En uzun yeni bölümden merhaba :))
Medya:Ecemsunun okula giderken giydiği elbise.
Gerçekten normalde tatil boyunca yb atmayı düşünmüyordum. Ama çok tatlı bir okuyucum hikayem hakkında yorum yapmış. Hem yanlışlarımı söyledi hem de hikayemin güzel olduğunu. Yaptığı yorum bende yazma isteği getirdi. Ve başladım yazmaya sabahtan beri yazıyorum. Ve ona çok teşekkür ediyorum. Bu bölümü ona ithaf ediyorum.-----Ecemsu'dan----
Tamı tamına üç ay. Savaş taburcu olalı 3 ay olmuştu.
Ama hala her gün aklıma geliyordu o gün. Ne kadar üzgün ve çaresiz olduğumu hala hatırlıyorum.
Savaşı o günden sonra hiç yalnız bırakmadım. Hep beraberdik. Eve döndüğümde bile onunla telefonla arayıp konuşuyordum. Ve Savaş bundan hiç şikayetçi değildi.
Yine aklıma geldiği için telefonumu elime alıp aradım."Alo prenses. "
Bana prenses demesi çok hoşuma gidiyordu. Kendimi özel ve güçlü hissediyordum."Alo hayatım. Nasılsın? "
"Çok çok iyiyim. Çünkü bugün okulun son günü. Ve sevgilim beni sabah arayıp günaydın diyor. "
Evet sonunda okulun son günüydü. Koskoca lise dönemi çok çabuk geçmişti. Tabi ki Savaş sayesinde.
"O zaman aşkım hemen hazırlanıp kahvaltı yapmaya gidelim. Ne dersin?""Sen benim aklımı mı okuyorsun? "
"Hayır sadece seni çok seviyorum. "
"Bende seni çok seviyorum ve seni çok özledim. "
"Bende seni çok özledim. O zaman hemen hazırlan. "
"Tamam görüşürüz. Bir saat sonra seni alırım. "
"Tamam öptüm bay bay. "
Telefonu sonunda kapattığımda banyoya girip kısa bir duş aldım.
Hazırladığım iç çamaşırı ve krem renginde takım olan etek ve kalın sıfır kollu tshirtümü giydim. Odama geri döndüm ve çekmeceden düzleştiricimi çıkardım.
Düzleştiricimi fişe takıp ısınmasını bekledim.
Elime tokamı alıp üst kısmından birazını topladım. Aşağılardan başlayıp saçımı duzlestirmeye başladım. Tokayla toplu olan saçımı açıp orayı da duzlestirdim.
Fişten çektim ve tekrar çekmeceye koyup makyaj aynama geçtim.
Eyelinerımı alıp dikkatli bir şekilde sürdüm.
Siyah göz kalemi ve dudak parlatıcımı da sürdüm. Son olarak parfümümü sıkıp ayağı kalktım.
Yatağımın üzerine koyduğum krem askılı çantamı koluma asıp telefonumu da içine koydum.
Dışardan korna sesi duymamla Savaşın geldiğini anladım. Merdivenleri üçerli beşerli koşarak indim.
Annem hala işe gitmemiş ve önümü kesti.
"Öpücük almadan mı karne almaya gidiyorsun? "
"Anne ilkokulu çoktan bitirdim hala her yıl neden yapıyorsun bunu? "
Yanağıma sulu bir öpücük kondurup konuştu.
"Boşver şimdi onu da söyle bakalım karnen nasıl? "
"Teşekkür belgesi alırım diye düşünüyorum. "
"Hm aferin akıllı kızıma. Üniversite için ne düşünüyorsun peki? "
"Anne şimdi bunu konuşmanın sırası mı? Savaş bekliyor kahvaltı yapacağız. Gidiyorum ben sonra konuşuruz. "
Annemin birşey demesine fırsat vermeden yanağına öpücük koyup kendimi son anda dışarı attım.Tahmin ettiğim gibi Savaş arabadan inip benim gelmemi bekliyordu.
Koşarak Savasin kucağına atlayıp sarıldım. O da aynı şekilde ellerini belime sarıp saçlarıma öpücükler konduruyordu.
Elimden tutup beni arabaya bindirdi kendisi de dolanıp sürücü koltuğuna geçti.
Babası artık Savas'a iyi davranıyordu. Bu yüzden onun arabasını almasını sorun etmiyordu.
Kısa süren yolculuğumuz sonunda şık bir cafeye gelmiştik.
Arabayı kilitleyip cam kenarında olan bir masaya geçtik.
Iki tane kahvaltı menüsü ve portakal suyu sipariş edip beklemeye başladık. O sırada da Savaş la sohbet ettik.
"Ee hayatım karneni nasıl bekliyorsun? "
Savaş gülümseyerek sorumu cevapladı.
"Valla hiç bilmiyorum internetten de bakmadım. Ama büyük ihtimalle ya boş geçerim ya da sınır puanla teşekkür alırım. Peki sen? "
"Bende internetten bakmadım. Teşekkür alırım diye düşünüyorum. Notlarım iyiydi çünkü. "
"Bence takdir alırsın sen hayatım. "
Savaşın dediği şeyle gözlerimi devirdim.
"Ben mi? Yok canım o kadar da alamam herhalde. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Esen Rüzgar (Tamamlandı)✔
RomanceKalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşktı bizimkisi gerisi hikayeydi. <3 Yüreğim soğuk esen rüzgar gibi; Ya donduruyor, ya da savurup uçsuzlaştırıyor tüm hayalleri...