatarak oturduğu yerden kalktı ve ona garip gözlerle bakan ikiliye gözlerini devirdi. Geri kafalılar.
"Saçmala otur oturduğun yerde." Luhan, Nina'nın kolundan çekerek zar zor oturtturdu.
"Öyle bakmayın ikinizinde aşk hayatı çok kötü." Nina sol yanında ve sağ yanınada oturan Baekhyun ve Luhan'ın elini tuttu. Aşk hayatları sarpa sarmış ikiliyi seviyordu.
"Nina Tanrı aşkına hangi yüzyıldayız da falcı diyorsun. Öyle şeylere inanmak için çaresiz kalmadım." Luhan kaşlarını çatarak konuştu. Baekhyun ağzını açmıyordu çünkü falcı fikrine ısınmıştı. Falcının ona diyeceklerini şimdiden merak ediyordu.
"Baekhyun-ah sen ne diyorsun?" Nina, Luhan'a bakmayı keserek Baekhyuna döndü.
Luhan, tek kaşını kaldırmış bir şekilde Baekhyun'a küçümseyici bakışlarıyla bakıyordu. Kendi çapında Baekhyun'u korkutmaya çalışıyordu. Baekhyun'un kabul edeceğini adı gibi biliyordu. Baekhyun'un burçlara ve falcılara inandığını da biliyordu. Baekhyun, üstünde ki delici ve keskin bakışları hissediyordu. Alt dudağını dişleri arasına alarak Luhan'a baktı. Luhan kaşlarını çatarak kafasını olumsuzca salladı. Baekhyun yutkunarak şarp kırmızısı saçını geriye itekledi.
"G-Gidelim."
Nina, Baekhyun'un cevabıyla mutlulukla şakıyarak kırmızı saçlı çocuğa sevgiyle sarıldı. Baekhyun, renkli gözlü kızın kollarında küçücük gözüküyordu. Luhan, tekrar gözlerini devirdi. Bu cevabı beklediği için pek fazla şaşırmamıştı. Baekhyun burnunun dikine gitmeyi bırakmazdı. Söyleneni yapmaz, söylenmeyi yapardı.
"İkiye birsin Sehun'un Lulusu." Nina Luhan'ın yanağından makas alarak ona kocaman gülümsedi. Luhan kollarını göğüsünde çaprazlamış Nina ve Baekhyun'a ölümüne sert bakıyordu.
"Sehun'un Lulusu? Ben Sehun'un felan değilim." Luhan, itiraz edercesine omuzlarını silkti. Ağzından bunlar çıksa bile kalbi öyle demiyordu.
"Ama sen Sehun'a aitsin bebeğim.""Oruspular kimseye ait olmaz." Luhan ayağa kalkarak lafını ortaya attı. Arkasında ona özlemle bakan adamı görmeyerek söylemişti.
Luhan, arkasını döndüğünde Sehun'u burda görmeyi beklemediği için bir süre afalladı ve geri toparlandı. Nina ve Baekhyun kol kola girmiş bir şekilde Sehun ve Luhan'ın gözlerinin içine bakmalarını heyecanla izliyorlardı. Ellerinde sadece popcornları eksikti.
"Sen bana aitsin." Sehun'un ağzından çıkan cümlenin sıcaklığını gözlerinde ki soğukluk ve ifadesizlik yok ediyordu.
"Ben ne sana ne de bir başkasına ait değilim."
"Başka birisine ait olamazsın zaten. Bana aitsin."
"Seninle 'bana aitsin, bana aitsin' tartışmasını girmeyeceğim. Zamanım değerli."
"Zamanın benden değerli mi?" Sehun, Luhan'ın dibine girip onun yüzünü küçük gözleriyle taradı. Luhan'ın zorlandığı gözlerinde okunuyordu.
"Sen benim için değerli değilsin Oh Sehun, sen bencil ve kalpsiz adamın tekisin. Sevgilisine 'oruspu' diyen biri benim için değerli değildir sadece Oh Sehun'dan ibaretsin." Luhan Sehun'un omzuna çarparak ordan ayrıldı.
Nina ve Baekhyun ooo'layarak birbirlerine baktılar. Sehun, kaşlarını çatarak ağızları bir karış Nina ve Baekhyun'a baktı.
"Sizi kırmadan def olun."
Nina ve Baekhyun aynı anda kafalarını sallayıp, fısırdaşa fısırdaşa odadan ayrıldılar. Falcıya gitmek kolaydı sadece Luhan'ı ikna etseler yeterdi.
•
Luhan karşısında elini suda gezdirip, daldıran her yeri takı kaynayan egzotik kadına anlamsızca baktı. Nereye düşmüştü böyle? Kadın elini bir kez daha suya sertçe daldırıp anlamsız şeyler mırıldandı. Sıçrayan su Luhan'ın yüzüne geldiğinde Luhan gözlerini sabır dilercesine gözlerini kapattı. Çıldırmak üzereydi. Bir saattir burdalardı ve kadının suya elini daldırıp garip garip şeyler söylemekten başka bir şey yapmamasına sinir olmuştu.
"Baekhyun kim?" Kadın karşısında ona meraklı gözlerle bakan üçlüye baktı.
"Benim."
"Mutlu değilsin velet. Sevdiğinden uzaklaşıyorsun onu yakınında tutmaya çalış aksi taktirde bir daha onun yüzünü göremezsin." Kadın suya bakarak konuşuyordu.
Baekhyun dudaklarını büzerek kadını kafasıyla onaylıyordu. Chanyeol'un ondan uzaklaşma fikri... ona yıkım getirmekten başka bir şey yapmazdı.
"Mutlu olacaksın çünkü zevk yaşayacaksın."
"Zevk?" Baekhyun gözlerini kırpıştırdı. Ne tür zevkti bu?
"Birlikte olmak."
Baekhyun, Nina'ya şaşkınlıkla baktı. Kiminle birlikte olacağını bilmiyordu ve bilmemek korkutuyordu. O sadece Chanyeol'a ait olmak istiyordu. Chanyeol'a birlikte olmak istiyordu.
"Kim olduğunu görebiliyor musun?" Nina, Baekhyun'dan önce sordu.
"İsminde O harfi geçen biriyle."
"Baş harfi?"
"Yok görünmüyor."
Baekhyun, omuzlarını düşürerek iç çekti. İsminde o harfi geçen kişileri çoktan kafadan göz gezdirmeye başlamıştı.
"Luhan?" Falcı kadın suyun avcundan akmasını sağlayarak tuhaf ses tonuyla Luhan'a seslendi.
Luhan konuşmayarak kadını dinlemek istiyordu. Böyle saçma şeye bulaştığına inanamıyordu.
"Yuva yıkmışsın ve bunun karşılığında hiçbir zaman mutlu olamayacaksın genç adam. Büyük bir hata yapmışsın." Kadın kafasını olumsuzca Luhan'a salladı.
"Saçmalık bu." Luhan ayağa aniden kalkarak sesini yükseltti.
"Baş harfi S olan birisiyle aran baya açılacak, onunla birlikte olmak zor."
"Nesin sen? Tanrı mı? İlah mı? Siktiğimin kaçık karısısın." Luhan, hâlâ suyu inceleyen kadına bağırdı.
Nina ve Baekhyun büyük şaşkınlıkla Luhan'ı izliyordu. Bu tepki fazla büyüktü.... sanki....
"Mutlu olamayacaksın." Kadın tekrarladı.
"Biri şu siktiğimin kadının ağzını kapasın yoksa elimden bir kaza çıkacak."
Nina ve Baekhyun, Luhan'ı kolundan tutarak zorla dışarı çıkardılar. Luhan, derin bir nefes alarak Baekhyun ve Nina'ya döndü.
"Teşekkür ederim ikinize de, gözüme gözükmeyin." Luhan işaret parmağını sallayarak sertçe konuştu ve caddeki kalabalığın arasına karıştı.
"Bu neydi şimdi?" Nina, Baekhyun'um omzuna koluna atarak sordu.
"Atarlı Luhan'ın atarı." Baekhyun dalgınca mırıldandı. Aklı Chanyeol'daydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Admiration; hunhan"
Fanfiction"Ne o yoksa aşık mı oldun?" Sehun boşalttığı kristâl bardağı bırakıp, yüzünde ki sırıtışıyla Luhan'a döndü. "Sanmıyorum." Luhan gülümsemesini yüzünden silip yüksek tabureden zıplayarak indi. "Adeta bir ceylan gibi sektin." "Kapa çeneni!" Luhan, Sehu...