(17) Yakalandım!!

363 65 10
                                    

Kararlı ses tonum yavaş yavaş boğuklaşmaya başladı. İç sesim hadi Hira yapabilirsin desede korkuyordum.

Eğer bir şeyler bildiğimi bilirlerse belki de olayın üstünü basit bir şeyle kapatıp bu sefer önlem alarak geride ipuçlarıda bırakmayabilirlerdi. Bu ihtimal bana her şeyi anlatma ihtimallerinden daha büyüktü. Eğer şimdi bu gizemi çözme konusunda bu kadar kararlıysam atacağım bu adım çok büyük bir hata da olabilirdi.

Annem ve babamın "hadi ama" der gibi gözlerine bakıp aklıma ilk gelen şeyi saçmaladım.

"Yarın kahvaltıyı dışarı da yapabilir miyiz?"

(Ne yapabilirim aklıma başka bir şey gelmedi)

Onaylayan bakışlar ve kelimeler ardından annemler odalarına çıktı. Ben de kendi odama.

Doğru karar aldığımı düşünüyordum. Hatta tam zamanında bir karar. Bu gizem elbet bir gün çözülecekti. Ama o günün bu gün olmadığını şu an çok net anlıyordum.

Annem ve babama kızgındım. Benden bir şey saklamamaları gerekiyordu. İçimden bir ses bunun gerçekten basit bir şey olmadığını söylüyordu. Ama ortada saklanan bir şey olduğuda kesindi.

****
Dün ki yoğun isteğim üzerine (!) bu sabah kahvaltı için babamın seçtiği şık bir restauranta gittik. Güzel, sessiz, solgun bir kahvaltıydı.
Çok konuşmuyorlardı. Bu bile benden bir şey sakladıklarına karşı bir işaretti.

Biz ailecek çok sohbet ederdik. Konuşmayı, paylaşmayı çok severdim. Ama buraya geldiğimiz günden beri yaşadığım en büyük sorun içimdekileri biriyle paylaşamamamdı. Nedense bi uzaklık veriyorlardı bana. Çünkü benden bir şey saklıyorlardı ve üzerlerinde bunun suçluluk duygusu vardı.

Yaşadıklarıma karşı üretebildiğim tek tahmin buydu. O da sadece tahmin basamaklarında kalıyor ve yukarı çıkamıyordu. Hatta biraz aşağı bile iniyordu. Benden bir şey sakladıklarını hissediyordum. Ama bu şu an bu sadece basit bir içgüdüydü.

Annem ve babama baktım. Bakışım parçaları dağınık bir yapboza başlamış ve ilk parçayı bulmuş gibiydi. Aslında öyleydi. Yaşadıklarım karmaşık bir yapboz gibiydi. Ben sadece ilk parçayı bulabilmiştim. Saklanan bir şey olduğu da ilk parçamdı. Ayrıca parçanın şu an yanlış yerde duruyor olma olasılığı büyüktü ve bir yapboz içinde olmama olasılığım da.

Kendimi yapbozun zor olan tarafının başlamak olduğunu düşünerek avuttum. Karmaşık kablolar arasında doğru adımlar atmaktı hedefim ve ben bunun ne kadar zor olduğunu biliyordum.

Kahvaltımız bittikten sonra Kemal amca beni okula bıraktı. Babam ve annemi ise şirketin şöforu aldı.

Okula geldiğimde her seferkinden iyiydim. Özellikle de dün ki halime göre. Dün ki solgun halimden eser yoktu. Hayatıma giren gizem ve biraz da adrenalin iyi gelmişti. En azından şimdilik.

Okulun kapısından girip ilerlerken gözlerim Derin'i aradı ama bulamadı. Biraz geç kalmış olma ihtimalini düşünerek ilerlemeye devam ettim.

Arkamdan omzuma değen iki sıcak elle duraksamam aynı anda gerçekleşti. Ellerin sahibinin Derin olduğunu düşünerek arkama ellerini bırakmasına gerek kalmadan, kendi etrafımda döndüm. Gözlerin sahibinin Demir olduğunu anlamam bir kaç saniyemi aldı. Ama bakışlarımı kaçırmam daha uzun sürdü.

Gözlerine ilk defa bu kadar yakından bakıyordum. Hem de kendisine ilk defa bu kadar yakındım. Gözleri gözlerime mühürlenmiş gibiydi.

Yeşillerdi. Ama bu kadar yakından bakmasam kahverengi diyebilirdim. Hatta ilk gün öyle sanmıştım. Daha sonralarda fark etmiştim. Ama şu an daha can alıcı şekilde farkındaydım.

Kendimi bir kaç saniye sonra bir adım geriye atarak ellerinde kurtardım. Daha doğrusu ben bir adım geriye atınca mühürlenme bitti ve o da ellerini çekti.

"Selam. Nasılsın?"

"İyiyim. Sen."

"Bende iyiyim."

Kelimeleri bitince önüme dönüp adım atmaya başladım o da aynı şekilde yanıma geldi ve sınıfa doğru yürüdük.

"Konuştun mu annenlerle?" Dedi. Sesi boğuktu ve kısa cümleler kuruyordu.

Kısık bir gülümsemenin ardından söze başladım.

"Aslında tam yanlarına gittim, konuşucaktım ama son dakika fikir değişikliği yaptım ve söyleyemedim. Başka şeyler saçmaladım yerine."

"Neden ki. Dün kararlıydın. Hem böyle sorularına cevap alamadan kendini dünki gibi kötü hissederek devam edemezsin."

"Eğer tahminim gibi benden sakladıkları şey büyük bir şeyse o zaman ben bir şeyler bildiğimi söyleyerek onların bana söylemesini sağlayamam hatta bunu inkar eder, üzerini basit bir şeyle örter ve bu sefer bana hiç bir şey çaktırmazlar."

"Yani haklısın ama önemsiz bir şey olma olasılığı da var. Sen hep bunu düşün ve kendini mutsuz etme. Senin üzülmeni hiç bir zaman istemem."

"Merak etme ben dün öyle birden duyunca fazla etkilendim. Şimdi çok hemde çok iyiyim. Anlık bir şeydi geçti gitti. Ama öğrenme konusunda kararlıyım. Bir yolunu bulucam."

"Biraz adranalin yaratalım diyosun. Dedektiflik tadında."

"Evet öyle." Kelimelerimi gülerek söylemiştim.

Sınıfın kapısı önündeydik. Sınıfa doğru yürümüş konuştuğumuz konu devam edincede kapının önünde konuşmaya devam etmiştik.

"İçeri girelim mi?"dedim

Onaylamasıyla birlikte sınıfa girdik. Bir süre sonra Derin de geldi. Güzel bir okul günüydü. Derin de bügün iyi olmama sevinmişti. Önemsenmek güzel bir şeydi. Seni önemseyen insanların olması güzel bir şeydi. Her an mutlu olabilmek için bir sebepti.

Okuldan sonra Derin'le biraz gezip eve geçtim.

****

Akşam olmuştu. Gün boyu yorucu ama güzel geçmişti. Annem ve babam en alt kattalardı. Ben ise odamdaydım. Bu bir şans olabilir miydi? Onlar en altta ve ben de en üstte. Benimle üst katta olanlar arasında babamın çalışma odası da vardı. Babam her şeyini orada saklardı.

Beyin gücümün verdiği emre dayanarak yavaş adımlarla odamdan çıktım. Çalışma odası kolidorun sonundaydı. Ses çıkarmama çabamla birlikte odaya ilerledim. Yavaşca kapıyı açtım.

Aslında saklanan şey burada olabilirdi. Belki babamın iş hayatıyla ilgiliydi. Ama bir yandan da bizi de ilgilendiren bir şeydi.

Odayı biraz karıştırdım. Çekmeceler falan filan ama sıkıcı iş evrakları dışında bir şey yoktu. Hiç bir şey.

Bir çekmeceyi daha kurcalamak için eğildim. Tam çekmeceyi açacakken arkamdaki kapının açılma sesiyle irkildim. Kısık sesli kelimelerimle birlikte duraksamam bir oldu.

"Yakalandım."

Bir yeni bölümle daha karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Desteklerinizi bekliyorum. Desteklerini hiç eksik etmeyenlere de teşekkürlerimi iletiyorumm. Öpüldünüzzz 😘😘😘

Din Dan Don!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin