7

9.5K 641 17
                                    

Asrın

Her zaman korkulan kişiydim ben. Ama korktukları kadar severlerdi de. Belki de insanlara olan yaklaşımımdan dolayı. İnsanlara yardım etmekten hiç kaçınmadım. Bu yüzden herkes bana saygı duyar ve isteklerimi yaparlardı. O olayın yani o 4 kafadarın bize oynadığı oyunun üzerinden 2 gün geçti. Bu 2 gün içinde karşılaştığımız her yerde laf dalaşı yaptık. Her tenefüs sürekli kavga ettik. Özellikle o Aslı denen cadıyla uğraşmak imkansız. Hatta dün ettiğimiz kavga ki bu ettiğimiz en büyük kavgaydı sanırım. Birbirimize laf atarken Aslı birden üzerime atlayıp kafamı ısırmıştı. Ayırana kadar canımızın çıktığıda bir gerçekti tabi. Olayın şokuyla herkes 10-15 saniye boş boş bize bakmıştı. Kızlar Aslıyı çekmeye çalışırken bizimkilerde beni Aslıdan uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Ki bu çok zor olmuştu. Koala gibi sarılıp alnımı dişlemişti. Ben ise kollarını kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum. Şimdi ise bi okul gününde ve kantinde oturmuştuk. Tam karşımızda Delikanlı Kızlar vardı ve Aslı bana bakıp pis pis sırıtıyordu.

-Asrın, planı ne zaman uyguluyoruz?

Bunu soran ise Rüzgardı. Benim çocukluk arkadaşım, kardeşimdi kendisi. Benim sorunum onun sorunuydu, onun sorunu ise benim sorunumdu her zaman.

-Yarın.

Kısa ve net cevabımı herkes onayladı.

-Abi bişey sorucam ben. Biz neden bu kızlarla kavga ediyoruz sürekli veya neden onlara oyun hazırlıyoruz.

Bu ise Candı. Grubumuzun en acımasızı da diyebiliriz. Sorduğu soruyla geçmişimi düşündüm, ailemi. Zengin bi ailenin çocuğuydum ben. Neden devlet lisesinde okuyorum konusuna gelirsek. Ben istedim, burada ki insanların samimiyeti, o kolejlerde yok çünkü. Yapmacık insanlardan uzak durmuştum hep. Bu kızlarla kavga etme sebebimiz ise çok farklıydı. Onlar daha nedenini bilmeden bi savaşın içine düştüler. Kısacası kızlardan birinin ailesi yüzünden hepsinin başı beladaydı. Belaları ise bendim. Cana bakarak omuz silktim. Daha sonra anlatırlardı zaten. Gözlerimi kızların masasından gezdirdim. Hepsinin suratına ayrı ayrı baktım. Yetimhane kızları. Yaşadıkları bunca acıya rağmen gülebiliyorlardı. Kimsenin dediklerini ve düşündüklerini umursamadan yaşıyorlardı hayatlarını. Yada umursamamaya çalışarak. Hepsi birbirinin aynı karakteri 4 kız. Aklıma gelen düşünceyle sırıttım. Kızların arasına girmek üzere alan bizim adamımız. Bu şekilde kızların attığı her adımı öğrenecektik.

Kızlar sandalyelerinden kalkıp çıkışa yönelmeye başladıklarında yayvan bir şekilde sırıttım.

-Sıra bizim hazır mısınız?

Hepsi aynı anda durup bize doğru döndüler.

-Biz her zaman hazırız, it sürüsü.

Bu kelimeyi bizi sinir etmek için kullanıyordu. Ama başarısızdı. Suratımda ki sırıtış daha da büyüdü.

-O zaman hazır olun.

Aslı bana doğru yaklaşıp masaya eğildi. Nefesi nefesime karışırken alayla sırıttı.

-Çocukça oyunlardan sıkıldık Asrın.

Geri çekilip kızların yanına gitti.

-Keşke sizi sınıftan çıkarken de görseydik. Sahi nasıl kurtuldunuz ordan?

Şeytan ipek 2 gün öncesini hatırlatıp güldü. O günü yaşamamış saymak istiyorduk!

-Bence çok gülmeyin sıra bizim eğlencemizde.

Burak arkasına yaslanıp güldü.

-Madem oyunlardan sıkıldınız, daha gerçekçi oyunlara geçelim?

-Bence de, görelim bakalım bu 'gerçekçi' oyunlarınızı.

Kedi Busenin konuşmasıyla ona döndüm. Gerçekçi derken elleriyle tırnak işareti yapıp göz devirmişti. Ciddiye alınmamak sinirimi bozuyordu.

Kızlar gülerek kantinden çıktıklarında bende bizimkilere döndüm.

-Plan iptal, başka birşey var aklımda.

Gözlerimde ki karanlıkla beraber yarını iple çekmeye başladım.

DELİKANLI KIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin