"Seni pis becerttiereceğim Harry!" Diye bağırdım tozların ardından. Yarım saattir odasını temizliyordum. Ve beni "dolabımı karıştırırsan olacakları düşünemiyorum." Diye tehdit etmişti. başta tertemiz görünen bu oda, dolabın arkasını temizlemeye başlar başlamaz tozlarla dolmuştu. Ayrıca benim toza alerjim var.
Tozlar dolabın arkasına yeni bir medeniyet kurmuştu. Hatta düğünlerine zor yetiştim."Bu oda kaç yıldır temizlenmiyor böyle?!" Söylenmeye devam ediyordum.
"Ne var?!" Harry sonunda sesimi duyup gelebilmişti.
Havalı olmasını umarak süpüreyi yere attım.
"Yavaş ol! Ben o süpürgeye para verdim." Dediği şeye gözlerimi devirdim.
"Yaralarım iyileşmedi. Üstelik yoğum bakımdan çıktım. Bana bunu yapma!"
Sırıttı.
Tanrı aşkına düşünebiliyor musunuz? Sadece sırıtıyor!
"Senden güzel hizmetçi oluyor ama." Sınırlarımı aşıyordu.
"Neden kendine hizmetçi tutmuyorsun?" Ellerini cebine koyup düşünmüş gibi yaptı. Konuşmak için dudaklarını araladı.
"Mini mini giyip evimde dolaşacaklar. Ve evde ben varım, yani boşver."
İlk defa aynı fikirde olduğumu fark ettim. Sahiden, Harry dayanamazdı. Mutlaka birini elden geçirirdi. Açıklama yapmayacağım. Ne demek istediğimi anladınız.
"Ben gidiyorum. Hizmetçi yoksa ben hizmetçi olamam."
Odadan çıkmak için onun yanına doğru yaklaşırken engel olmadı. Ama yanından geçerken kolumu tutup beni durdurmasıyla refleks olarak bir soru yönelttim.
"Ne istiyorsun?" Sesim tedirgin çıkmıştı. Tek kaşını havaya kaldırdı.
"Dolabımı karıştırmadın, değil mi?" Gözlerimi devirdim.
O dolapta ne saklıyordu bilmiyordum. Bir şey saklayıp saklamadığını da bilmiyordum. Belki de beni gıcık etmek için yapıyordur. Ya da birinin dolabını karıştırmasından hoşlanmıyordur.
"Senin dolabına kalmadım." Bırakmasını bekledim ama hâlâ kolumu tutuyordu.
"Bu karıştırmadığın anlamına mı geliyor." Boş anını fırsat bilerek kolumu elinden çektim.
"Of Harry! Karıştırmadım işte!" Gülümsedi. "Güzel. Aferin akıllı kız."
Bana böyle demesi sinirlerimi bozuyordu.
"Bana şöyle şeyler deme." Sırıttı. Aramızdaki mesafeyi kapattığında artık soluk alip verişleri yüzüme çarpıyor, gıdıklıyordu.
Gitmeliydim. Yoksa sonum iyi olmayacaktı.
"Nasıl şeyler?" Sertçe yutkundum. Aklıma gelen şey ile onu ittirdim. Geri çekilmesini sağlamama hayret ettim.
Bu gün Harry güçsüz herhalde.
"Ben gidiyorum!" Diye tıslayarak odadan çıktım.
Son duyduğum şey harika kahkahasıydı.
***
Alerji ilacımı almıştım. Bende yoktu, ama Anne Cox bana Harry'ninkini verdi.
Harry'nin de bazı şeylere aleejisi olduğunu biliyor muydunuz?
Demek ki o da insan.
Briana'nın yanında duran kumandayı alacakken Briana bunu engelledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Psychopat Cousin | Harry Styles Fanfic|
Fanfic"Burada ne arıyorsun?" Gelen boğuk sese dönüp bir süre baktıktan sonra tekrar havuza bakmaya devam ettim. "Üstüne bir şey de giymemişsin. Hasta olacaksın kuzen." Gelen toprak kokusu huzur verirken Harry'nin bu huzuru bozduğunu düşünmeden edemiyoru...