Yakınlaşma

216 9 0
                                    

Kafamdaki soru işaretleri kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Kimdi bu adam böyle? Tunay farketmiş olucakki

''Kurşun bi sorun mu var?'' cevap bekleyen gözlerine baktım. Derin bi nefes aldım ve  ''Ulus Yaprak ha? kimsin sen? bugün mezarlıkta ne işin vardı'' Ulusa her an dalabilirdim gülümsedi ''Bende seninle tanıştığıma memnun oldum Araf. Sorunun cevabına gelicek olursak baban bir zamanlar bana çok yardımcı olmuştu ziyaretlerine gitmek istedim. Baban beni kendi oğlu gibi görürdü. Babam gibiydi'' o an babamın bahsettiği çocuğun Ulus olduğunu anladım. Babam hep bi çocuktan bahsederdi. ona yardım ettiğini çocuğunda defalarca babamın hayatını kurtardığından falan. O an kaşlarım eski halini aldı gergin ifadem düzeldi ve samimi bir şekilde gülümsedim '' Bende tanıştığıma memnun oldum. Hadi içeri geçelim'' Kapıyı açtım ve içeri geçtik. Ulus a ilk defa dikkatli bakıyordum. Demire ne kadarda benziyordu ayrıca babamın emaneti gibi bişeydi. Belki bir lakap bulup Ulusu çeteye alabilirdik. İç sesim devreye girdi tabi '' Saçmalama Kurşun. Çeteye bi kişi daha almıcaksın hem ya aşık olursan?''  İç sesime tekme tokat dalıp susturdum öyle bişey olamazdı. Kurallarım vardı benim Kural 1; SAKIN AŞIK OLMA!!.

-Ulustan-

Araf Aksoy.. Nasıl bi kız bu? Sarı saçları, mavi gözleri, dik duruşu, gücü pederin kızının böyle olucağını  hiç düşünmemiştim. Hep aklımda canlandırdığım şımarık her istediğini elde eden bi kızdı ama bu kız hiçte öyle değildi. Bana baktığını farkettim ama kapıdaki gibi sert bi ifadeyle değil. Yanlış bişey mi yaptım acaba? '' Bir sorun mu var?'' diye sordum. Gülümsedi ve '' Yo ne sorun olucakki neyse kahve içermisiniz?'' Hepimiz olumlu cevap verince mutfağa gitti. O an Jilet '' Sana öyle bakmasının sebebi sevgilisine yani eski ve ölen sevgilisine çok benzemen. Onun dikkatini çekmenin seni çeteye almasının zor olucağını düşünmüştük bizi ilk aradığında babasını tanıyor olsanda güveniceğini düşünmedik ama Demire çok benzediğini görünce seni çeteye alacağını anladık. Aramıza hoşgeldin'' dedi. Ne yani sevgilisine benzediğim için mi bana güvenmişti. Ona görmeden aşık olmuştum. Ben buraya benim olanı almaya gelmiştim. Gülümseyerek içeri giren meleğime baktım. Bilmese de o benim meleğim. Annem bana birgün bi meleğin gelip beni çok seveceğini söylemişti ölürken ben o meleğimi buldum. Ve bırakmaya niyetim yok. Kahveleri verdikten sonra bana döndü ve '' Benim hakkımda ne biliyosun Ulus?'' ahh adımı daha önce bu kadar güzel söyleyen biri olmamıştı. '' Çetenin anlattıklarını sadece. Çete başka yere bakmaya başlamıştı. Korkuyolardı. Araf dudaklarını birbirine bastırdı gülmemek için ve sahte bi sinirle onlara döndü. '' Benim güzel çetem yeni tanıştığımız birine benim hayatımı anlatıyor ha? dedi bana dönüp güldü ve göz kırptı. Buna kızmamıştı yani bana güveniyordu. .Çete bunu görünce kaşlarını çattı Tunay söze girdi '' Bize gelince çatık kaş, Ulusa gülücük gülücük. Bu ne abicim ya '' dedi. Bunun üzerine Araf kahkahayı patlattı ne kadar da güzel gülüyor. Kalktı ve Tunaya sarıldı '' Merak etme hala favorim sensin'' Tunay rahatlamış bi ifadeyle '' Ona ne şüphe'' dedi. Yumruğumu sıktığımı farketmemiştim.Ben ona dokunamazken başkaları sarılıyordu kokusunu içine çekiyordu. SARILIYORDU!!. Sakin olmalıyım onlar kardeş gibi. Jilet '' Hadi ama bugün çalışmıcaz değil mi'' Akrep güldü '' Gözlerimden mi anladın aşkım'' İlk defa yanlarında kahkaha atmıştım herkez gibi . Bana bakıyordu. Bende ona gülümsedim. Hemen kaşlarını çattı ve başka biyere bakmaya başladı. ''Bugün biyere gitmeyin hepiniz burda kalın ben biraz hava alıcağım. Ulus sende bundan sonra benimle kalırsın bu evde seninde hakkın var. Tilki sana odanı gösterir'' Tilki benden pek hoşlanmamıştı anlaşılan. ''Tamam.'' dedim. Başka ne diyebilirdim ki. ''Sonra görüşürüz beyler'' dedi. Tilki '' Sarı papatyam dikkat et'' dedi Araf Tilki ye sarıldı ve '' Seni Çok seviyorum'' deyip yanağına bi öpücük kondurdu ve kapıya doğru yürüdü Tilki '' Bende Senİ çok seviyorum'' diye bağırdı arkasından. Çeteyle baş başa kalmıştık. Tilki '' Doğrusu Demire benzediğin için senin onu üzüceğini düşünmüştüm ama uzun zamandır böyle içten güldüğünü görmemiştik hiçbirimiz. Aramıza hoşgeldin Ulus'' dedi ve gülümseyerek elini uzattı. Elini sıktım ve '' Sizi hayal kırıklığına uğratmıcam'' dedim. Uğratmıcaktım. Akrep ''Yorgunsundur sen. Tilki odasını göstersene Ulusa dedi'' Tilki ayağa kalktı ve odamı gösterdi. Biraz uyusam iyi olucaktı. Yoğun günler beni bekliyor.

-Araftan-

Ona bakarken Demirin gülüşü geldi aklıma. Bakışı öpüşü sarılışı kokusu geldi burnuma. Evden çıktım aceleyle onun bana ilk defa aşkını ilan ettiği yere geldim uçuruma gözlerimin içine bakarak söylediği şarkıyı açtım telefonumdan (şarkıyı burda açın) Sana birşey olmasın demişti şarkıda. İnsan kalbi attığı sürece yaşıyormuş. Demir gidince nefes alamam sanmıştım . Çetem olmasaydı alamazdım zaten. Onlar için dayandım. Şarkının sonuna kadar kendime tek bişeyi hatırlattım O Demir değil. Düşüncelerle saatlerce orda durdum öylece hava kararmaya başlamıştı. Bunca saat öylece beklemişmiydim. Ayaklarımın ağrısını yeni yeni hissediyordum. Arabaya bindim ve eve sürdüm. Eve girdiğimde Ulus hariç herkes salondaydı '' Ulus nerde?'' Akrep cevap verdi '' Uyuyo güzelim. Sen nerdeydin?'' merak etmişlerdi anlaşılan '' Biraz hava aldım. Ben bi Ulusa bakıyim'' Nedense ona bakınca içim huzurla doluyordu ve şuan buna çok ihtiyacım vardı. Yukarı çıktım odasının kapısını yavaşça açtım yatakta yüzüstü yatıyordu ve üstünde tişörtü yoktu. Bunu umursamadım 5 erkekle büyümüştüm sonuçta. Yavaşça yanına oturdum ve onu izlemeye başladım. Ne kadar süre izledim bilmiyorum uyanıcak gibi olunca yavaşça çıktım ve odama gittim. Sabah giydiğim siyah elbise hala üzerimdeydi ve artık duş almam gerekiyordu. Duşa girdim ve suyla rahatlamaya çalıştım. İyi geliyordu hemde çok. Duştan çıkıp üzerime siyah eşofmanlarımı giydim saçlarımı kurutmaya üşendiğim için kurutmadım. Bizimkiler kesin kızıcaktı saçlarımı kurutmadığım için merdivenlerin başında Ulusla karşılaştım '' Uyanmışsın'' dedim gülümserken birden kaşlarını çattı '' Saçlarını kurutmamışsın hasta olucaksın'' kahkaha attım '' Bana bişey olmaz uğraşmak istemedim'' kolumdan tuttu ve kendi odasına götürdü yatağın üstüne oturttu ve masanın üzerinden tarağı ve kurutma makinesini alıp tam arkama oturdu. Saçlarımı taramaya başladı sanki incitmekten korkarmış gibi '' Daha önce kaç kızın saçını taradın. Bu işte usta gibisin '' Gülümsediğini hissediyordum '' İlk defa '' Ne yani ilk defa mı birinin sacın tarıyordu bişey demedim oda konuşmadı zaten saçımı kuruttu ve en son enseme bi öpücük kondurdu. Tepki veremiyordum. Ona doğru döndüm keşke dönmeseydim. Dudaklarımız birbirine değmek üzereydi. Geri çekilmeliyim napıyorum ben? Çekilsene kızım salakmısın çekil artık desemde bedenim beni dinlemiyordu. Tilkinin sesiyle kendime geldim aşağıda bişeyler oluyodu. Koşarak odama girdim ve silahımı alıp aşağı indim. Masada oturmuş yemeğe başlamak için bizi bekliyordu hepsi. Elimdeki silahı görünce gülmeye başladılar. Bense kaşlarımı çatmış öylece onlara bakıyodum. Yemeğe hemen gelmemiz için böyle bişey yapmışlardı. Ulusunda benden bi farkı yoktu. Bu adama güvenmeye başlamıştım. Araf Aksoy Ulus Yaprağa güveniyordu. Ne Tuhaf...


Kural 1: Aşık OlmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin