Multimedya:Toygar
Playlist:Mor ve Ötesi:Deli"Abim yine ne yaptı?
Sabah şirkete gitmek için evden çıktığımda Çağlar'la karşılaşmıştım ve şirkete onunla birlikte gidiyordum. Dünki fotoğraftan sonra aklımı toparlayamamıştı. Toygar ne kadar ' bir şey yapamaz' desede bu sözlere en az benim kadar kendide inanmıyordu. Rıza intikam için geri dönmüş ve bizimle oynamadan bizi bırakmayacaktı.
"Aaa yok canım, ne abisi? Emin ol, Toygar hiç bir şey yapmadı. Hatta sana şasıracağın bir şey, fazlasıyla nazikti.
Çağlar kaşlarını havaya kaldırmıştı. Dediklerimi pek inandırıcı bulmadığı aşikardı. Toygar'ın Eskişehir'e yanıma geldiğinden haberi vardı ve uslu durduğumuza bir türlü inanmıyordu.
"Şekerim ben mallarımı iyi tanırım ve siz ikinizin birbirinizi gırtlaklamadan uslu uslu oturduğunuzu hiç sanmıyorum.
Kesinlikle bizden beklenen buydu. Bende bizden bunu bekliyordum. Lakin sonuç oldukça bonkör, anlayışlı ve nazik bir Yılmaz'dı. Toygar'dan beklenenin aksine içinden bambaşka bir adam çıkmıştı. Belki onun sahip olduğu gerçek yüzü buydu da bana göstermiyordu. Kim bilir? Kafamı Çağlar'a çevirdim.
"Valla şekerim ister inan ister inanma ama abinin içine adeta başka bir adam girmiş gibiydi ve bende gayet usluydum.
Çağlar ciddiyetle konuşmam üzerine inanmış gibiydi ve bu yüzden şaşkınlıkla kaşları havaya kalkmıştı. Daha fazla konuyu uzatmamak ve aklımdaki Rıza'yı atma adına radyoya uzandım. Arabayı dolduran Mor ve Ötesi'yle birlikte bende şarkıyı mırıldanmaya başladım.
Şirkete geldiğimizde Çağlar arabayı durdurmuştu. Arabadan indim ve hemen bu sırada yanıma duran Toygar'ın klasiklerinden birine baktım. Toygar tüm ihtişamıyla arabadan inerken bir adama ne kadar hayran kalabilirdim diye düşünmeden edemedim. Simsiyah takımına kravatını takmadığı gibi düğmelerinin bir kaçıda açıktı. Göğsüde görünen tüyler içimi kıdıklarken kendime gelmem gerektiğini bir kez daha kendime hatırlattım fakat sert yüz hatlarına ve düzenli saçlarından kendimi alamadım. Toygar'da bakışlarımı yakalamış ve o da beni süzmeye başlamıştı.
"Erkencisin abi?
Çağlar'ın meraklı sesiyle kendime gelmeyi başarmıştım. Dikkatimi Toygar'dan çekip Çağlar'a verdim. Arabanın etrafından dolanıp abisiyle erkeklere has garip bir şekilde selamlaştı. Allah aşkına, aynı evde yaşıyordunuz. Birbirleriyle evde görüşmüyorlarmıydı? Onların bu haline göze devirip Toygar'ın cevabını beklemeden önden ilerlemeye başladım. Toygar'a selam vermemiştim ve bu terbiyesizlikti ama bu yaptığımın onu daha memnun edeceğini ikimizde biliyorduk. Ne kadar az muhabbet o kadar iyi.
Şirketten içeri girer girmez topuklularım bıraktığı hoş tıkırtılarla yürümeye başladım. Şirkettekilerin bakışlarının üzerimde olduğunu hissedebiliyordum. Vücudumu saran pudra rengi kalem elbise ve üzerine giydiğim uzun mor renkli kalın trençkotum kendimi iyi hissetmeme neden oluyordu. Arkamdan gelen fısıldalaşmaları duyabiliyordum.
"Kendini şirketin sahibesi sanıyor.
"Resmen kıçı başı ayrı oynuyor.
Ördüğüm saçımdan firar eden bir kaç tutamı kulağımın arkasına sıkıştırıp çenelerini kapaması için etraftakileri süzdüm. Bakışlarımı ürkütücü bulmuş olacaklar ki hemen sus pus kesilmişlerdi. Arkamdan her şeyden bihaber şirkete giriş yapan Yılmaz kardeşleri bırakıp asansörün tuşuna bastım. Yılmazlar yanımda sessizce benimle birlikte asansör bekliyorlardi. Asansörün gelmesini beklerken sinir bozucu bir şekilde ayaklarımı yere vuruyordum. İnsanların konuşmalarıyla ister istemez rahatsız olmuştum. Herkesin ağzına o kadar laf verirsem olacağı buydu. Açılan kapıyla birlikte kendimi asansörden içeri attım ve kat tuşuna bastım. Yılmazlarda hemen içeri adımlarını atmıştı. Ayaklarımı zemine vurmaya devam ederken Toygar'la sinirle konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Koruma (Tamamlandı)
General FictionYeraltı dünyasının kalbi Kapan. Tüm pisliklerin kaynağı. Kaçak dövüşlerin ev sahibi. Asi'nin evi. Tüm hayatı. Yaşama şansı. Ne kadar şanssa artık. Yeraltı dünyasının yenilmez asi kızı. Taki o geceye kadar. Bir kaç saatte tüm hayatını değiştirecek bi...