(59) part 2: Düğün

129 9 36
                                    

Finalden önceki son bölümle sizinleyim. Umarım beğenirsiniz. Bu macerada burada bitiyor 😢 Sizleri seviyorummmm ❤️❤️❤️

                     👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻👇🏻

2 ay sonra
"Sevgilim bu çok yakıştı sana."dedim bir kaç saniye duraksadım ve devam ettim. "Ama hepsi yakışıyor biz nasıl seçiceğiz."dedim gülerken

Demir bana doğru bir kaç adım attı ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Asıl ben senin gelinliğini merak ediyorum hayatım."dedi. Gülümsedim. Burnunun ucuna işaret parmağımla hafifçe değdim. "Tam hayallerimdeki şeyi çizdim ben. Dikim provalarıda başladı. Ama sen beni düğüne kadar göremezsin öylee."

"Sana ne giysem yakışır zaten benim müstakbel karım."değince yanağına bir öpücük kondurdum. "Ya aslında benim hayalimde bir şey yok. Güzel şık bir şey olsun. Yanına yakışayım yeter."dedi gülümseyerek. "Seni yerim ben ya."dedim gülerek ve devam ettim. "O zaman senin kıyafetinizde ben çizeyim. Diktirelim. Tabi istersen söyle. İstemezsen alırız fark etmez bana."dedim.

"Ya istemek ne demek Harika olur."dedi ve bir öpücük kondurdu yanağıma. Babamın bir arkadaşının olan moda evinden çıktık. Düğüne daha üç ay vardı ama biz her şey yavaş yavaş hazır olsun istiyorduk. Hazırlıklar heyecanlandırıyordu bizi. Okulumuz bitmiş ve hepimiz mezun da olmuştuk.

Her şey hayal gibiydi. O lise çağındaki çocuklar değildik artık. Büyümüştü. Demir ve Batın artık mimardı, Selen bir psikolog, Derin avukat ve ben ise hayalimdeki gibi bir modacı. Tasarımları dünyaca ünlü bir defilede çıkmış bir modacı.

Kendi işlerimizi yapacaktık. Demir'le ben bu aralar düğün hazırlıklarına başlamıştık yavaş yavaş. Ondan öncede İngiltere'deydik zaten hepimiz. Defileyi izlemek için gitmiş sonra da bizim oradaki evimizde kalmış ve üniversitenin bitmesini kafamızı İngiltere'de dinleyerek kutlamıştık.

"Prenses gelinlik damatlık tamam. Ev mi baksak acaba bugün biraz. Kafamızda fikir olur hem."deri Demir arabada ilerlerken. Aslında bugün kıyafet bakacaktık ama o iş halloldunuz için yapacak bir şey yoktu. "Olur sevgilim."dedim gülümseyerek. Demir'lerin aile dostu olan bir emlakçı varmış. Ona gittik ve bir kaç ev gezmek için yola koyulduk.

"Sevgilim ne taraflarda yaşamak istersin. Hangi evlere bakalım."dedi Demir. Demir'in boşta olan elini tuttum. "Biz denizi izleyerek çok güzel dakikalar yaşadık seninle. Bence denizi görsün evimiz."dedim başımı omzuna koyarken. "Ben senin gözlerini izlemekten pek denize bakmıyorum ama olsun."dedi sonrada emlakçıyla birlikte boğazdaki evlere bakmaya gittik. Emlakçı bize ilk olarak Boğaz'da bir yalı gösterdi.

Demir'in elini tutarak kapıdan girdik. "Çok değerli bir yapıdır. Önünde iskelesi arkadada bahçesi var. İsterseniz evin içiniz gezelim."dedi. "Prenses çok güzel değil mi burası?"dedi Demir kulağıma eğilerek. Başımı evet anlamında salladım. Gerçektende çok güzel bir evdi. Burada yaşamak her sabah denizi sevdiğin adamla birlikte seyretmek ne güzel olur diye geçirdim içimden.

Emlakçı evi bize gezdirdi. Tam Demir'le bizim hayallerimizdeki ev gibiydi. Bazen konuşurduk. Biz nasıl bir evde yaşardık falan diye. 'Her yeri renkli olmasın bizim aşkımız renklendirsin.'derdi Demir. Evin dışı gibi içi de tamamen kırık beyazdı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Din Dan Don!! (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin