Kafamı tesadüfen sola çevirir çevirmez birini gördüm,o da kim? Tanıdık birine benziyor ve konsantre bi şekilde bana bakıyor.Siyah gözlüklerini takmış,uzun saçlı olduğu belli olan,gülümseyen,çakma FBI ajanı tipli bir kız okul kapısının arkasından bana bakıyordu ve başparmağı dışındaki 4 parmağını içe doğru bükerek eliyle bana "gel" işareti yaptı.Ona yaklaştıkça kim olduğuna dair aklımdaki ihtimaller dahada belirginleşti.Tabi ya,Selin! Okul çıkışıma gelmiş,siyah gözlüğü,ayakkabısı,tişörtü ve her şeyiyle tarz bir şekilde karşımda duruyor.Sana puanım 10 sevgilim.Peki ya ben? Victor Hugo beni görseydi 'Sefiller' yerine 'Bunada Şükür' diye kitap yazardı.
Selin'in sürpriz dolu özelliklerine genelde bayılıyorum.Benim gibi çılgın bir tarafı var,hatta bu durum bazen düşünmeden davranmasına sebep oluyor,hatta bazen abartıya kaçıyor,uçuyor,coşuyor... Mesela geçen sinemaya gittik.Önündeki kız mısırı şapırdatarak yiyordu.Mısırı şapırdatan kızı "Şapırdatma artık" diye uyardı.İnanamıyorum ben,sanane ki onun mısır yemesinden.Aslında insanlar rahatsız olabilir ama nerdeyse kimse Selin gibi tepkisini açık bir şekilde ifade edemez.Kız mısırı şapırdatmaya devam edince Selin birden hışımla ayağa kalktı ve ön tarafa 120derece eğilip mısır paketini alıp ağzını şapurdatan kızın kafasına geçirdi! Ben şokta,kızın sevgilisi şokta,herkes şokta.İnsanlar dövücekmiş gibi bakınca Milli koşucu Elvan'ıda geçerek dünya rekoruna koşarcasına koştuk.Bunun üzerine tüm gün tartışmış olduğumuzu söylememe gerek yoktur heralde...
Okul zili çaldı,okul kapısı açıldı ve sonunda yanyana gelebilmiş olduk.Yakınında olunca ne kadar tarz giyindiğini birkez iyi farkettim.Sadece giyinmekle alakalı bir şeyde değil,doğuştan gelen bir şekilde güzel,çekici ve iyi huylu.Zaman zaman zor şeyler yaşadı,bu da onun biraz olsun farklı davranmasına neden oldu ama onun dışında gerçekten inanılmaz biri.Gün geçtikçe daha çok bağlanıyorum,onun iyiliğini ve sıcakkanlılığını hissediyorum.
"Ee Kaan,biyere gidelim mi?"
Kalbim sanki Selin'le ilk kez konuşuyormuşuz gibi atıyordu.Okul çıkışıma gelip sürpriz yapması,okul kapısının ardından gözgöze geldiğimizdeki gülümsemesi,yüz ifadesi,kafamda bir fotoğraf karesiydi.Kendimi nasıl hissedersem hissedeyim o fotoğraf karesini düşünüp mutlu olabilirdim.Varlığı beni heyecanlandırıyor ve ben bu durumu seviyorum.
"Ceren gelicek şimdi eve gidicez,sonra da yüzme antremanı var zaten.Malesef başka zaman."
"Tamam bende arkadaşımı bekliyorum zaten."
Bakışları çok şey ifade ediyordu.Birdakika! Şu an biraz fail oldum,kız dedektif gibi siyah gözlük takmış suratıma öylece bakıyor,gözlerini göremiyorum ki.Aa şimdi çıkardı,iri gözleri var,biliyorum zaten aslada unutamam sanırım.Evet bu durumda da kullandığım cümleyi doğruyabilirim,"Bakışları çok güzel.".
Okul duvarına yaslanmış bir şeyler konuşuyorduk.Okul kıyafeti giyenlerin dışındaki insanlara bakıyorum;T-shirt'le gezende var hırkayla gezende,eskimo gibi giyinende var.Milletin kafası karışık zor bir dönemdeyiz.Bu sırada Esrin geldi.Onun yanına gidip kulağına "Bu." diye fısıldadım.Selin'in sevgilim olduğunu anlamıştı.Gözlerini açtı,şaşırdı.İçinden "Kaan'ın bile sevgilisi var" diye geçirmiyordur umarım.Selin'e "Baybay" deyip el sallayarak yanından ayrıldım.Ancak Esrin biz yürürken "Tanıştır" dediği için 180derece ters dönüp Esrin'le birlikte Selin'in yanında gittik.Tam tanıştıracaktım ki sınıftaki erkeklerden birileri yanımıza geldi.3 buçuk attım ve Selin'in omzuna elimi koyup "Neyse o zaman görüşürüz tımım mı" diyerek yoluma yürüdüm.Kendimi entrikalı Türk dizilerinde gibi hissettim.Onların öğrenmesini istemiyorum çünkü eğer sınıftaki erkekler öğrenirse kendimi rapor vermek zorunda gibi hissedebilirim.Ya da başka bir şey olabilir,ya da başka bir his,bilmiyorum işte sadece istemiyorum bunun için bi nedene gerek yok.Paşa keyfim bilir.Zaten şu ortalarındaki çocuk çok mal ya,hatta sanırım anlatmak istememin sebebi şu ortadaki çocuk. 4 yıllık sevgilisiyle anlaşamıyoduk zaten diye ayrılmış,iyi bari erken farketmişler.
Geçen "İntihar Odası" diye bir film izledim.İnanılmaz şekilde etkisindeyim,çocuk biseksüel olduğu için bildiğin hayattan bezdiriyorlar.Kendini kanıtlama,sevdirme duygusu çocukta son derece fazla var.Bir olaydan dolayı herkese rezil oluyor ve nerdeyse bitik bir duruma düşüyor.Aslında bu onun bakış açısı,mesela ben asla öyle hissetmezdim,hayatta bu tarz durumlar olabilir der 2 gün sonra normal yaşantıma dönerdim ama o çocuğun psikolojisi çok farklı işte.Bu çok derin depresyon günlerinde internetteki bi oyun üzerinde bi aynı onun gibi mutsuz bir kızla tanışıyor ve aşk yaşamaya başlıyorlar.Filmin sonunda çocuk intihar edince kızda evinin bahçesine çıkıp deli gibi ağlıyor.Bu filmde aklımın bir köşesinde hep var."Nefes" adındaki başka bir Fransız filminde ise 2 kız çok iyi arkadaş olup birbirleriyle sırlarını paylaşıyor.Ama bu derin arkadaşlık zamanla tehlikeli olmaya başlıyor ve arada ciddi bir rekabet oluyor.Filmin sonunda esmer kız sarışın kızı sinirini kontrol edemeyip öldürüyor ve film böyle bitiyor.Şu an izlediğim filmlerden dolayı beni çılgıncasına tebrik ettiğinizi biliyorum sevgili dostlarım.Saol'un,evet evet biliyorum ne kadar sakinlik ve huzurla dolu filmler izlediğimi.
Hayal kuruyorum,insanların sıkıcı ve aşırı boğucu hayallerine benzemiyordur ama.Aşırı duygusallık işin içine girince ben sıkılıyorum,fazla romantiklik,mantıksız duygular beni bayıyor.Kenetlenmeye gerek yok,oldu olacak Cennet'ede beraber kombine bilet alın.Pembe panjurlu bir evimiz olsun günün 24 saati gerizekalı gibi yanyana duralım diye hayal kurmaya gerek yok bence...Japonya'ya gidelim ve orda çılgın bir partiye katılalım.Türkiye'de yemek programı yapıp her gördüğümüzü yiyelim,ağzımıza börekleri öyle bi tıkayalım ki tüm alem bizi ibret alsın.İzmir'de evimiz olsun,aynı zamanda İstanbul boğazında,Ankara'da.Mersin'de zaten olur,bizim şehrimiz ya gayette seviyorum yaşadığım şehri.Heryere hakimmiş gibi hissedelim böyle,gezelim,keşfedelim,Ülkemiz dışında da California'da evimiz olsun mesela,sürekli oralarla da bağlantımız olsun,orayıda gezelim hatta benimseyelim.New York'a gidelim,Boston'a,Teksas'a,Almanya,Fransa ve tüm Avrupa ülkelerine gidelim ve oralarda izler bırakalım.Arada birde Güney Kore,Japonya,zaman zamanda Rusya'ya gideriz.Ne güzel hayat ya,işte Selin'le istediğim hayat bu.Şimdi,WHERE İS MY MONEY???
Selin ve Kaan olarak sadece bir çiftmişiz gibi hissetmiyorum,sonuna kadar duygulu ve aynı zamanda heyecanlı bir film,sonsuza kadar okunabilecek bir kitap ve asla bitmeyen bir şarkıymışız gibi hissediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Eğlenceli Günlüğüm #Wattys2016
HumorKaan'ın internet üzerindeki günlüğü.Esprili,pervasız,içten,korkusuz,özgür. "Herkes oldun,bir kerede kendin ol be" dedirten bir hikaye.Her şey dahill! Zaman zaman PuCCa'dan Alıntı yapılmıştır ancak bu kit...