--------Duru'dan------
Birinci ders bitince dışarı tenefuse çıktım.
Basketbol sahasında Toprağı görmemle toprağın yanına gittim kan ter içinde kalmıştı basketbol oynamaktan.
Mendil uzattım ve; " basketbolu bırakta sevgilinle ilgilen." dedim şakayla karışık bir şekilde.
O da belimden tutup kendine çekti ve yanağıma küçük bir öpücük kondurdu.
Yanaklarımın alev almasından kızardığımı hissedebiliyordum.
Toprak da fark etmiş olacak ki kahkaha atıp iki yanağımı sıkarak "Sevgilisinden de utanırmış. Meleğim benim yanımdayken o tatlı yanakların hiç kızarmasın." dedi.
Bana az önce meleğim mi dedi o? Sen bana böyle tatlı sözler söylersen tabiki midemde filler tepişir. Yanaklarım kızarır. Her geçen dakika daha fazla bağlanıyorum ben bu şapşala ve sanırım en çok da mutluluğumuzun bozulmasından korkuyorum.
Zilin sesiyle kendime geldim ve " Derse geç kalmayalım hadi görüşürüz aşkım." Dedim.
Hı? Az önce ben aşkım mı dedim? Ilk defa toprağa aşkım demiştim ve gerçekten kendimi çok değişik hissettim. Normal de bir sürü sevgilim oldu hatta okulda ki tüm yakışıklı çocuklarla çıktım diyebiliriz. Ama onlara hiç bu kadar bağlanmadım.
Onlarla öpüşürken utanmazken Toprağa aşkım demekten utanıyordum. Gerçekten çok tuhaf biriyim.O da yanağıma uzun bir öpücük kondurup "Derste de seni düşünüceğim meleğim."dedi.
Al işte şimdi derste aklım hep bu kelimede takılı kalacak.
Daha fazla uzatmadan el salladım ve "görüşürüz. " dedim yeterince tatlı olmaya çalışarak.
"Görüşürüz." dedi ve ikimizde sınıflarımıza ayrıldık.
Sınıfa girdiğimde hoca gelmemişti.
Bende Ecemsu 'nun yanına gittim. Giderken etrafı kolaçan ettim. Savaş kafasını sıraya gömmüş sanırsam uyuyordu. Birde ecemsunun sert bakışlarını fark ettim. 2 gündür Toprakla çıkıyordum ve Ecemsu yu gerçekten unuttum diyebiliriz. Toprağın yanındayken zaten dünyadan haberim yoktu. Ecemsu yine herzaman ki gibi bana trip atacaktır aslında bir yandan da haklıydı. Ecemsuyla hemen barışmak istiyordum o yüzden yanağına bir öpücük kondurup; "Kardeşlerin, kankaların en best friendi nasılsın? "
Ecemsu beni geriye itti ve "hıhıh en besti evet. O yüzden mi 2 günlük sevgilin olunca unuttun? " dedi.
"Ya kanka özür dilerim. Bir daha olmaz. Affettin mi tripciğim? " dedim ve kahkaha attım.
Ecemsu da son söylediğime güldü ve sarılıp barıştık. Küs kalmaya dayanamıyorduk. Bu yüzden 11 senedir tüm tartışmalarımıza rağmen arkadaştık. Hocanın gelmesiyle ayağa kalktık. Günaydın faslını geçerek sıkıcı bir tarih dersine 'merhaba' dedik. (Yazar burada kendi nefret ettiği dersi yazdı :D)
Bende dersi dinlemedim ve Ecemsuyla konuştum.
Üzerimde hissettiğim göz ile yavaşça, çaktırmadan arkama döndüm.
Savaş gözleri kanlı bir şekilde bana bakıyordu.
Hemen önüme döndüm ama yerimde huzursuzca kıpırdanıp durdum.
Ecemsu da anlamış olacak ki "Birşey mi oldu Duru? " diye sordu.
Bende "Savaşla siz ne zamandan beri sevgilisiniz? " diye sordum.
Biraz durakladı ve " Dün çıkmaya başladık. Yani Toprakla siz çıktıktan bir gün sonra. " dedi gülümseyerek.
Bende gülümsedim ve o sırada zil çaldı.
Kapıya doğru ilerlerken arkamdan "Duru." sesini duymam bir oldu.
Arkamı döndüğümde bu kişinin Savaş olduğunu gördüm.
Gecen ki tartışmamızı unuttum bu yüzden savaşla iyi anlaşabilirdim ayrıca eniştem sayılırdı artık."Efendim? " dedim.
Hafifçe beni iteledi "Bahçede konuşsak daha iyi olur." dedi ve bahçeye çıktık.
Boş bir banka oturduk. Savaşın konuşmasını bekledim ama konuşmuyordu sadece kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Biraz daha bekledim ama hala konuşmuyordu.
Dayanamadım ve "Savaş artık konuşacak mısın?" diye sordum.
O da kendine geldi ve başladı konuşmaya "Duru ben Ecemsuyla...." lafını söyleyemeden toprağın "Duru." demesiyle susdu.
Çok sinirli duruyordu "Efendim toprak?" dedim söylediğim laftan sonra adımlarını daha çok hızlandırdı ve yanıma geldi. Sanırım sabah aşkım dedikten sonra,şimdi toprak dememe sinirlendi.
Ne olduğunu anlayamadan kolumdan sertçe tutup kendine çekti tabi ben böyle bir şeyi beklemediğim için yere düşüyordum toprak son anda beni tuttu ve kaldırdı.
Canımı çok acıtıyordu ve bunu neden yaptığını bilmiyordum. Kolumu çekmeye çalışsam da kurtulamadım.
Toprağa bakıp "Bırak kolumu canım acıyor." dedim.
Ama toprak beni umursamıyordu sadece Savaşa öldürücü bakışlarını yolluyordu.
Savaş yerinden kalkıp "Toprak bırak kızı canı acıyor görmüyor musun? " diye bağırdı.
Toprak benim kolumu sertçe bıraktı ve savaşa yumruk attı.
Ne..... ne yaptığını sanıyordu bu? Bütün okul bize bakıyordu. Ben ise yere düşen Savaş'ın yanına oturdum ve "Savaş iyi misin? Onun adına gerçekten çok özür dilerim. " dedim.
Sonra Toprak beni yerden kaldırdı ve okulun dışına doğru sürükledi.
Gerçekten bıkmıştım şu kolumun sıkılmasından.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bırak kolumu. "
Bağışlarımı umursamadan
Kalabalığı geçerek caddeye çıktık.
Toprak kolumu bıraktı ve "Bir daha seni onunla görmeyeceğim Duru tamam mı?" dedi.
Birinin benim adıma kararlar vermesinden nefret ederim.
Bende "Ya ben istediğim kişiyle görüşürüm bir sürü arkadaşım var hem kız hem erkek bu seni ilgilendirmez. Ayrıca Ecemsuyla Savaş sevgililer beni kankamın sevgilisinden kıskanman çok saçma."dedim.
Toprak daha çok bağırarak "Beni ilgilendirmez dimi haklısın ben kimim ki daha 2 gün önce sevgilin oldum karışamam sana.
Tamam ulan bundan sonra ilgilenmiyorum,kıskanmıyorum."
İstemesem de sinirden gözlerimden yaşlar geliyordu. Elimin tersiyle gözlerimi silip toprağa "sen bana güvenseydin zaten bunlar olmazdı." dedim.
Toprak "Ben sana güveniyorum ama savaşa güvenmiyorum."dedi.
Bir an karşımda ki toprak değil de sanki annemdi. Annem de hep der ki 'Ben sana güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum' gerçekten çok saçma.
Toprağa bıkkın bakışlarımı atarak "Sen Savaşla yakın arkadaş değil misin? Ona neden güvenmiyorsun? Ayrıca o Ecemsu yu seviyor." dedim.
Toprak ilk önce biraz bekledi sonra "Duru gerçekten çok safsın!"diyerek bana sarıldı.
Ellerini çektim ve "Nasıl yani? " dedim.
"Yok birşey." diyerek geçiştirmeye çalıştı.
Ama ben ısrar ettim "Toprak noldu anlatır mısın?"
Toprak derin bir nefes aldı ve bıraktı. Sonra "Şimdilik Savaş'dan uzak durman gerektiğini bil yeter." dedi.
Gerçekten bir şey vardı benden sakladıkları ama yakında öğrenirim ben bunu. Çok uzatmak istemiyordum çünkü Toprağa sarılmayı özlemiştim.
"Peki." dedim ve boynuna sıkıca sarıldım. Toprak'da saçlarıma bir öpücük kondurup sarılmaya devam etti. O an artık hiç bir şeyi umursamadım. Dünya durmuştu sanki...---------Ecemsu'dan---------
Savaş bankda Duruyla konuşurken Toprak gelip yumruk atmıştı. Demek ki Savaş'ın, Duru'dan hoşlandığını biliyordu yoksa durduk yere gelip yumruk atmazdı.
Savaş'ın gözü mosmor olmuştu. Ve bu benim kalbimin parçalanmasına yetiyordu. Neden benden nefret eden, beni sevmeyen birine aşık olmuştum bilemiyorum ama hayat hep iyilere karşı kötüydü sanki. Eğer aşık olabileceğim kişiyi kendim seçseydim bu aşk olmazdı herhalde. Aşk sevipte kavuşamamaktır. Onun için tüm acıları göze almaktır. Ona bir şey olacak diye korkmaktır. Evet ben korkuyordum.
Savaşın şu an ki hali bile benim göz yaşlarımın akmasına yetmişti.
Toprak ne kadar iyi arkadaşı olsa da o da aşkı için Savaş'la mücadele edecekti.Savaşın koluna girdim ve banka oturduk.
Göz yaşlarımı görünce ilk önce gözlerini devirdi ama sonra endişeyle bana baktı.
Kalabalık dağılsın diye "Bir şey yok tamam gidebilirsiniz." dedim ve herkes yavaş yavaş dağıldı.
Savaşa döndüm ve yara olan gözünde parmaklarımı hafifçe gezdirdim.
Gözlerini yumdu sanki acısını geçirmek için. Bende hemen elimi çektim canını benim acıttığımı düşünerek.
Oysa ki Savaş "Seni ne kadar arkadaş gibi görsemde gerçekten çok iyi birisin ve bana çok yardımcı oluyorsun teşekkürler." dedi. Bu lafı kalbimin canlanmasına yetmişti. Bir anda kalbim de ki ölü kelebekler yeniden kıpraşmaya başladı. "Önemli değil ben her zaman beni sevmesen de yanındayım."dedim.
O da kısık bir sesle "Sağol." dedi o kadar kısık söyledi ki zor duydum. Hâlâ yarasının acıdığını tahmin ettim. Ve özel okul da olduğumuz aklıma geldi Savaşa bakıp "Ya benim içim rahat etmedi gel revire gidelim."dedim. Savaş ilk önce kafasını 'hayır' anlamında salladı ama sonra benim bakışlarıma dayanamayıp ayağa kalktı.Revire geldiğimizde hemşire pansuman yapabilmek için malzemeleri çıkardı.
Savaş 'dan gözümü ayırmadım.
Ta ki hemşire Savaşın yarasına tentirdiyot dökene kadar.
Savaş yüzünü buruşturdu bende daha fazla dayanamadım acı çekmesine ve yere doğru baktım. Hemşire biraz daha sert bastırınca Savaş "ahh" diye bir ses çıkardı. Bende elini tutup güç vermek istedim savaş elini çekmedi ve bir kez daha kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
Hemşire pansumanı bitirdiğinde bir reçete verdi ve ordan çıktık.
Savaşın yeniden koluna girdim ve sınıfa kadar çıkmasına yardımcı oldum.
Sırasına oturdu ve yine teşekkür etti. Bende"Savaş hiç gerek yok teşekkür falan etmeye kim olsa aynısını yapardı." dedim.
Savaş da "Tüm okul gördü kavgayı ama hiç biri yardım etmedi yani aynı şeyi kimse yapmazdı Ecemsu." dedi. Gerçekten haklıydı bende çok uzatmadan haklısın anlamında kafamı salladım.
Savaşın yanına oturdum ve "Bugünlük yanında otursam iyi olacak."dedim.
Savaş da müsade verdi ve oturdum.
Savaşın yanında ki çocuk da boş yerlerden birine oturdu.Matematik hocası ve müdür içeri girdi. Müdür niye geldi ki diye düşünürken müdür;
"Savaş yıldırım odama gel!" diye seslendi.
Savaşın ayağa kalkması bir oldu ve şaşkın ifadeyle peşinden gitti.
Gerçekten müdürümüz çok tatlı biridir ama sinirlenince patlayacak bir bomba gibidir o yüzden pek fazla olaya karışmam okul içinde.
Savaş müdürle beraber çıktı gitti.
Ne olacağını çok merak ediyordum. Savaşın gitmesini fırsat bilip bir kağıt çıkardım. Savaşa karşı hissettiklerimi o kağıda yazıp montunun cebine koymayı planlıyordum. Öyle de yapmıştım zaten. Upuzun bir sayfa içimdekileri yazmıştım. Ama ismimi yazmamıştım. Hoş zaten yazsam da birşey değişmezdi. Birincisi Savas benim olduğumu direk anlar zaten. Ikincisi ise benim oldugumu bilse bile yine de bana karşı birşey hissetmez.
Elimdeki kağıdı dörde katlayıp, sıranın üstünde Savaşın yastık görevi yaptığı montunun cebine koydum. Artık matematik dersine az da olsa odaklanabilirdim.
İvitttt yeni bölüm karşınızda. Umarım beğenirsiniz.
Yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum.Kendinize iyi bakın ve yıldıza tıklamayı unutmayın. Sizi seviyorum. Öpüldünüz :***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Esen Rüzgar (Tamamlandı)✔
RomanceKalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşktı bizimkisi gerisi hikayeydi. <3 Yüreğim soğuk esen rüzgar gibi; Ya donduruyor, ya da savurup uçsuzlaştırıyor tüm hayalleri...