Merhaba arkadaşlar, fıstıklar... bölüm uzun süre sonra geldi uzamasinin iki nedeni var.
1) Kıbrıstaydım. Ve açıklama for you diye bir bölüm yayımladım oradan bakabilirsiniz ayrıntılara.
2) Bronşitim ilerleme ihtimalinde. Yani, bronşlarımdaki iltihap akciğerlerime yayılmak üzere. İlerlerse sinuzit olacağım. Bu yüzden dinlenmek zorundaydım. Yine hastayım ama uzanarak bölüm yazıyorum fmkfkfjgkdjfhj
Iyi okumalarrr vote ve yorumu unutmayın ithaflar bir sonraki bölüm kvkfjfgnjd
/en çok yorum yapan ve özellikle en rahat ve güzel yorum yapana ithaf/
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-Ayağımla yerde yatan bedenin yüzünü döndürüp baktım.
"Bana acı çektirecekmişmiş." Diye fısıldarken Zayn sadece gülüyordu. "Canımı acıttın (!) bebeğim." Zayn gülmeye devam ederken göz ucuyla ona baktım. Ama görmedi.
Yerdeki cesede tekrar bakarken midemin bulandığını hissediyordum. Sabahtan beri ağzıma bir lokma bile girmemişti. Üstelik bu iğrenç adamı görüyordum. Hem de onun cesedini görüyordum. Midemin hâlâ nasıl direndiğini anlamış değilim.
"Buradaki işimiz bitti. Cesetleri bizimkiler halleder." Ceketimi giyerken kulaklarımı Zayn'in sesi doldurdu.
"İşler ters giderse hapse gidecek birini buldular." Kafamı aşağı yukarı salladım.
Bu gün yeterince macera yaşamıştım. Denis'in Amber'ı öpmesi, tokat atması, kolumun yaralanması... Başka bir maceraya daha katlanamazdım.
"Amber nerede?" Tek kaşımı kaldırdım. Zayn deponun kapısını kapatırken bir yandan da benimle konuşuyordu.
"Arabanın önünde olabilir." İkinci bir soruyu yönelttim. Yani, soru sayılır mı bilmiyordum. Ses tonumdan dolayı bie soru özelliği taşıyabilirdi.
"Yani güvende?" Geri dönüş yolunda yürümeye başladık. Sıkıntıyla nefesini bıraktı.
"Güvende Harry. Artık eski haline dön. Bitti." Gözlerimi devirdim. Umursamasam vurdumduymaz derler. Umursasam eski haline dön derler. Kendi halimde takılsam ilgi isterler. Psikolojileri bozuk olabilir mi?
"Kolun nasıl?" Elini koluma getirdiğinde acıyla inledim. "İyi sayılır." Endişeyle konuşmaya -nefes almadan neredeyse- başladı.
"Acilen müdahale etmeliyiz. İltihap kapabilir." Sinirle gözlerimi ona diktim.
"En kötü ölürüm. Değil mi?" Alay ettiğimi anlayınca koluma vurdu. İkinci kere inledim.
"Dalga geçecek zaman değil. Annen görebilir." Gözlerimi devirdim.
"Ceketin arasından görebileceğini sanmıyorum." Kafasını okşadım. "Aklından ben de istiyorum." Kahkaha atıp onunla durdum. Ne olduğunu anlamaya çalışırken geldiğimizi anlamıştım.
"Liam ve diğerleri nerede?" Elini cebinden çıkardı. "Onlar gitti. Sadece Amber ve benim bir adamım var." Gözlerini kaçırırken durumu anlayıp ona sarıldım.
"B-Ben... üzgünüm." Kafasını iki yana salladı. "Üzülme dostum. Sadece işimi hallediyorlardı. Tanrı böyle istedi ve öldüler." Yumruğumu sıktım.
"Hepsi o Denis'in suçu. Ölmeseydi onu benzetecektim." Etrafıma bakarken Amber'ı arabanın biraz uzağında gördüm.
"Sen arabaya bin. Amber ile konuşup geliyorum." Kafasını olumlu anlamda sallayıp arabaya doğru ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Psychopat Cousin | Harry Styles Fanfic|
Fanfic"Burada ne arıyorsun?" Gelen boğuk sese dönüp bir süre baktıktan sonra tekrar havuza bakmaya devam ettim. "Üstüne bir şey de giymemişsin. Hasta olacaksın kuzen." Gelen toprak kokusu huzur verirken Harry'nin bu huzuru bozduğunu düşünmeden edemiyoru...