Güçsüzlük

146 6 0
                                    

Aşk.. 3 Harf Tek hece. Şöyle bir bakınca ne kadarda kolay aslında. Peki aşk nedir?

İnsanlığın evrensel yara birimidir aşk. Kasvet bulutundan kurtulmuş bir şehirdir ; kendi iklimini tesis edebilen. Aşk cesaret isteyen bir esarettir..

Aşık olmak kendinden geçme halidir, kendinin zannettiğin kadar önemli olmadığını anlama hali.. Peki ben buna hazır mıydım? Birine aşık olmak güzel, ya birine 'aşk olmak'? Ben Ulusa aşk olmaya hazırmıydım bilmiyorum ama ben ona aşıktım.

Sabah saatleriydi güneş ufukta yavaş yavaş kendini gösteriyordu. Çete henüz gelmemişti. Bende Ulusa hiçbirşey söylemeden yukarı çıkmıştım. Düşünmem gerekiyordu. Ulusta anlamış ve beni yalnız bırakma kararı almış olmalıki yanıma gelmedi. Şuan odamın balkonunda oturmuş güneşin doğuşunu izliyordum.  Onu ilk mezarlıkta görmüştüm. O zaman karanlık bir adam olduğunu düşünmüştüm hatta düşmanım olabiliceğini bile düşünmüştüm. İlk gördüğüne inanmaman gerektiğini şimdi daha iyi anlıyordum. Ne demiş İlhan Berk ''İlk izlenim çok önemlidir. İlk iki dakika kocaman bir yüreği var sanırsın. Sonra bir ömür o yürekte, ilk iki dakikayı ararsın.'' ya bana ilk anları aratırsa ya keşke hep onu düşmanım sansaydım dedirtirse. Korkuyordum hemde çok. Bu adam beni korkutuyordu ama huzur da veriyordu. Düşüncelere dalmışken kahve içmenin iyi olucağını düşünüp odamdan çıkıp mutfağa doğru ilerledim.Kahve yaparken ensemde sıcak bir nefes hissettim o koku yine beni benden alıyordu. Farklı bir dünyada gezintiye çıkarıyor ve ruhumu bedenimden uzaklaştırıyordu. Arkamı dönmek istesem de dönmedim. Bir süre sonra belimde hissettiğim güçlü kollarla irkildim. Bana sarılmış, yüzünü saçlarımın arasına gömmüştü. Sanki saçlarımın kokusunu içine çeker gibiydi. ''Yapma'' bu ses benimdi aciz ve güçsüz çıkmıştı sesim '' Neyi yapmıyım'' gerçekten anlamıyormuydu ''İşte bunu. Beni kendine daha fazla aşık etme Ulus yapma. Güçsüzleştirme beni'' beklenmedik bir itiraf yapmıştım. Ulusun gülümsemesini boynumdaki nefesinden hissettim nefes alışverişi hızlanmıştı. Heyecanlanmıştı. '' Bana aşık mısın'' inkar mı edicektim. Gergin bi şekilde dudaklarımı ısırdım. '' Ben... Bilmiyorum Ulus. Aşkı Demirden sonra unuttum ben kendime bir söz verdim tekrar aşık olup birini daha karanlığıma çekemem üzgünüm yapamam'' Ona doğru döndüm gözleri gözlerimdeydi acı çeker gibi bi hali vardı. '' Işığın olurum. Bende masum sayılmam ama senin ışığın olmak için elimden gelen herşeyi yaparım. Söz veriyorum'' Gözlerim dolmuştu ne yani ağlıyacakmıydım. Kafamı iki yana salladım '' Çok üzgünüm Ulus. Seni tehlikeye atamam. Bunu sana da kendime de yapamam'' tezgahla Ulusun arasından çıktım ve odama gidip silahımı ve ceketimi alıp dışarı çıktım. Arabaya atlayıp sahile sürdüm. Durduğum anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ne kadar ağladım bilmiyorum ama güneş tamamen doğmuştu. Arabadan indim ve sahile bakıp düşünmeye başladım. Yapamam acı çeker. Çok acı çeker belki de ölür.. Bu düşünce bile kalbimde bir ağrıya sebep olmuştu. Düşüncesi bile nefes almamın zorlaşmasına neden oluyordu onu hemen kendimden uzaklaştırmalıydım. Saate baktığımda saatin 7 olduğunu gördüm eve gidip onunla konuşmalıydım. Arabaya binip eve sürdüm. Eve geldiğimde arabadan indim kapıya doğru yürümeye başladım. Kapı açıktı ve kapıda çamurlu ayak izleri vardı belimden hemen silahımı alıp içeri doğru yavaş adımlarla ilerledim. Ya Ulusa birşey olduysa. Çamurlu ayak izleri devam ediyordu. Merdivenlerin ordan sesler gelmeye başladığında duvara yaslandım ve silahın emniyetini açtım. Seslerden son basamağa geldiğini anlamıştım hemen kafasına dayadım namluyu ama tanıdık gözlerle karşılaştım. Tunaydı bu ''Lan noluyo'' telaşlanmıştı. ''Kapı açık evde çamurlu ayak  izleri var. Süphelendim'' sesim yükselmişti. Tunay güldü ''Temizleriz be ne sinirleniyosun. Jilet salağı kapıyı acık mı bırakmış?'' Nerdeydi bunlar. Ulus nerdeydi. '' Evet. Nerdeler.'' Tunay kahkaha attı. '' Telaşlanma bi sorun yok. Yukarda Ulusun odasında playstation oynuyolar'' Merdivenleri 2 şer 2şer çıkmaya başladım Ulusun odasının kapısını açtığımda karşımdaydı boynuna atladım sıkı sıkı sarıldım '' Ben.. Ç-çok korktum sana bişey olucak diye'' Oda bana sarıldı ve '' Niye korktun ki burdayım işte'' Ben ondan uzaklaşma kararı almışken neden ona sarılıyorum ki? Bu şekilde ondan uzaklaşmak yerine daha çok bağlanırım. Hemen kendimi toplayıp ondan ayrılmaya çalıştım ama izin vermedi. Bende pes edip ona sarıldım. Bir öksürük sesiyle ayrıldık birbirimizden Çakal ve Tilki kaşlarını çatmış bize bakıyordu diğerleri ise gülümsüyordu. Sırıttım '' Çakal hadi bi pes atalım '' Güldü. Akşama kadar çakalla atışıp durduk. Çakal birden ayağa kalkıp '' Eee dışarı çıkıp eğlenmicek miyiz?'' dedi masm bir ifadeyle '' Siz keyfinize bakın, ben evde kalıcam'' '' Bende evdeyim'' sesin geldiği yöne çevirdim kafamı Ulus tu söyleyen. Kalkıp tüm çeteye teker teker sarıldım. Hepsi evden çıktıklarında öylece arkalarından baktım.Her ayrıldığımızda acaba bişey olucak mı korkusu yaşıyordum.Bu korku beni öldürüyordu. Ulusun sesiyle kendime geldim '' İyi misin'' Kötüydüm hemde çok kötüydüm. '' İyiyim. Ya ben çok açım bişeyler mi yesek '' gülümsedi ''Pizzaya ne dersin?'' sahte bir gülücükle '' Harika olur derim'' Telefonu alıp pizza sipariş etti. Üzerini değiştirmek için yukarı çıktığında telefonuma bir mesaj geldi.Mesajda çetenin evden çıkarken ki fotoğrafları vardı. '' Ne dersin Kurşun önce çeteni sonrada o çok değerli Ulus unu elinden almalımıyım? Elbette sana bir seçenek sunucam. Ya bu gece gidersin bu şehirden yada sevdiklerin ölür.'' Korkuyordum. Bu duygu oldukça eski hatıraları canlandırmıştı. Bu duygu bedenimde misafirdi. Gitmeliydim bu adamın kim olduğunu çok iyi biliyordum. İhsan Yurtsen. Türkiyenin en büyük uyuşturucu taciri. 2 yıl önce yoluna taş koymuş büyük kayıp yaşamasına neden olmuştum. O zamandan beri bana düşmandı ve gözü kara bi adamdı. Yapardı. 

Ulus merdivenlerden inerken hiçbirşey yokmuş gibi davranmaya çalıştım. Kapı çalınca kaşlarımı çattım. Silahımı belimden çıkarıp Ulus a '' Burda kal'' Ulus gözlerini devirdi '' Bişey var sende. Pizzacı gelmiştir Araf saçmalama'' Onu dinlemeden kapıyı açtım. Pizzacıydı. Ücretini ödeyip pizzaları aldım ve içeri geçtim '' Pizzalar geldi. Hadi yiyelim'' Masaya doğru ilerlerken kolumdan tuttu '' Ters bir durum var ve bana anlatmıyosun. Bana güvenmiy-'' Sözünü dudaklarım kesmişti. Tekrar sıcak dudaklarına dudaklarımı bastırmıştım. Ayrıldığımızda ''Saçmalıyodun bende susturdum. Hadi yemek yiyelim'' Yalan söylemiştim. Veda öpücüğüydü bu. Sessiz geçen bir yemeğin ardından film izledik. Daha doğrusu ben film izledim o ise beni. Farkındaydım fakat belli etmedim. Uykum gelmişti. '' Uykum geldi'' gülümsedi ve '' Belli gözlerin kızarmış neyse iyi geceler'' koltuğa iyice yayıldı. '' Ulus, bu gece benimle uyurmusun?'' Şaşırmıştı ardından gülümsedi ve elimden tutup merdivenlerden çıkmaya başladık. Odama girdik ben dolaptan pijamalarımı alıp banyoya ilerledim üzerim değiştirip odaya girdiğimde Ulus altında siyah bir eşofman ve beyaz bir tişörtle yatağa uzanmıştı. Yanına uzandım. Kollarını belime dolayıp beni kendine çekti ve

''İyi geceler Araf''

'' İyi geceler Ulus''

Gözlerimi açtığımda saat gecenin 3 üydü. Ulusa baktım kollarını belime dolamış yüzünü saçlarıma gömmüştü. Kollarında zorla çıktım. Uyanıcak gibi oldu ama uyanmadı. Valizimi çıkarıp hızlıca eşyalarımı içine yerleştirdim. Valizimi sessizce aşağı indirdim ve bir kağıt bir kalem alıp yazmaya başladım. Bu bir veda mektubuydu.

'' Arızalarım,

Affedin beni. Ben gitmek zorundayım yine terkettiğimi düşünmeyin. Sizi asla terkedemem, gitmek zorundayım. Yanımda tehlikedesiniz size bişey olmasını istemiyorum, izin veremem. Ben kendimi bildim bileli siz yanımdasınız. Sevmenin ve sevilmenin ne demek olduğunu bana öğreten sizsiniz. Her zaman birbirimiz için canımızı ortaya koyduk. Bende sizin için siz olmadan yaşamayı göze alıyorum. Sizi canımdan çok seviyorum beni affedin''

Masanın üzerine koyup başka bir kağıt aldım.

''Ulus..

Uzun zamandır bu kadar çaresiz hissetmemiştim kendimi. Sana aşık olmak.. Uzun zamandır kalbimde bir odaya kilitleyip öldürmeye çalıştığım, hatta kendimi öldüğüne inandırdığım duyguların tekrar canlanma sebebi oldun. Zoru başardın fakat ben gitmeliyim çeteyede söz vermiştim gitmicem diye ama böylesi sizin için daha iyi. Devam et hayatına hiç tanışmamışız gibi çete sana emanet içlerinde en aklı başında olan sensin. Belki sana hiç söylemedim bu kelimeyi ama ilk ve son kez söylüyorum.

Seni seviyorum''

Mektubu katlayıp yukarı çıktım odama girip başucuma bıraktım. Ulusun yanına oturdum. Saçlarına dokundum. Öptüm son defa kokusunu içime çektim ve yavaş yavaş çıktım odadan. Dış kapıya ilerledim ve evime son kez bakıp dışarı çıktım. Bitmişti. Pes etmiştim. Kalbime tekrar kilit vurmuştum kapıdan çıkarken. Vicdanımı toprağa gömmüş, geçmişime bir çizgi çekmiştim. Kolay değildi yaptıklarımdan sonra geçmişimi silip baştan başlamak fakat iyi bir insan olmaya çalışabilirdim. Artık tekbaşımaydım. Kimsem yoktu kalbim şu duvarların ardında gittiğimden habersiz uykudaydı. Terkedilmeyi tüm hüclerinde hissedip ne kadar berbat bir duygu olduğunu bilen ben terketmiştim. Siz buna mecburiyet deyin ben güçsüzlük diyorum..



Kural 1: Aşık OlmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin