HV-15

72 4 0
                                    

"Hazan..." güçlükle anneme baktım.Saatlerdir yatağın üzerinde oturmuş minicik bir öpücüğün beni nasıl etkilediğini düşünüyordum.Her yerim uyuşmuştu üstelik. "Neyin var? Günün güzel geçmedi mi?"

"Yorgunum biraz,dinlenirsem geçecek.." diye bir bahane uydurdum.Yalan söylemeye iyice alışmıştım artık.

"Emin misin?" başımı sallayıp yatağa uzandım.Annem de yemekle ilgili bir kaç şey söyleyip odamdan çıktı.Gözlerimi sıkıca yumup düşünmemeye çalıştım.Aslında düşünmemeye çalışırken bile düşünmüş oluyoruz.Her neyse.. Gözlerimi geri açıp derin bir nefes aldım.Onun için gayet normal,basit bir öpücük iken benim için özeldi.İlk öpücüğün hep özel olduğunu duymuştum ama bu kadarını tahmin etmemiştim. Midemdeki kelebekler uçmayı bırakıp halay çekmeye başlamışlardı resmen. Kalp atışlarım odadaki sessizliği bozuyordu. Bir daha Mete'nin yüzüne nasıl bakacağımı düşünmeye başladım. Bakamazdım ki. Ben utangaç bir kızım ve eminim ki bir süre Mete ile köşe kapmaca oynayacağız.Sıkıntıyla tırnaklarımı kemirmeye başladım.Gözlerim yanmaya başlayınca sakinleşmek için ayağa kalkıp odamın penceresini açtım.Serin hava birden içeriye dolunca ürperdim. Mete'ye kızmak istiyordum ama kızamıyorum bile. Hem ilk öpücüğümü aldığı için,hem beni aklımda milyonlarca soruyla bırakıp gittiği için kızmak istiyordum. Ama sesini duyacak cesaretim bile yoktu. Sevgili oyununu fazla mı abartmıştı? Birden odanın içini dolduran telefon sesimle irkildim. Tedirginlikle yanına gittiğimde Mete'nin aradığını gördüm.Hiçbir şey yapamadım, resmen kilitlenip kaldım.Israrla aramaya devam edince sessize alıp çarşafın içerisine koydum.Şimdilik rahatlamıştım. Çok geçmeden kapı çalınca içimdeki panik büyüdü. Ürkek adımlarla kapıya gittiğimde bizim kızların geldiğini gördüm.Derin bir nefes alıp gülümsemeye çalıştım.

"Ay teyzeciğim ne olmuş sana? Anneannen gibi orta yaş sendromuna mı girdin yoksa?" diye cırladı teyzem. Şaşkınlıkla gözlerimi büyütüp ona baktım.Annem teyzemi dürtünce gülümseyerek yanıma gelip sarıldı.Bozuntuya vermemek için bende ona sarıldım.Bizim kızlar komitesi salondaki yerlerini alınca bende aklımı dağıtmak için aralarına katıldım.

"Hazan,yavrum..." diye seslendi anneannem.Başımı çevirip gülümseyerek ona baktım.Koltuğun boş kısmını eliyle işaret etti.Bu 'yanıma gel' demekti.İkiletmeden tekli koltuktan kalkıp yanına gittim. Annem ve teyzelerim mutfakta yemek hazırlama derdinde oldukları için salonda sadece annemin arkadaşları ve anneannem vardı.

"Bir şey mi istiyorsun?" dedim nazikçe.

"Benim bir şey istediğim yok,ama senin var gibi?"

"Nasıl yani?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Ne bu halin senin?"

"Ne varmış ki halimde?" diye sordum dudaklarımı büzerek.

"Tıpkı teyzenin dediği gibi orta yaş sendromlu kadınlar gibi geziyorsun ortada.Pijamalar,topuzlar,o ayıcıklı puflar,asık surat." dedi azarlarcasına.

"Bugün dışarıdaydım da yorgunum biraz..." diye mırıldandım.

"Hadi hadi,bana yalan söyleme.Sabahtan akşama kadar sokaklarda gezip,akşam konsere gidip eğlendikten sonraki halini gördüm ben senin.İki gezmeyle yorulmazsın." evet kesinlikle beni benden iyi tanıyan bir anneanneye sahiptim.

"Önemli bir şey yok." dedim huzursuzca.Derdimi anlamış olacak ki sustu.Hep beraber akşam yemeği yedik.Masayı toplamaya yardım ettikten sonra odama çekildim.Telefonumu yataktan çıkarttığımda Mete'nin bir kaç sefer daha aramış olduğunu gördüm.Onun dışında Ekin annesinin geldiğini ve evde olduğunu bildiren bir mesaj atmıştı.Telefonumu şarja takıp kitaplığıma gittim.Okumak için bir kitap seçecektim ki odamın kapısı tıklandı,ardından anneannem güler yüzüyle içeriye girdi.Anlaşılan meseleyi öğrenene kadar rahat bırakmayacaktı.

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin