"Galiba ben Batın'dan hoşlanıyorum."
Gözlerimin açık bir şekilde Derin'in gözlerinin içine bakarken dondum. Uzun bir süre o şekilde durduğumu sanıyorum. Çünkü Derin'nin Hira kelimeleri şu anda kulağımda çınlıyordu.
Aklımın ucuna en son gelecek şeyleri az önce Derin'in ağızından duymuştum. Yani nasıl onlar çok yakın iki arkadaş gibilerdi. Çok iyi anlaşıyorlardı. Belki de onlar da Aşk'ın adını arkadaşlık sananlardandı.
Daha sabah ne ile avutmuştum kendimi şimdi ise duyduklarım...
Ben hala şaşkınlığın etkisinde cevap vermeyince Derin devam etmeden yana "Bak şaşırmakta haklısın. Yani ben bile daha tam emin değilim hislerimden. Onlar arkadaşken çok iyi anlaştığımızı sanıyordum. Yani bu sadece iyi bir dostluk gibiydi başalarda. Ama şu an arkadaşlıktan öte şeyler hissettiğimin farkındayım."dedi ses tonu çok sıcaktı.
İstemsiz bir şekilde aniden güldüm. Derin ve Batın'a gülmüyordum, kendi duygularımı başkalarının ağızından duğduğum için gülüyordum.
Derin dayanamadı ve "Yaa Hira gülme. Bak gerçekten sinirleniyorum."dedi gerçekten sinirli bir şekilde ve ardından da devam etti. "Bak anlattığıma pişman edeceksin."dedi gözleri kısık bakarak. Tamam dedikten sonra gülmeyi kestim. Ben susunca Derin konuşmaya devam etti.
"Onun yanında iyi hissediyorum. Bu arkadaşlıktan öte bir şeyler olmalı. Yani şimdiye kadar hep dostluk dedim duyguma ama şu an daha farklı düşünüyorum."dedi sakin ses tonunun devamını getirerek. Bana onu eskiden de dost gibi hissettiğini bunun yeni bir duygu olduğunu kanıtlamak istiyor gibiydi ama ben bunu zaten biliyordum çünkü
Kelimeleri anlatırken başımı onaylarca yukarı aşağıyaptım.
Kelimeleri bitince başımı birden eğip sadece kendimin duyabileceği şekilde mırıldandım. "Tabi. Bilmezmiyim."
Derin'in aniden efendim değince yok bir şey falan filan diyerek atlattım.
Bu konu üzerine konuşmaya başladık. Çünkü kendime Çözüm bulamıyordum. Bu yüzden de Derin'e yardımcı olmak istiyordum. Kendime yardımım olmadan ona nasıl fikir verebileceğim hakkında da bi fikrim de yoktu açıkcası.
Oda aynı benim gibiydi. Aşık olmaktan korkmuyordu. Aşktan korkuyordu.
Batın'ın ne düşündüğünğ bilmiyordu. Aslında Derin böyle açık sözlü, utanmadan konuşabilen bir kızdı ama o da benim gibi aşk konusunda donup kalanlardandı.Zihin okumak ne kadar güzel olurdu. Hayatını yönlendirebilmek. Karar verebilmek.
Uzun bir süre boyunca bu konuyu konuştuk. Ama ben ona kendi duygularımdan bahsetmedim. Bahsedemedim. Nedeni kendim bile bilmiyordum ama sanırım ben Derin'dende içime kapanmıştım.
Çünkü ben sadece hoşlanmıyordum Demir'den. Bu sadece bir erkek ve kız arasında olabilecek küçük bir çekim değildi. Resmen aşık olmuştum ona. Kaptırmıştım kendimi. Onun büyüsüne yakalanmıştım. Kalbim onun esiriydi. O bunun farkında değildi çünkü ben fark ettirmemek için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Çünkü çok korkuyordum.
Daha önce tatmadığım bir duygu olduğu için aşık olduğum konusunda karar kılmak zordu ama emindim artık. Onun her hareketi kalbimi ele veren bir hamleydi.
Onun ne düşündüğünü bilememek en kötüsüydü. Her an yanımda olamaması. Her anımı ona adıyamamam.
Aşk başlı başına bir dünyaydı artık benim için.
Daha önce tek Marck'la sevgili olmuştum. Ama ona hiçbir zaman şu an ki duygularımdan hissetmemiştim. Ona karşı hislerim şu ankilerden daha farklıydı. Yaklaşık 2 yıl çıkmıştık Marck'la ama biz hiçbir zaman aşık olamamıştık. Marck çok iyi anlaşıyorduk. Ailelerimizde ilişkimizi biliyordu. Biz zaten çok iyi iki dosttuk. Şimdide olduğu gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Din Dan Don!! (Tamamlandı)
Ficção AdolescenteKendini rutin biri sanarken gizemlerin merkezinde bulmak! Her şeyi aniden ve açıklamasız değişen Hira'nın hayat hikayesi. Yeni bir ülke yeni bir hayat yeni bir liseye başlamasıyla hayatı değişen Hira hayatının aslında çok farklı olduğuyla ilgili şe...