Kimse ailemin mezarına dokunamaz. Kimse onların canını yakamaz, onlar ölmüş olsa bile dokunamazlar. Adamın mezarlıktan çıkışını izledim daha sonra elimdeki çiçeklerle ailemin mezarına yaklaştım öptüm mezar taşlarını tek tek. İlk önce annemle konuşmaya başladım.
''Annem.annem benim. Nasıl özledim seni bi bilsen. Ah annem sensiz çok zor oluyor. Döndüm ben. Zor oldu ama döndüm, hani derdin ya sen çok güçlüsün diye güçlüyüm ben anne yıkılmam kolay kolay. Yokluğunuzda Demir e sığınmıştım ben, onun varlığıyla ayakta durmuştum benim yüzümden öldü anne.. Ellerimde sevdiğim adamın kanı var. Üzülme olur mu annem. Mutlu ol sen şimdi birazda babamla konuşuyim. Seni çok seviyorum'' dedim ve mezar taşını öptüm. Hemen babamın mezarının başına oturdum.
'' Kahramanım ben geldim. Özledin mi beni? Ben seni çok özledim. Sarı papatyan geldi kahramanım. Annemle birlikte uyumayı severdin sen mutlu musun? Annemle uyuyosun. Canım babam benim nasıl dayanıcam ben şimdi.Herşey o kadar karıştı ki baba.. O kadar derin bi karanlıktayım ki Tilki bile kurtaramıyor.. Babam anneme sarıl benim yerime öp onu. Sizi çok seviyorum. Şimdi gidiyorum ama geri gelicem söz veriyorum.'' Babamında mezar taşını öptüm en sevdikleri çiçekleri kasımpatıları bıraktım baş uclarına. Gözyaşlarımı sildim tam mezarlıktan çıkacaktım ki Demir'im geldi aklıma. Geri döndüm Demirin mezarına baktım. O an geçmiş canlandı gözümde
2 yıl önce..
Gözümü telefon sesiyle açtım. Saatte baktığımda daha sabahın 6 sıydı. Umarım çok önemli bi şwy için bu saatte uyandırılmışımdır. Arayan Demir di o an tüm sinirim geçti
''Günaydım Kurşunum'' sesiyle güne başlamanın verdiği huzurla gülümsedim.
''Günaydın aşktan adam. bi sorunmu var bu saatte aradığına göre?'' huzursuz sesi canımı sıkmıştı.
''Sevgilimi özledim olamaz mı?'' Ahh. Bu adam beni öldürücek.
''Hayatım sabahın 6 sı daha. Neyse hadi gel kahvaltı yapalım'' gülümseyisi sesinden belliydi.
''Aslında benim daha iyi bi fikrim var akşam Jilet, Çakal, Akrep, Tilkİ, Tunay sen ben bişeyler yapalım diyodum ne dersin?''
''Allahım gökten başımıza taş yağacak? Sevgilim sen iyimisin? Hasta mısın yoksa'' diye cevap verdim.
'' Abartma Araf bişeyim yok benim''
'' Pekala Demir. Nerde buluşuyoruz?''
''Mesaj atıcam. Seni seviyorum''
'' Seni seviyorum'' telefonu kapatıp hemen dışarı baktım. Henüz yeni kış ayından çıkmıştık. Hava o kadar güzeldi ki. Üzerime rahat bişeyler giyip kum torbasının başına geçtim. Son günlerin stresini attım.Telefonuma baktığımda mesaj yoktu. Bir terslik olduğu belliydi, içimdeki sıkıntı gittikçe büyüyordu. Karanlığımda ki güneşim Demir benim. Ona bişey olursa ben naparım diye düşündüm. Kapının sesiyle düşüncelerden sıyrıldım. Kapıyı actığımda Demir karşımdaydı
''Kahvaltı işini tekrar düşündüm de hiç fena bir fikir değil'' gülümsedim. Bu adam benim miladım dedim kendi kendime Demir devam etti '' Evet bu adam senin miladın ezeli ve ebedi aşkın'' Ne yani dışımdan mı düşündüm. Hemen yanağıma bi öpücük kondurdu ve içeri geçti. Belli etmek istemesede bi şeyler vardı.
'' Demir bi sorun mu var'' daha fazla dayanamadım ve sordum.
'' Güzelim bunu akşam söylücektim ama dayanamadım. Bilmek hakkın Deniz döndü'' ne? Deniz mi? Deniz takıntılı ve bi o kadarda tehlikeli biriydi. Babamın işleriyle uğrasırken tanışmıştık ve bana aşıktı. Benim Demirle olan ilişkimi öğrenince Demiri öldürmeye çalışmıştı ama Jilet son anda yetişmişti. Ondan sonrada yurtdışına kaçmıştı. Gözlerimden bir damla yaş düştü. Ya demire bişey olursa. Demir geldi ve gözyaşlarımdan öptü. ''Korkma sevgilim bişey olmucak. O herif sana yaklaşamıcak'' bana bişey olmasından korktuğumumu sanıyodu? '' Saçmalama demir bana napıcağı umrumda değil ya sana bişey olursa?'' Demir gülümsedi '' Ne sana ne bana bişey olmucak bebeğim korkma. Hadi hazırlan akşam club e gidicez. Ondan öncede biraz sahilde yürürüz olur mu?'' gülümsedim ve hazırlanmak için yukarı çıktım. Önce sahilde yürüdük eğlendik. Akşam olmuştu club e gittik. Güldük eğlendik. Jilet Demirle bana baktı ve ''Çok yakışıyosunuz be. Siz hep böyle mutlu olun'' dedi kalktım ve jilete sarıldım. O an club te silah sesleri yükseldi. Herkes dışarı çıkmaya çalışırken benim tek düşündüğüm sevdiklerimdi. Etrafa göz gezdirirken o mavi gözlerle karşılaştım. Sonra ortadan kayboldu. Etrafa baktım'' Jilet!! Akrep!! Tunay!! Tilkii!! Çakal!'' Herkes iyiydi. Ya Demir? '' Jilet demir nerde? herkes etrafına bakmaya başladı.o an yerde kanlar içinde yatan dönüm noktamı gördüm. Silah elimden büyük bir gürültüyle düştü. '' Demiiiir'' Sevgilimi kollarımın arasına aldım. '' Sevgilim sakın kapatma gözlerini. Gitme. Nolur dayanamam ben gitme kaybedemem seni'' Demir yarı açık gözleriyle gülümsedi. Çeteye baktı ve '' Buralar size emanet'' dedi Tilki '' Bizene lan! kalk emanetine kendin sahip çık! Bu kadar çabuk mu pes ediceksin'' dedi. Demir ardı arkası kesilmeyen gözyaşlarımı elleriyle sildi ''şş ağlama papatyam herşey çok güzel olucak. Güçlü ol tamam mı? Ben olmasam da sen çok güçlü ol ayakta dur yılma. O denizin sana yaklaşmasına izin verme. Ağlama güzelim Seni çok seviyorum'' Tüm çete ağlıyordu. '' Demir kalk yapma böyle gitme nolur'' gözyaşlarım arasında konuşmaya çalışıyordum. '' Biri ambulansı arasın!!'' Demir o güzel ela gözleriyle son kez baktı ve gülümsedi. Kapattı gözlerini sonsuzluğa son çığlığımla '' Demiiiiirr!!!!!''
Şimdiki Zaman
Gözyaşlarımı sildim. Ölmüştüm ben o gün, defalarca ölmek istemiştim. Almıştım demirimin intikamını ama sönmemişti içimdeki ateş. Demir Soykan yazılı mezar taşına baktım yaklaştım ve öptüm mezar taşını '' Demirim.. Sevgilim nasılda özledim bana aşkla bakan ela gözlerini. Ağlama diceksin şimdi bana. Nasıl ağlamıyım sen söyle? Yoksun işte! Aşk yok artık. Sen yoksun. 2 yıldır zor nefes alıyorum aldığım nefes bile saçma geliyor artık. Hiçbişeyden tat alamıyorum. Sen bilirsin beni korkmam ben hiçbişeyden. Aldım intikamını sevgilim. Denizi kendi ellerimle öldürdüm. Rahat mı orası?'' telefonumun sesiyle kendime geldim. Arayan Tunay dı. Sessize aldım ve Demirle konuşmaya devam ettim. '' Sevgilim ben şimdi gidiyorum ama yine gelicem seni çok seviyorum'' tekrar öptüm mezar taşını ve uzaklaştım miladımdan. mezarlıktan cıkıp hemen Tunayı aradım. '' Tunayım'' tunayın mutlu sesi doldurdu kulaklarımı '' Kurşunum nerdesin sen? Evin kapısında ağaç olduk. Dün anahtarları toplamıcaktın işte. Bide cevap vermiyosun telefona Jiletle tilkiyi zor zaptediyoruz merak ettik seni'' nefessiz konuşan Tunay tüm moralimi düzeltmişti '' Nefes al Tunay annemlerin ve Demirin mezarına geldim. Şimdi arabadayım eve geliyorum'' Sesler yükselince Akrepin telefonu aldığını farkettim ve hemen akrepin sinirli sesi geldi kulağıma '' Kızım nasıl korktuk haberin varmı senin insan bi haber verir'' Belli ki gerçekten korkutmuştum onları '' neden korktunuz ki bu kadar'' akrep gerçekten sinirliydi '' Nasıl neden korktunuz ya! Tekrar gittin sandık'' kahkaha attım '' Kusura bakmayın bayım bundan sonra benden kurtuluşunuz yok'' Akrepte güldü '' Kurtulmak isteyen kim? Hadi çabuk gel Tilki gelince ödetecekmiş bunları sana'' İşte şimdi sıçtık. akrep devam etti '' Bide bir misafirimiz var'' kaşlarımı çattım. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok ki. ''Kim'' '' Gelince tanışıcaksınız'' uzatmanın gereği yok dedim kendi kendime '' Pekala geliyorum görüşürüz'' telefonu kapatıp arabayı çalıştırdım ve eve sürdüm.
Eve gelince arabayı garaja parkettim ve kapıya doğru yürüdüm. Bana doğru sinirle yürüyen bir adet jilet ve tilkiyle karşılaştım. Tilki gelip sıkıca sarıldı '' Bidaha yapma nolur. Çok korktum gittin diye yeni bulduk biz seni'' Sarıldım sıkıca '' Burdayım canım benim burdayım gitmicem. ee kimmiş misafirimiz. Akrep yanındaki yakışıklı adamı gösterdi '' Ulus Yaprak. Seval teyze ve Mehmet amcanın ( annem ve babamın) katilini bulmamıza yardım edecek'' Adamın yüzüne dikkatle baktım ama bu adam. Bu adam mezarlıktaki adam..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kural 1: Aşık Olma
Teen FictionBazen aşkı sevdiğin bir şarkının nakaratında, bir şiirin dizelerinde yada bir çiçeğin kokusunda bulabilirsin. En zoru bir kadının bir adamda aşkı bulmasıdır. Bu adam doğru adam değilse seni kırabilir, yaralayabilir ve öldürebilir. Fakat doğru adam i...