Yazardan
Müdürün odasında toplanmış 2 grup, hepsi birbirine nefretle bakarken müdür tek bir gruba sinirli bakıyordu. Tabi ki de kızlara! Zengin çocuklarına kızamaz ya.
-Neler olduğunu anlatın! Aslı ne demek çocuğun kafasını ısırmak?!
Aslı ise çok normal birşeymiş gibi cevapladı müdür beyi.
-Yine olsa yine yaparım.
Müdürün yüzü kırmızıdan mora dönerken Selin kıkırdadı. Müdürün bakışları onu bulunca dudaklarını birbirine bastırdı.
-Sen neye gülüyorsun kızım? Sen çok mu iyi birşey yaptın sanki? Çocuğun kafasına topuklu ayakkabı fırlatmışsın!
Selinin bakışları ise Canı buldu hemen. Aslı Asrının üzerine atlayınca Can ayırmak için onlara doğru yürümüştü. Selin de yan tarafta oturan kızın topuklu ayakkabısını alıp Canın kafasına atmıştı.
-Hak etmeseydi yapmazdım.
Müdürün daha da sinirlenmeye başladığını anlayan kızlar sessiz olmaya karar verdiler.
-Peki sen İpe...
-Hocam kızların suçu yok. Benim hatam, kızları ben sinirlendirdim ondan böyle oldu. Kızacaksanız bana kızın.
Çağatayın konuşmasına Buse karşılık verdi.
-Evet, hepsi bu pi.. yani bu arkadaş yüzünden oldu hocam.
Müdür daha fazla dayanamayıp odasından öğrencileri kovdu. Kapıdan geçerken Aslı, Asrını itip önden çıktı. Nerede olursa olsun, bu çocuğa sinir oluyordu ve siniri göstermekten de çekinmiyordu.
Öte yandan Asrın ve çetesi okul bahçesindeydi.
-Nasıl öğrendiler?
Çağatayın sıkıntılı ses tonuyla ona döndüler.
-Bilmiyoruz, koridorda geçerken duyduk biz de Buse kızlara beni kandırdı falan diyordu.
Rüzgarın konuşması bitince ortamda bir sessizlik oluştu. Tabii bu sessizliği Busenin sesi bozdu.
-Çağatay!
Çağatay hızla başını kaldırıp Buseye baktı. Gözlerinde umut vardı ama aynısı Buse de yoktu. Bunu fark etmesiyle gözlerinde ki parlaklık söndü. Diğerleri ise dikkatle Buseye bakıyordu. Onlarda fark etmişti Busenin gözlerinde ki nefreti. Buse elinde tuttuğu bilekliği Çağatayın suratına attı.
-Bırak senden bana kalan birşey senin suratını bile görmek istemiyorum.
Elinde tuttuğu bilekliği daha da sıktı Çağatay. 1 ayda Buseyi çok benimsemişti. Güldükleri, eğlendikleri çok olmuştu beraber. Aslı Buseyi görünce yanına giderek elini omzuna koydu.
-Hadi gidelim kardeşim. Bu duygu yoksunu insanlarla konuşmamak gerek.
Buse son bir kez Çağataya bakıp arkasını döndü. Aslı ise hepsine tek tek baktı.
-O kadar zavallı insanlarsınız ki. Canımızı yakmak için duygularımızla oynamaya kalktınız. Ama unuttuğunuz birşey var. Bizim duygularımız yok. Yok ettiler. Yetimhane kızlarıyız olum biz. Canımızı yakamazsınız.
Aslı sözlerini bitirip arkasını dönerek Busenin peşinden gitti, arkasında pişman bir Çağatay bırakarak.
Asrın ise giden Aslının arkasından baktı. Onlar bu oyunun kurbanlarıydı. Planın işe yaraması için bu kızlar ona lazımdı. Gözlerini kapattı. Geçmişinden kurtulmak ister gibi. Ama her zaman ki gibi yapamadı. Unutamaz dı ki o anları. Bu kızların canını yakmalıydı, geçmişinden kurtulmak için bunu yapmak zorundaydı. Geçmişin intikamı için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİKANLI KIZLAR
Fiksi RemajaKimsesiz 4 kız. Hayat onlar için hiç adil değil. Yetimhanede yaşayan 4 kızın hikayesi bu. Gittikleri yeni okullarında başlarına neler gelecek? Yada kimlerin başlarına bela olacaklar. Ben Aslı, diğerlerinin deyişiyle Arıza Aslı. Hayattan tüm umudumuz...