Yatakta bağdaş kurmuş otururken Ulaşın bunu nasıl yaptığını düşünüyordum. Seviyor gibiydi sanki. Sevmiyor muydu?
Ellerimle yüzümü kapatırken odamın kapısı açıldı. Gelen kişiye bakmak için başımı kaldırdığım da annemi gördüm.
Yanıma gelip oda benim gibi bağdaş kurarak oturdu.
-Ne oldu benim güzel kızıma?
Başımı iki yana salladım.
-Birşeyim yok anne iyiyim.
Kaşlarını 'inanmıyorum' dercesine kaldırdı. Beni bu 4 ayda tanıyabilmiş miydi gerçekten?
-Ulaşla mı bi sorun oldu?
Gözlerim dolarken başımla onayladım. Elini bacağıma koyup dikkatle yüzüme baktı.
-Ne yaptı o hergele?
Burnumu çekip anneme baktım.
-Anne beni kandırdı.
Kaşları çatılırken anlamak istercesine gözlerime baktı.
-Nasıl yani?
-Bana oyun oynamışlar, beni sevmiyormuş.
Ağlamamak için dudağımı ısırırken anneme bunu nasıl anlatacağımı düşünüyordum.
Ulaş
Emre ve Buğra bana laf atarken Ecem konuşmuyordu bile. Biliyorum yaptığım çok kötü birşeydi. Sadece Baranı korumak için yapmıştım. Ama sonradan Aslıya aşık olmuştum. İçimde kötü bir niyet yok. Ben onu gerçekten seviyorum.
-Sen dua et Baran duymasın bu olanları senin suratına bile bakmaz.
Korktuğum şeylerden biri de buydu. Kardeşimi kaybedemezdim. Herşeyi onun için yapmıştım. Ama biliyordum ki Aslıyı üzdüğümü öğrenirse suratıma bakmaz.
-Seviyorum diyorum lan seviyorum!
-Seviyosun da niye böyle birşey yaptın gerizekalı!
Ecemin bağırmasıyla ona döndüm.
-Baran için yaptım!
-Baran kendini koruyamıyor mu asalak!
Ellerimle yüzümü sıvazladım.
-Aslı seni siksen affetmez. Ve o kızın yapacaklarından kork bence.
Bu sefer doğru söylemişti Buğra. Aslı beni affeder ama intikamı da çok büyük olacak.
Aslı
Evin bahçesinden çıktığım an Asrını gördüm. Gülerek el salladım. Oda yüzünde ki tebessümle karşılık verdi. Yanına gittiğim de hiç beklemediği birşey yaptım. Sarıldım.
Elleri kısa bir an hava da asılı kalsa da sonra hemen belime yerleştirdi.
Kısa bi sarılma faslından sonra ayrıldık.
-Beni çağırmana gerçekten şaşırdım.
Gülerek başımı salladım.
-Hani bana demiştin ya. Ulaşla ayrıldığınız gün seni bekliyor olacağım diye. Geldim işte. Daha fazla bekletmek istemedim seni.
Gözleri sevgiyle parlarken gülerek yüzüme bakıyordu.
-Gerçekten mi?
Başımı salladım.
-Aslı!
Ulaşın sesiyle arkamı döndüm. Hepsi buradaydı. Ve bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ulaş hariç. Onun gözlerinde öfkeden başka birşey yoktu.
-Ne var?
Yanıma gelip kolumdan tutarak beni kendine çekti.
-Ne işin var bu adamla senin!
Kolumu ondan kurtarmaya çalışsam da bırakmıyordu.
-Canımı yakıyorsun, bırak!
Asrın, diğer kolumdan tutup çekerken, Ulaşta diğer kolumu ısrarla bırakmıyordu.
-Bırak lan Aslıyı!
-Asıl sen bırak şerefsiz!
Emre yanıma gelip ikisinin de ellerini ittirip beni yanına çekti.
-Oyuncak ettiniz lan kızı!
Ulaş sinirle Asrına bakarken, Asrın da aynı bakışları Ulaşa atıyordu.
-Aslı, senin ne işin var bu herifle dedim!
Asrının yanına gidip Ulaşa sırıttım.
-Doğru insanın Asrın olduğunu anladım diyelim.
Ellerini yumruk yaptı.
-Beni delirtmek için yapıyorsun! İntikam almak için!
Başımı iki yana salladım.
-Senden intikam alacak kadar değerli değilsin Ulaş. Kendini bu kadar büyük görme.
-Dün öyle demiyordun ama.
-Bugün de böyle diyorum.
-O ses kaydın da tek başıma konuşmuyordum Aslı! Asrın da vardı o konuşmada! Beni cezalandırırken onu mutlu edemezsin!
Omuz silktim.
-Asrın, benim için çok çabaladı Ulaş. O varken neden arkamdan iş çeviren seninle birlikte olayım?
-Aslı, o konuşmalar 1 ay önceydi! Biz daha çıkmıyorduk bile! Sen beni seviyordun! Ve ben de seni seviyorum!
Gözlerimi devirdim.
-Biraz geç oldu sanki ha? Asrın, hadi gidelim.
Asrın beni onaylayıp Ulaşa sırıtarak arabaya bindi.
Bende çocuklara bakıp el salladım.
Arabaya binip emniyet kemerini takarken aklımda Ulaşın yüz ifadesi vardı.
*
Asrına teşekkür edip arabadan indim.
Eve geldikten sonra üzerimi değiştirip salona indim.
Annem bana kaş göz harektlerini yapınca göz kırptım. Oda memnun bi şekilde bacak bacak üstüne atıp güldü.
Bende sırıtıp önüme döndüm.
Kısa bi sohbetin ardından odalarımıza çekileceğimiz sıra duyduğumuz sesle hepimiz birbirimize baktık.
-Aslı! Çık dışarı!
Babam kaşları çatılırken hızla dış kapıya çıktı. Annemle bizde birbirimize bakıp babamın peşinden koştuk.
Bahçeye çıktığımız da bir adet sallanan Ulaş ve onu tutmaya çalışan Emre ve Buğrayı gördüm.
-Ne oluyor burada! Oğlum ne yapıyorsunuz burada siz!
-Ekrem Amca, ben senin bu kızına aşığım! Deli gibi seviyorum kızını!
Ben şaşkınlık içinde Ulaşa bakarken annem yanımda kıkırdıyordu.
Babam ise kaşları çatık Ulaşa bakıyordu.
-Ekrem amca kusura bakma, ne dediğini bilmiyor. Biz götürelim Ulaşı.
-Ben biliyorum dediğimi ben. Seviyorum, kedi gibi seviyorum. Yada köpek gibi. Nasıl seviliyordu lan!
Babam bana baktığın da ellerimi bilmiyorum der gibi havaya kaldırdım.
-Oğlum alın götürün Ulaşı. Kendinde değil ayakta duramıyor baksanıza.
Annem de olaya el atıp babamı içeri çekerken ben çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştım.
Dur sen dur, bu daha ne ki. İt gibi pişman olacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİKANLI KIZLAR
Teen FictionKimsesiz 4 kız. Hayat onlar için hiç adil değil. Yetimhanede yaşayan 4 kızın hikayesi bu. Gittikleri yeni okullarında başlarına neler gelecek? Yada kimlerin başlarına bela olacaklar. Ben Aslı, diğerlerinin deyişiyle Arıza Aslı. Hayattan tüm umudumuz...