18. Bölüm: Uludağ 'a yolculuk

132 14 2
                                    

Multimedya :Ecemsu ve Savaş

¤¤¤¤¤¤¤2 gün sonra¤¤¤¤¤¤¤

☆☆☆☆☆Ecemsu'dan☆☆☆☆

Annemin cırtlak sesiyle gözlerimi biraz açmaya çalıştım.
"Ecemsu kalk artık kızım. Unuttun mu bugün uludağ 'a gideceksiniz? "
Demesiyle resmen yataktan fırladım.
Giderken giyeceğim giysileri ve iç çamaşırlarımı alıp banyoya geçtim. Kısa bir duş alıp kendime gelmeliydim.
Ilık suyun altına girmemle ferahlamıştım.
Ellerim ve ayaklarım buruşuk olana kadar çıkmadım tam çıkarken soğuk suyu açtım. Uykumun gelmemesi için bire birdi.
Havluyla saçımı kuruttuktan sonra giysilerimi giydim. Saç kurutma makinesini açıp saçımı iyice kuruttum. Uludağ soğuk olduğu için hasta olmamam lazımdı.
Bavulumu, telefonumu ve montumu alıp aşağı indim.
Annem kahvaltı sofrasını hazırlatmıştı bile. Babam beni uğurlamak için işe geç gidecekmiş ne kadar ısrar etsemde kabul ettirememiştim.
Masaya oturduğumda annem sulu gözlerle "Ecemsu bak yumurta yaptım senin için tam istediğin gibi sucuklu. Ye hadi bu son kahvaltımız. "dedi.
Göz devirip "Of anne saçmalama sanki geri gelmiyecekmişim gibi konuşuyorsun. Alt tarafı bir hafta. Ben üniversite okurken ne yapacaksın çok merak ediyorum." diye sakinleştirmeye çalıştım annemi.
Ama sadece çalıştım. Annem daha fazla kendini tutamadı ve koyverdi gözlerindeki inci gibi yaşları.
Sandalyeden kalkıp anneme sarıldım yanağına sulu bir öpücük kondurdum ve "Sende gel istersen en azından gözün yolda kalmaz. " dedim.
Annem ellerimi boynundan çekti ve "Hiç olurmu öyle şey sen gençsin arladaşınla eğleniceksin ben size rahat vermem. " diye itiraz etti.
"Anne Durunun annesi babası da geliyor hem onlarda yalnız kalmaz siz birlikte eğlenirken bizde Duruyla eğleniriz. "
Annem bu söylediklerimden sonra babama bakıp izin almak için masum bakışlar attı. Böyle yaparken ne kadar tatlı olduğunu bir ara söylemeliyim.
Babam ikimize bakıp "Ecemsu sen gidiceksen git kızım ben çalışıyorum anneni de tek bırakmam orada karıma bakarlar olmaz. " dedi.
Ay ne kadar kıskanç çok tatlı. Off bende nerede kıskanan erkek var onları seviyorum.
Annem babama tip tip bakıp "Hep iş iş sende bıkmadın mı. Patron olmana rağmen sen daha çok çalışıyorsun Yunus lütfen gidelim. " dedi ve ayağı kalkıp babamı öptü.
Hayır yani burada çocuk var lütfen çok ayıp. :D

Babam annem onu öpünce hemen telefonunu çıkarıp sekreter olduğunu düşündüğüm birini aradı.
"Lale hanım ben bir hafta buralarda yokum ben yokken şirkete göz kulak ol tek bir sorun da beni ara. Ve her şeyi hatasız yapın. " diyip telefonu kapattı.
Bu sefer başka birini arıyordu.
"Alo cüneyt nasılsın? "
"Bizde iyiyiz."
"Şu uludağ için bizde gelmek istiyoruz da iki kişilik daha yer ayırtır mısın? "
"Tamam siz önden gidersiniz biz sonra geliriz. "
"Peki teşekkürler görüşürüz."
Durunun babası cüneyt amcayla konuşmuştu. Bu işte tamam olduğuna göre artık bende gitmeliydim Durulara.
Babamı ve annemi sarılıp öptüm "Akşama görüşmek üzere canlarım." diyip bavulumu aldım ve çıktım evden.
Durulara gitmeden kas yığınını arayalım yoksa orada konuşamam.

Aranıyor.... :Savaşım ♡

"Alo aşkım. "

"Vay sen beni ararmıydın."

"Savaş ya ne güzel arıyorum aşkım diyorum sana, dediğine bak. Neyse ben kapatıyorum bay bay. " dedim ve suratına kapattım.
Hak etti salak öküz kas yığını odun. Insan bir aşkım nasılsın seni çok özledim falan der.
Karşıdan karşıya geçtim ve Duruların zilini çaldım.
Kapıyı Duru açmıştı. Elimden çekiştirip odasına çıkardı.
Bavulunu gösterip "Bana yardım et sığmıyor ya giysilerim. " diye ofladı.
Bavulunu açtığımda Durunun saçma sapan şeyler koyduğunu gördüm.
Hepsini yatağına döktüm ve sadece gerekli olucak şeyleri koydum.
Pantalon, kazak, iç çamaşırı, eldiven, atkı, şapka vs.
Duru bana şaşkınlıkla bakıp "Nasıl yaptın bunu? " diye sordu.
Göz kırptım ve "Bu da benim sırrım. Hadi gidelim artık. " diyerek aşağı indim.
Cüneyt amcayi görünce sarıldım ve "Cüneyt amca ya artık gidelim çok heyecanlıyım." dedim.
Cüneyt amca "Biz hazırız da ışte Selver teyzen daha haz... " cümlesini tamamlayamadan Selver teyze arkasından geldi ve "Hazırım. " diyerek bavulunu çekiştirdi.
Herkes hazır olduğuna göre gitme zamanı gelmişti.
Cüneyt amcanın arabasına bavullari yerleştirip bindik arabaya. Ilk önce havaalanına gidecektik. Oradan arabayı Duruların şoförüne teslim edip uçağa binicektik.
Arabanın durmasıyla etrafıma baktım. Yakın olduğu için hemen gelmiştik.
Bavulumu aldım ve uçağa doğru Duruyla yürümeye başladım.
Artık uçma zamanı gelmişti kemerimi bağladım ve arkama yaslandım.
Yükseklik korkum olduğu için pek fazla uçağa binmezdim.
Uçağın havalanmasıyla telefonumun kilidini açtım uçak moduna alacaktım ki Savasdan gelen aramaları ve mesajları gördüm.
Aramaları boş verip mesajları açtım.
Kimden:Savaşım

Soğuk Esen Rüzgar (Tamamlandı)✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin