Multi: Ecemsu
--------Savaş'dan---------
Sabah alarm sesiyle kalktım. Ne kadar istemesem de bugün okul vardı. Ve Ecemsu hastanede olduğundan beri okula hiç gitmemiştim. Devamsızlığımın çok fazla olduğunu biliyordum bu yüzden artık okulu asmayacaktım. Allah dan okul sivil giysiydi. Formayla falan işimiz yoktu.
Okul için normal olan siyah bir pantalon ve gri bir kazak giyip parfümümü sıktım. Ecemsu bu parfümümü çok severdi ama şuan hatırladığını sanmıyorum.
Nike siyah ayakkabılarımı giydim ve evden kahvaltı yapmadan çıktım.
Okul eve yakın olsa da şuan hiç yürümek istemiyordum bu yüzden otobüse bindim ve okulun yolunu tuttum.
Otobüsten indiğimde bazı kızlar bana bakıyordu. Artık alıştığım için takmayarak okula girdim.
Sınıfa çıktığımda Duru ve Toprak oturmuş konuşuyorlardı. Ecemsu ise tam arkalarındaki sıra yani benim sıramdaydı. Okula gelmez diye düşünüyordum ama iyi ki de geldi.
"Günaydın aşıklar. Ve günaydın sevgilim. "
Ecemsunun yanakları kızarırken ben yanına oturup yanağından öpmüştüm bile. Daha çok utanarak kafasını cam tarafına çevirdi. Duru ve Toprak arkasını dönmüş beni izliyordu. Ne var? Dercesine kaşımı havaya kaldırdım.
Toprak Durunun yanağından makas aldı ve konuşmaya başladı.
"Benim yaptığım hareketleri niye taklit ediyorsun oğlum sen? " dedi gülerek.
Kafasına yavaşça vurdum.
"Ben seni ne taklit edeceğim be? Sevgilime istediğimi yaparım sanane."
Toprak önüne dönerek daha fazla uğraşmamayı tercih etti.
Ecemsu Duru yu dürterek kendisine çevirdi.
Kulağına duymayacağım bir şekilde konuşuyordu.
"Toplum içinde kulaktan kulağa konuşulmaz. Hala öğrenemediniz mi?" diye sordum.
Duru bana dönüp "Konuşmamız seni ilgilendirmez. Ama madem mahalle kadınları gibi merak ediyorsun söyleyeyim. Yarın cumartesi olduğu için Ecemsu voleybol kursuna gidelim diyor. " dedi.
Hayret içinde Ecemsuya bakıyordum. Onca şeyi hatırlıyordu bir beni hatırlamıyordu. O da yetmezmiş gibi bir de Emirle kavga ettiğimi bile bile hala o kursa gidiyordu ya artık pes!
"Gitmiyorsun bir daha o kursa Ecemsu! "
Emir verir bir vaziyette çıkan sesime Ecemsu kaşlarını çatarak cevap verdi. "Nedenmiş o? Ayrıca bu seni ilgilendirmez. "
"Neden mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen araya girmeseydin şuan Emir ölmüştü. Ayrıca ne demek beni ilgilendirmez senin sevgilinim gayet ilgilendirir. "
O kadar çok bağırıyordum ki tüm sınıf bize bakıyordu.
Ecemsunun gözleri dolmuştu. Ama şuan yaptığı saçmalıktı.
Bir şey demedi ve ayağı kalkarak sınıftan çıktı. Peşinden koşarken bir yandan da bağırıyordum.
"Ecemsu. Dur! Ya bir dursana! "
Ecemsu beni dinlemiyordu bile üst kata çıkmaya başlayınca ne yapmak istediğini anlamadım.-------------Ecemsu'dan---------
Artık çok bunalmıştım. Savaşı hatırlıyordum. Her yaşadığımız anıyı hatırlamasam da ona teklif ettiğimi hatırlıyordum. Bunu Savaşa söyleyecekken o beni saçma sapan bir kurs için azarlıyordu. Neden biraz olsun beni anlamaya çalışmıyordu? Sadece bu da değil dün akşam babamla kavga etmiştim hemde önceki kavgalardan daha kötü. Koluma vurduğu yeri tutarak en üst kata çıkmaya başladım. Çok sıkıldım hayattan yaşamak istemiyordum artık. Gerçi şuan da yaşadığım pek söylenemezdi. Başkaların beni yönlendirmeleri ile hareket ediyordum resmen.
Kimse umrumda değildi. Kaza geçirdiğim de hepsi yanımdaydı ama ben sadece kötü günümde beni düşünen kişileri istemiyordum yanımda. Her zaman beni destekleyen ve bana mutluluk veren insanları istiyordum. Ama şuan ki durumum tam tersiydi.
Göz yaşlarımı silerek teras katına çıktım. Ölmek çok kolaydı ama intihar etmek benim için çok zor olacaktı. Ama bu hayatta da daha fazla kalmayı da istemiyorum. Karamsar bir şekilde düşünürken arkamda nefes nefese kalan Savaşı fark ettim.
"Ecemsu dinle beni. " diyerek yanıma yaklaşmaya başladı. Ondan uzaklaşarak "Sakın bana yaklaşma. " diye bağırdım.
Şuan kendimi bir filmin en heyecanlı yeri gibi ya da rüyada tam uyanacakken görülen sahne gibi hissediyordum. Ama bu olanlar ne bir kore filmi ne de bir rüyaydı. Tamamen benim hayatımdı.
"Ne yapıyorsun Ecemsu daha fazla geriye gitme bak düşüceksin. "
"Yaklaşma Savaş. Zaten buraya kendimi atmak için geldim. "
"Ne saçmalıyorsun Ecemsu sen. Ben sensiz nasıl yaşarım. Gel buraya tamam git istersen voleybola ama lütfen gel. "
"Tek sorun voleybol mu sanıyorsun? Herkes üstüme geliyor. Dün babam bana vurdu bundan haberin var mı? "
"O adama baba deme diğer baba olanlara hakaret olur. Ecemsu tamam sana söz veriyorum o adamın elinden seni kurtaracağım yeter ki yanıma gel hadi. "
Savaşın dediklerini umursamadan kafamı hayır anlamında salladım.
"Olmaz Savaş beni kandırmaya çalışma. Lütfen artık daha fazla dayanamayacağım bu hayatta hiç birşeye sahip olmadım. Babam belki zengin ama ben herşeyden mahrum kaldım. En önemlisi sevgiden. Belki çok basit birşey ama beni seven kimse olmadı. Sende şuan seviyor olabilirsin ama sonra sende unutucaksın. Bu sadece bir lise aşkı. Lise bitince aşk falan kalmayacak. Farklı üniversitelere farklı kişilerle devam edeceğiz. "
"Ecemsu herşeyi beraber hallederiz. Ben seni çok seviyorum. Hiç bir zaman da seni bırakmayacağım. Neden beni hatırlamıyorsun? Neden bana güvenmiyorsun? "
"Hayır Savaş. Seni hatırladım dün. Yani tam olarak değil sadece sana teklif ettiğimi hatırlıyorum. Ama bunun bir önemi yok. Kendine iyi bak ve beni hiç düşünme. Benden daha çok sevebileceğin biri çıkar inşallah karşına. " diyerek kendimi boşluğa bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Esen Rüzgar (Tamamlandı)✔
RomanceKalp deniz, dil kıyıdır. Denizde ne varsa kıyıya o vurur. Bizimkisi bir aşk hikayesi değildi. Aşktı bizimkisi gerisi hikayeydi. <3 Yüreğim soğuk esen rüzgar gibi; Ya donduruyor, ya da savurup uçsuzlaştırıyor tüm hayalleri...