HV-18

71 3 0
                                    

Multimedya; Hazan

Sabah ilk defa bu kadar huzurlu uyanmıştım. Normal saatimden 1 saat erken kalkmıştım hemde. Doğrudan duşa girip saçlarımı 3 kez şampuanladıktan sonra yeni aldığım çilekli losyonu da vücuduma sürdüm. Yarım saate yakın banyoda oyalandıktan sonra odama geçip saçlarımı taradım. Üzerime beyaz okul formamla kareli eteğimi giyip tekrardan aynanın karşısına geçtim. Saçlarımı özensizce kurutup maşa yapmaya başladım. Bugün biraz özenli olmak istiyordum, sonuçta ilişkimizin - gerçek ilişkimizin- ilk günüydü. Saçlarımı da yaptıktan sonra makyaj çantamı çıkartıp lazım olanları aldım. Genellikle en fazla rimel sürerdim okula giderken ama şimdi rimele ek olarak eyeliner, ruj, fondöten ve daha bir sürü krem kullanmıştım. Dolaptan henüz etiketini bile çıkarmadığım safir mavisi peluş hırkamı aldım. Etiketi çıkartıp üzerime giydim ve aynanın karşısına geçtim. Biraz şaşırmıştım tabii. Her gün somurtarak evden çıkan ben ile, şuan mutluluğu gözlerine yansıyan kız aynı olamazdı. Mutfaktan tabak bardak sesleri gelmeye başlamıştı. Çantamı çıkartıp dün yaptığım ödevleri ve derslere ait defterleri yerleştirdim. Belki de ilk defa bu kadar özenli olmuştum. Odamın kapısı yavaşça aralandığında annemin bakışları direk yatağa kaydı, daha sonra beni fark edip şaşırdığını belli eden bir ses çıkarttı.

"İnanamıyorum Hazan! Erkenden kalkıp hazırlanmış, yatağını bile toplamışsın. Tam 17 yıldır seni sürünerek çıkartıyordum yataktan. Mete'ye en kısa zamanda teşekkür edeceğim.." dedi ellerini çırparken.

"Abartma anne.." diye mırıldandım.Kesinlikle aşırı derecede utanıyordum.

"Kahvaltıya bekliyorum."

"Tamam.." diye mırıldanıp parfümümü sıkmaya başladım. Telefonum çalmaya başlayınca koşar adımlarla gidip açtım.

"Günaydın miniğim.."

"Günaydın." dedim yüzümde kocaman bir gülümsemeyle.

"Hazır mısın? Gelip alacağım seni."

"Hazırım ama annemle gelsem senin için sorun olur mu?" diye sordum mahcubiyetle. Ben anaokulundan beri annemle gider gelirdim okula, şimdi yabancı birine alışmam zaman alabilirdi. Üstelik onu yalnız bırakmak istemiyordum da.

"Tabii ki, o zaman seni bahçede bekliyor olacağım."

"Tamam,görüşürüz."

"Görüşürüz.." telefonu kapatıp ceketimin cebine atarak odamdan çıktım. Mutfağa geçip annemle birlikte kahvaltı masasına oturdum.

"Heyecanlı mısın?" diye sordu kıkırdayarak.

"Hayır, neden olayım ki?" dedim çaktırmamaya çalışarak. Kesinlikle heyecandan ölüyorum...

"Erkenden kalkmalar, duş almalar, süslenmeler falan. Ne bileyim hayra alamet değil gibi?"

"Ne alakası var anne." diye mızmızlandım.

"Peki, o mu alacak seni?"

"Aslında teklif etti de kabul etmedim."

"Neden?" diye sordu çayından bir yudum almadan önce.

"Seninle gitmek istiyorum."

"Ama artık büyüdün hem ben 11 yıldır götürüyorum seni."

"O yüzden gidemiyorum ya. Senden başkasıyla okul yolculuğu sıkıcı geliyor." dedim dudaklarımı bükerek.Gülümseyip masanın üzerinden elimi tuttu.

"Nasıl mutlu oluyorsan öyle olsun bebeğim." biraz daha oyalandıktan sonra masayı toplayıp evden çıktık. Okula yaklaştıkça mideme kramplar girmeye, soğuk soğuk terlemeye başlamıştım.

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin