Asi Koruma (Tamamlandı)

26.Bölüm:Mutlu Yıllar

Multimedya:
Bu bölüme ekstra vote ve yorum;) okuyunca sebebini anlayacaksınız canlar...

     Yeniyıl; yeni umutlar, yeni hayatlar, yeni hayaller... Benim için ise yeni intikamlar, yeni planlar ve her yıl istediğim dileğim: Ormanda ufak bir kulübede sevdiklerimle huzurlu bir hayat geçirmek. Ama dediğim gibi bu sadece bir dilek ve ben dileklerimin hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini yıllar önceden öğrendim. Artık tek istediğim her ne olursa olsun Dilek ve Elif'e hiç bir şey olmamasıydı. Tabi artık Toygar'da bu listeye giriyordu. Toygar? Ona aşık mıydım?  Bilmiyorum. Seviyor muyum? Bilmiyorum. Erkeklerle ilişkisi cinsellikten öteye gitmemiş biriydim ben ve daha önce tatmadığım, hissetmediğim duygulara sahip olduğum nasıl öğrenecektim.

    "Akşama planınız ne?

    Düşüncelerimden sıyrılıp kafasını eline yaslamış beni seyreden Selin'e baktım. Omuzlarımı silkip sert kahvemde koca bir yudum aldım.

   "Ben yeniyıl kutlamam Selin ve Toygar'ında benimle aynı düşünceleri paylaştığını söylememe gerek var mı?

    Selin gözlerini devirdi ve kafasını hızla kaldırdı. Kolumu attığı cimdikle birlikte ağzımdan kısık bir çığlık çıktı. Kolumu sıvazlarken Selin uzaklara dalmışcasına konuşmaya başladı.

    "Çağlar'ın bana süprizi varmış ve her iddasına varım romantikliğin dibine vurmuştur. Güzel bir yemek, çicekler ve ufak, minicik taşlı, değerli cicişler. Gülleri unutmamak gerek.

   Selin'in konuşması beni sarmamaya başladığında onu dinliyormuş gibi yapıp bende uzaklara dalmaya başladım. Toygar ve ben yontulmamış iki odun. Bu ilişkiyi ne kadar sürdürebilecektik ve devam ederken ne kadar başarılı olabilecektik? Selin ve Çağlar fazla mı normaldi yoksa biz mi çok anormaldik? Siz anormalsiniz dediğinizi duyar gibiyim çünkü bende aynı şeyleri hissediyorum.

  "Ohh ohh. Sen beni dinleme Asi, dinleme. Senin bu öküzlüğünle yarın bir gün Toygar başka kollara giderse yine böyle dalarsın uzaklara.

   Toygar ve başka bir kadını yanyana görmek... Düşüncesi bile tüylerimi ürpertiyordu. Ben o kadının saçının başını yolar ve yolduğum tüm kılları kıçına tıkardım. Sonra onun Toygar'a dolanan kollarını alır tek tek kırardım. Ahhh çıldıracam

   "Düşünsene sen sap gibi Toygar'ın ardından yapmadıklarına yakınırken kadın almış Toygar'ı oh oh...

  Selin konuşmaya devam ederken ellerimi Selin'in ağzına kapayıp susturdum. Daha fazlasını dinleyemeyecektim ve Selin beni kenara kıstırdığının farkında vurdukça vuruyordu. Selin anlamaz halde bana bakmaya başlıdığında taramalıya bağlamış halde konuştum.

  "Selin bana yardım etmen gerek. Söyle bana ne yapmalıyım.

   Selin açılmış gözleri mutlulukla kısılmaya başlamış ve adeta ışık saçarcasına bana bakmaya başlamıştı. Ağzını kapadığım ellerimi tutup ağzını serbest bıraktı. Dudakları yukarı kıvrılmıştı. Ellerini ovup birbirine vurdu.

    "İşte benim kızım. Şimdi kulaklarını iyice aç ve anlatacaklarımı iyi dinle....

***
    Selin'le birlikte mesai bitiminden 2 saat önce çıkmak için izin istemiştik ve malesef izin alamamıştık. Sıkıntıyla dakikaların geçmesini bekliyordum. Camların ardındaki atalyödeki Selin'e üzgün bakışlarımı gönderiyordum. Onundaki bakışları benden farklı değildi. Ayla hanımcığımız(!) hiç bir çalışanının mesaiden önce ayrılmasını istemiyordu. Saat henüz 5 buçuktu ve daha işin bitmesine yarım saat vardı.  Kalan yarım saati daha iyi değerlendirmek adına bu günki tüm raporları toparlayıp ayağa kalktım ve Toygar'ın kapısına adımalarımı attım. Kapıyı tıklatıp 'gel' sesiyle birlikte kapıyı araladım. Toygar gömüldüğü bilgisayarından kafasını hafifçe kaldırmış gelene bakıyordu. Beni görünce hiç bir tepki vermeden bakmaya devam etti davar. Sabır diyerekten arkamdan kapıyı kapayıp Toygar'ın önüne gelip raporları önüne koydum. Suratıma bakmadan bilgisayarına geri döndü. Bu kadar önemli ne olduğunu merak edip biraz eğilerek bilgisayar ekranına baktım ve gördüklerim ağzımın yarım metre açılmasına sebeb oldu.