Olamaz

138 4 0
                                    

Ağaçların arasında oturan sevdiğim adama bakıyorum şuan. Neden burdayım? Nasıl geldim bilmiyorum ama burdayım. Ulus birden ayağa kalkıp ormana doğru yürümeye başladı, kalbim beni peşinden götürüyordu. Bir süre sonra ileride iki mezar göründü Ulus oraya ilerliyordu yaklaştığımda mezar taşının birinde yazan isimle dondum kaldım ULUS YAPRAK!! Bu nasıl olabilirdiki karşımdaydı işte. Ulus birden bana dönüp bağırmaya başladı ''Senin yüzünden. Senin yüzünden öldüm ben'' gözyaşlarım akıyordu. ''Hayır hayır ölmedin. Ölmüş olamazsın''..

''Araf burdayım güzelim aç gözünü'' gözyaşlarımla açtım gözümü karşımda endişeyle bakan adam benim nefesimdi bunu az önce daha iyi anlamıştım. Kahverengi gözlere aşkla baktım gözyaşlarım durmuyordu ''Korktum Ulus sen ölmüştün'' bana sıkıca sarıldı ''Bak burdayım sevgilim, bırakmam seni'' kokusunu içime çektim. Pencereden sızan güneş, sabah olduğunun habercisiydi ''Hadi aşağı inelim'' kafasını salladı ve alnımdan öptü. Önce bir duş alıp siyah pantolonumu ve siyah tişörtümü giyip aşağı indim. Kahvaltı hazırlamışlardı herkes masadaydı ''Günaydın benim güzel ailem'' hepsini teker teker öptüm Tunay ''Kurşunum iyi görünüyosun'' kıvırcık saçlarını küçük bir çocuğu sever gibi karıştırdım ''İyiyim canım benim'' Yaralanmamın ardından 3 ay geçmişti.Bedenimdeki yara iyileşmişti fakat ruhumda iyileşemicek yaralar açılmıştı . Jilet ''Güzelim bikaç gün şehir dışına çıkıcaz biz iş için'' yine aklıma gelmişti ''Ya çetenin ele başı benim ben ne zaman işlerin başına geçicem '' Çakal elimi tutup ''Yakında Kurşunum yakında'' isteksiz bir şekilde kafamı salladım ''Şirketle ilgileniyomusunuz'' Tilki ''Biz Akreple ilgileniyoruz sen bunları düşünme'' gülümsedim ''Serhat abi nerde'' Tunay ''Gelir birazdan'' Jilet ''Biz diyoruzki Ulusla bağ evine gidin. Kafanızı dağıtın eğlenin'' Ulusa baktım ''İstersen gideriz'' güldüm ''Gidelim ama biraz daha burada kalalım. Şu üniversite işini halletmem lazım'' Ulus''Üniversite mi?'' derin bir nefes aldım ''Gitmeden önce kaydımı dondurmuştum. Devam edicem'' kafasını salladı ''Bende dondurmuştum. Belki devam ederim. Hangi üniversitedeydin?'' çatalımı tabağıma bırakıp sandalyeye yaslandım ''İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'' gülümsedi '' Bende ama benim işletme'' kafamı salladım Jilet'' Bence erteleyin okul işini. Bugün gidin evde sizi yalnız bırakmak istemiyorum'' böyle dediğine göre bir bildiği vardı ''Dediğin gibi olsun'' Ulusa baktım '' Araf nasıl isterse'' Çakal sıkıntıyla nefesini dışarı verdi ''Kılıbıkmısın oğlum'' kaşlarımı çattım. Ulus sadece beni mutlu etmek istiyordu ve bu kılıbıklık değildi ''Sadece Araf mutlu olsun istiyorum Çakal. Onu o halde beklemek, heran ölebiliceğini bilerek yaşamak zordu'' masadan sinirle kalkıp yukarı çıktı. Arkasından kalkıp odasına girdim. Odasının balkonunda sigara içiyordu. Kollarımı arkasından ona sardım. Başımı sırtına yasladım ''Çakal böyle işte. Onun adına özür dilerim'' sigarasını atıp bana döndü ve yüzümü avuçlarının arasına alıp ''Ona sinirlenmedim ben sadece o günleri hatırladım. Her gece kabuslarla uyanıyosun güzelim. Bende korkuyorum seni kaybetmekten'' parmak uçlarımda yükselip onu öptüm ''Ben hep burada olacağım Ulus'' alnıma bir öpücük kondurdu ''Gitmene izin vermeyeceğim. Senin yerin benim yanım'' sarıldım ''Bağ evine gitmeyi ertelesekmi. Şirkete gitmek istiyorum'' gülümsedi ''Pekala'' gülümsediğinde oluşan gamzesinden öptüm ''Gidip üzerimi değiştiriyim sonra şirkete gidicem'' kafasını salladı ''Bende seninle geliyim ne zamandır gidip dosyalarla ilgilenmem gerekiyordu'' kafamı sallayıp odadan çıktım. Odama girip hazırlandım. Yine siyah giyinmiştim. Odamdan çıkıp Ulusun odasına girdim. Üzerini giyinmişti ''Sevgilim ben hazırım çıkalım mı'' ona ilk defa sevgilim demiştim. Şaşkınlıkla baktı ''Bakma öyle hadi çıkalım'' tam arkamı dönüp kapıdan çıkıcaktım ki. Kolumdan tutup kendine çekti ''Ne dedin sen'' güldüm en iyisi anlamamış gibi davranmaktı ''Hadi çıkalım dedim'' ''Ondan önce ne dedin'' hiç bozmadan devam ettim ''Hazırım dedim'' kaşlarını çattı ''Sevgilim ne demişim ki'' gülümsedi ''İşte bunu'' sıkıca sarıldı '' Bu bana ilk sevgilim deyişin'' kokunu içime çektim ''Sonda olmayacak. Çıkalım artık'' evden çeteyi umursamadan çıktım. Arkamdan Ulus geldi ''Ulus ben motorla gelicem sen arabayla git'' motora bakıp ''Dikkatli ol '' kaskımı taktım ve motora atladım. Ulusla yolda resmen yarışıyorduk. Şirketin önüne geldiğimizde motordan indim ve güvenliğe anahtarı attım. Benim bu şirkete tekrar girmeye cesaretim varmı? Anıları unutabilicek kadar güçlümüydüm ben. Avucumun içinde hissettiğim güçlü el beni kendime getirdi. Gözlerine baktım üzgün bir şekilde bakıyordu aşk dolu gözler gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. O güven veren el cesaret vermek istercesine elimi hafifçe sıktı. Kendimi daha cesaretli hissediyordum. El ele girdik şirkete. Bir zamanlar bu şirkette babasının şımarık kızı olarak görülüyordum, şimdi ise tek başına ayakta durmaya çalışan güçlü bir kız. Asansöre bindiğimizde sessizdik. Camdan duvarlar örülmüştü sanki aramıza. Fakat elimdeki eli buna karşı çıkarmışçasına gözler önündeydi. Babamın odası artık benim odamdı Ulusun odası ise benim odamın yan tarafındaydı. Odamın katına geldiğimizde asansörden indik ben kendi odama doğru yürüdüm. Ulusta kendi odasının kapısına gelmişti. Kapıdan girmeden gülümsedik ikimizde. İhtiyacım vardı gülümsemesine. Odaya girdiğimde etrafa baktım. Babam kokuyordu sanki. Babam burdayken sadece onu özlediğimde gelirdim bu odaya. İşim yoktu benim şirketle falan o zamanlar. Gülümsedim hafifçe sanki babam odaya girip ''Benim güzelim beni mi özlemiş''diyecekmiş gibi geliyordu fakat gelmeyecekti. 4 yıldır beklediğim adam bir daha gelmeyecekti. Sanki burdaymış gibi ''Ben geldim baba ama bu sefer seni özlediğim için gelmedim. Şirketle ilgilenmeye geldim'' dedim. Masama geçip işlere başladım..

Şirketle ilgili tüm dosyaları gözden geçirmiştim. Ulus ise bikaç saat önce işi olduğunu söyleyip çıkmıştı. Ulus söylemem gereken birşey vardı. Çantamı alıp şirketten çıktım ve motoruma atlayıp eve sürdüm. Eve geldiğimde ışıklar yanıyordu yani Ulus evdeydi. Çete sabah şehir dışına çıkmıştı. Evdeki sessizlik beni ürkütmüştü. Yukarı çıktım Ulusun odasına ilerledim. Kapıyı yavaşça açtım. Kalbim bu olamaz diyordu, gözlerim ise bak olmuş işte diyordu. Yatakta uyuyan çıplak bir kız ve aşık olduğum adam. Kalbim sıkışıyordu. Nefesim terketmişti beni. Ulus birden beni gördü ve gülümsedi yataktan kalktı ve tam karşıma dikildi ''Ne bakıyosun öyle'' gülmeye başladı ''Sen.. Sen nasıl bir insansın. Birde niye bakıyosun diyosun'' yüzündeki gülümsemesi genişledi ''Gerçekten sana aşık olduğumu falan mı sandın. Bak artık bu ev, arabalar benim'' kaşlarımı çattım. Gözyaşlarıma meydan okuyordum ''Bu muydu derdin, para mı'' kaşlarını sahte bir şaşkınlıkla kaldırdı ''Ne sandın'' ağlamayacaktım ''Al.. Al hepsi senin olsun.'' yataktaki kız uyanmış şaşkınlıkla bize bakıyordu. Odama gidip eşyalarımı topladım. Çekmecemdeki Demirin fotoğraflarını aldım ve valizime koydum. Odada özel eşyam kalmamıştı. Hızlıca evden çıktım. Arabama valizimi koyup hızla bindim. Telefonumu çıkarıp Serhat abiyi aradım '' Arafım'' abimin sesi bile iyi gelmemişti ''Abi nerdesin'' ''Bir sorun mu var Araf'' ağlamamak için kendimi sıkıyordum ''Abi şimdi eve bikaç adamla gelip, Çetenin ve benim ne kadar eşyam varsa toplarmısın'' bir damla yaş gözlerimden firar etmişti sonunda ''Noldu Araf'' hıçkırarak ağlamaya başladım ''Demiştim ben size. Güvenemem demiştim sevemem demiştim. Dene dediniz bak noldu abi aldattı beni. Herşey para içinmiş, hiç sevmemiş'' Serhat abinin sessizliğine benim hıçkırıklarım karışıyordu. Sonunda sessizlik bozuldu ''Hemen bana gel Araf'' gitmeyecektim ''Hayır abi ben bağ evine gidiyorum'' telefonu kapattım ve eve baktım. Gidiyordum fakat hala güçlü olmak için sebebim vardı. Ellerimi karnımın üzerine yerleştirdim. Sevdiğim adamdan bir parça... İçimde gün geçtikçe büyüyordu, birgün bana ellerini uzattığında tutabilmem için büyüyordu. Ben onun için ayakta durucaktım. Ulus baştan sona hataydı belki ama bebeğim hayatımda yaptığım en güzel hataydı. Arabayı çalıştırıp yola çıktığımda durdum. Dikiz aynasından eve baktım, aşık olduğum kahverengilere bakıp söyleyemediğim cümleyi söyledim ''Ben hamileyim..''





Kural 1: Aşık OlmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin