AŞK ZAMANI

55 3 0
                                    

     Yeni bir sevgilim oldu.İnternet'ten tanıştık,her şey bir 'Merhaba' ile başladı.Ee napalım artık insanlar kitaplarıyla birbirlerine çarpıp aşık olmuyorlar,dandik romantik filmlerinde yaşamıyoruz.Çok mutluyuz,olması gerektiğinden de samimiyiz.Demek istediğim şudur ki,çok iyi sevgiliyiz.

  Hersabah uyandığımda onu,yani Selin'i düşünüyorum.Sonra kalkıyorum,ayna da kendime bakıyorum.Sivilcelerim çok azaldı.Artık göbeğim yok,bidakika ya benim zaten göbeğim yoktu ki.Birtek İlkokul'da vardı.Ama ne zamanlardı be,herkesi burnundan getiriyordum.                                         

Ben:Anneeeee! Asla kilo veremeyeceğim değil mi? Ömür boyu şişman kalacağım,karım bana hergün bakıp sixbax mı neyse artık ondan yap diyecek.Belkide evde kalacağım,eski komşumuz altına işeyen Emre bile evlenirken ben bir ömür sizle kalacağım belkide.

Annem: Saçmalama oğlum yaşın ilerleyince kilo vereceksin.Yiğit abine bak,Umut abine bak... Hepsine böyle oldu,senin genetiğin bu.             

Tabi annemin cool ve mutlu konuşmaları beni asla inanırmadı,hep götlü göbekli kalacağıma inanırdım o zamanlar.O yaşın gereğiymiş demekki.

Selin platese gidiyor.Zayıflamaya başladığından beri platesi hiç aksatmıyormuş.Plates'e de yürüyerek gidiyor,tüm yürüyüş boyunca da telefondan konuşuyoruz.Aşk konuşmaları değil,daha çok yaptığımız şeyler için birbirimize carlıyoruz.

Her ilişkide 1.hafta'dan sonra kavgalar çıkmaya başlamak zorunda mı? Bugün 15.Günümüz ve emekliliğinden sonra boşanmayı düşünen çiftler gibiyiz.Yetti artık bu,bi işlevide kalmadı gibisinden.

Plates yaparken,ben gelmeden önce iki hareket yapıyo çok iyi ama ben cam kapının orda sırıtınca nedense top böceği gibi yamuk yumuk oluyor.İzlediğim yetmiyor bide arasıra hocasına şikayet ediyorum,gerçekten çok süper oluyor.Sanırım bu da yeni eğlencelerim arasında.Birde çok konuşuyor,mesela buluşuyoruz,biraz hava alalım diye ama bütün yol boyunca kaldırımdan,kuşlardan,devlet yol işlerinden,arabalardan,bulutlardan,oksijenden,var olan her şeyden şikayet ediyor.Her şeye bağırıyor sanki bütün insanlık bir olmuş buna gıcıklık yapıyormuş gibi.Tabii ki çok konuşuyor diye ayrılacak değilim.Biraz sinirli,kontrolcü bi kız diye sevgimin ona azaldığını falanda yok.Lakin Allah biliyor ya bazen ağzını burnunu bantlayıp,köpek kulübesine kilitlemek istiyorum.Bir tek bu.

                                                                                       ***                     

Şu kendini sevmek olayını birtürlü anlayamadım.Kendini sevmek ne demek hem.Her sabah kalkıp iki saat kendimi mi okşayacağım.Kendini sevmek neyse saygıyı zaten hiç anlamadım.Selin'in ilgi alanı sürekli olarak bunlar,bende haliyle ona uyum sağlamaya çalışıyorum.O da çalışmıyor değil,kız internette,ya da ne bileyim defterimde ne yazıyorsam okuyor.Astroloji seviyorum diye 'Rezzan Kiraz Aylık Burç Yorumları' videosunu izlediğini gördüm.Bide şu kızın yaşam koçu olayı var,Selin'in yaşam koçu varmış,yaşam koçu ona akıl veriyormuş.Ben de olcam o zaman.Millete bedava akıl veriyorum paso.İşte Selin'de bunlardan etkilendiği için Yaşam Koçu olmak istiyormuş.Allahım! 2 tane kişisel gelişim kitabı okuyan herkes yaşam koçu oluyor.Bende Selin için bugün kişisel gelişim kitabı bulmaya kitapçıya gittim.

Aslında ilk başta elim o kitaplara gitmese de kaybım ne olacak diye gittim o kısma.Kitapları kurcalamaya başladım.Özgüvenli olun,sevgiyi çekin,kutup yıldınızı bulun,insanları on dakikada kendinize aşık edin,iş yerinizde müdür olun,eşeğin siki olun.Eaaah bu ne be! Yine insanları belli kalıplara koyup,o kalıbı 'yaşanılabilir dünya düzeni' olarak kabul ettirip,tek tip insan yaratma gayesi.

Şöyle kitapları elime alıp,bir iki karıştırdım ama bana fayda sağlayacak bir nokta bulamadım.Birkaç tane böyle buldum gibi oldu,sonra yan tarafta olan bir kitap ilgimi çekti.Onun altındaki de,hatta çarprazında olan da...

Nasıl zengin olursunuz,para size su gibi aksın türü şeyler orada gözlerini kamaştırarak parlıyor.Selin'i mutlu edip kişiliğimi geliştirmek mi; yoksa çok para kazanmak mı? İşte hayatımın en büyük ikilemi arasında kaldım.Bir tarafta bana sonsuz para vereceğini iddia eden kitaplar; diğer rafta ise kendime olan kendime müthiş ötesi saygı duyacağımı söyleyenler.Bir yerde sevgi,iyilik,mutluluk,Mevlana sözleri.Diğer tarafta ise eğlence,para,bolluk.Sanki bir melek ikisini birden bana uzatmış,birini seçmem gerektiğini söylüyormuş gibi.Para mı mutluluk mu;para mı mutluluk mu!

Tabii ki parayı seçtim.Madem o kitaplara o kadar para veriyorum bana maddi olarak daha büyük bir kar getirmeli.Bütün parayla ilgili olan kitapları topladım eve geldim.Bekle beni barlar,yardım dernekleri,ne işe yaradığını anlamadığım sosyal sorumluluk projeleri ben geliyorum!

Ben böyle yeni zengin dünyamın hayalleriyle tutuşurken Selin bana sekiz yüz trilyon tane mesaj atmış ve dokuz milyon kez aramış.İyiki var.

Benim Eğlenceli Günlüğüm #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin