(12) Hadi O Zaman

419 80 16
                                    

"Marck."

Nasıl ya bir dakida şu an şok geçiriyorum. Marck mı?? Nasıl olabilir. Acaba halisülasyon mu görüyorum. Gözlerimi kapatıp bir daha açtım. Yok ya bu o ama nasıl olabilir?

Derin'in kolumu sekizinci çekişinde ancak ona dönebildim. Ancak o zaman şokum etkisinde çıkabildim veya üzerimdeki etkisi azaldı. Bu şoktan çıkmam mümkün değildi zaten. Derin'in bağırmasıyla ona döndüm.

"Kızım dondun kaldın ne oldu ya Marck kim. Kaç dakikadır hareket etmiyosun. Korkutuyosun."

Sanki buz adam üzerime o ışınlı buzlarından göndermişte donmuş gibiydim. Gözlerimi tekrar açıp kapatıp Derin'e döndüm.

"İngiltere'den arkadaşım."

"Ne arkadaşı, ne diyosun ya ."

Derin kelimelerini bitirince benim baktığım yöne baktı ve

"Anladımmmm."

İkimizde aynı anda yürümeye başladık. Marck'ta bize doğru yavaş adımlar attı. Aramızda 1,5 metre kadar varken Derin vedalaşıp gitti. Bir adım daha atıp. Gözlerinin içine baktım ama şu an içinde olduğum buz kalıbı hala erimediğinden sadece bakmakla yetindim.

Marck duramadı ve gülmeye başladı.

"Çok mu şaşırdın Hira. Öcüyüm gibi bakıyosun."

Biraz durduktan sonra ağızımdan bir kaç kelime çıkabildi.

"Ben hiç beklemiyordum. Birden karşımda görünce çok şaşırdım."

(Şu an buzlar erimeye başlıyor.)

"Gel arabaya binelim anlatıcam."

Bizim arabaya doğru ilerledik. Bizim arabayla mı gelmişti. Okulumu nereden biliyodu? Annemler onun geldiğini biliyorlar mıydı? Kafamda binlerce soru

Arabaya bindik. Hala şaşkın olduğumu anlayan Marck söze başladı.

"Ben sevinirsin diye gelmek istemiştim. Yani böyle davranıcağını düşünmemiştim pardon benim hatam."

"Hayır Marck kesinlikle öyle değil. Ben hiç beklemiyordum yani ay-ayrıldığımızdan beri hiç konuşmadık. Birden göz göze gelince gerçekten ne yapacağımı bilemedim."

"Merak etme ayrılığımızla ilgili bişi
söylemeyeceğim. Ben kabullendim artık onu. Zaten saçma sapan bir şeydi. Ama ben seninle hep arkadaş hep dost kalmayı isterim."

"Bende hep ama hep. Sen benim her şeyi paylaşabileceğim ve sonsuz güvenebileceğim bir insansın."

Kelimelerim bitince Marck'a sarıldım. Gerçekten çok samimi gelmişti sözleri.
Çok içten.

"Eee tek bunun için mi geldin Türkiye'ye?"

İlk başta gülümseyip başladı.

"Hayır. Babam ve annem hem şu iş mevzuları falan filanlar için gelicekti zaten.Onlar gelmişken ben de geliyim hem seni görürüm dedim."

"İyi yapmışşın canım. İyi geldi konuşmak. Özlemişim."

"Eee senin yeni hayatın nasıl geçiyor. Şokun etkisi geçtiyse anlat."

Bende gülüp konuşmaya başladım.

"Güzel her şey. İnsanlar çok ama çok sıcak. Okulum ve arkadaşlarım çok iyi."

Kelimelerim bitince aklıma yine Demir geldi.

"Sevindim adına. Ama beni ilk gördüğün halin çok komikti anlatamam."

Din Dan Don!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin