Selin
Derin bir of çektim. Bu başımıza gelenlerde neyin nesi? Kendimi sürekli bir olayın içinde buluyordum. Ve bu olaylar gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale geliyordu.
Son sınavlarımız bitmişti. Hepimiz bu dönemi güzel atlatmıştık. İpek ve Aslı teşekkür alırken ben ve Buse takdir alacaktık. Tabi kızlara da hava atmayı ihmal etmemiştik. Bizi en çok sevindiren de müdire hanımın bizden beklentisini yerine getirmiş olmamızdı.
-Sonunda şu illettende kurtulduk.
Kıkırdadım. İpek baya zorlanmıştı sınavlarda.
-Haftaya okullar tatil ne yapıyoruz?
Hepimiz Buseye gözlerimizi devirdik.
-Paris, İngiltere gezisine çıkalım diyoruz Buse, sana da uygun mu?
Aslının alaylı sesine Buse gözlerini devirirken biz güldük.
-Selin!
Gelen sesle başımı kaldırıp kantinin kapısının önünde ki kadına baktım. Gözleri dolmuş bana bakıyordu. Anlamayarak ayağa kalktım.
-Buyrun?
Kadın göz yaşları arasında gülümsediğinde kaşlarımı çattım.
-Kızım!
Tek bir kelime. İşte bu kelime beni yıkmaya yeterdi.
-N..ne diyorsunuz hanım efendi, benim annem yok.
Göz yaşları arasında bir iki adım atıp karşımda durdu.
-Ben senin annenim.
Gözlerimin yanmaya başladığını hissediyordum. Benim ailem yoktu. Olamazdı. Evet, diğer kızlara göre aileye daha düşkündüm. Ama böyle olmamalıydı annem böyle karşıma çıkmamalıydı. Ben ben buna hazır değildim daha! Gözlerim yanarken daha fazla burada duramayıp koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmeden. Sadece uzaklaşmak istiyordum. Kesin o asrının oyunuydu buda. Benim annem yok ki, olamaz!
Arkadaşlar bölüm yarım gelmiş. Yazdığım bölüm bu değildi aslında. Elimden geldiginde toparlamaya çalıştım ama maalesef olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİKANLI KIZLAR
JugendliteraturKimsesiz 4 kız. Hayat onlar için hiç adil değil. Yetimhanede yaşayan 4 kızın hikayesi bu. Gittikleri yeni okullarında başlarına neler gelecek? Yada kimlerin başlarına bela olacaklar. Ben Aslı, diğerlerinin deyişiyle Arıza Aslı. Hayattan tüm umudumuz...