(27) AŞK...

288 53 18
                                    

"Baba!!"

Gözlerim aniden açıldı. Babamın ne işi vardı burada.

Yanıma gelmesini istemedim. Ama ben yanına gitmezsem kesinlikle yanıma gelecekti. Ayrıca hocanın gelmesi de an meselesiydi. Rezillik kat sayısı artmadan babama doğru adım atmaya başladım. Şahsen bunu kurtuluş yolu olarak görmüştüm.

Adımlarımı hızlandırıp babama ulaştım. Ona bir şeyler söylemem gerektiğini hissettim.

"Neden geldin baba?"dedim aniden. Şu an diyebileceğim en mantıklı şey gibi geldi. O da hiç zaman kaybetmeden devamını getirdi.

"Hira iyi misin? Evden aniden bir de sinirli çıkınca okulda bayılırsın diye korktuk. İstersen önce bir hastahaneye gidelim sonra yine gel okula. Bak kızım hem sana her şeyide anlatırız."dedi. Sesi şu ana kadar duyduğum en tiz, en iyi tondaydı. Gerçekten samimiydi kelimeleri ama onlara çok kızgımdım ve kızgınlığımı kalbimin sıcaklığı eritemiyordu.

"Gerek yok. Ben çok iyiyim. Burada muhteşem arkadaşalarım var ve ben onların yanında olunca zaten iyi hissediyorum."dedim. Kelimelerimin ardından babam gözleriyle sınıfı taradı. Sanki birini arıyor gibiydi. Galiba benim geldiğim taraftaki arkdaşlarıma falan bakıyordu.

Onun bakışlarını sözlerimle kesercesine konuşmaya başladım  "Ayrıca bir şey anlatmanıza da gerek yok. Ben sizin gizemlerinize alıştım. Şimdi gidesen daha az rezil olucam baba."dedim biraz sert biraz kızgın bir tonda ama aynı yükseklikte bir sesle.

Babam gözlerimin içine bakmaya devam etti. "Hira yapma böyle biz senin iyiliğini isteriz sadece."dedi. Sesi şu an tam da sakin denilebilecek tondaydı.

"Baba git. Lütfen git artık."dedim kelimelerimin üzerine basa basa. Daha fazlada beklemeden arkamı döndüm ama keşke hiç dönmeden gitseydim. Sınıftaki herkes bana bakıyordu. Gözler üzerime üzerime geldi ve beni boğdu. Derin bir nefes aldıktan sonra yavaş yavaş az önce oturduğum yere doğru ilerledim. Bu arada babam gitmişti. Oturmamla beraber aniden yaşadığım suskunluktan Derin sayesinde ayrıldım.

"Hira senin baban Selim Sader Earle mi? İnanmıyorum."dedi. Dedikleri şok olmamı sağladı. Nereden biliyordu babamı. Yani nasıll?

"Evet ne oldu ki. Sen nereden biliyorsun?"dedim duygularıma tercüman bir şekilde. Ayrıca şaşkın bakışlarla.

"Hira sen şaka mısın? İstanbul'un en ünlü holdinglerinden birine sahipsiniz."dedi. Kelimelerine şaşırmıştım. Tamam ünlü bir holding ama bu kadar da olduğu sanmıyordum. Yani Derin'in bileceği kadar...

"Abartma Derin."dedim ve konunun üstüne gidilmemedini sağlamak için kapatmaya çalıştım. Sınıfta hala bir kaç göz üzerimdeydi ve ben bundan pek de hoşnut sayılmazdım.

Her göz üzerimde ilgi çekmek diğer insanların nasıl hoşuna giderdi gerçekten anlayamıyordum. Ben böyle birden herkes bana baksa utanırdım. Galiba az önce de babam sınıfa girince aynen böyle olmuştu.

"Eee hoca neden gelmedi ki daha?"dedim konuşmayı değiştirmek ister bir havada. O sırada sınıfa Selen girdi. Yanlış anlamayın Selen erken gelmedi hoca gecikti.

Demir kapı açıldığında Selen'e dönen bakışlarını umursamaz bir şekilde bize döndürdü. Ama Selen pek umursamadı. Yavaş yavaş bize yaklaştı ardından da şu an Demir ve benim oturduğumuz sıranın masasın üstüne oturdu. Tam Demir'in önündeydi. Yaklaşık 3 cm olan eteğinden pek eser kaldığını söylemek mümkün değildi. Tamam ben de çok mini giyerdim ve severdim ama nasıl oturup kalkılacağını bilirdim.

Fazla beklemeden konuşmaya başladı. "Aşkımm nasılsın. Sana bir haberim var. Akşam muhteşem bir konsere iki biletim var ve beraber gidiyoruz."dedi. Kendinden o kadar emin konuşuyorduki. Selen'in konuşması bile dedikleri şu an ki gibi sinir bozucu olmasada insanın deli edebilirdi. Bu kız gerçekten gıcıktı. Demir'in peşinden ayrılmayan bir kızın bunu Demir yanımdayken söylemesi bile planlıydı.

Din Dan Don!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin