HV-25

66 0 0
                                    

Multimedya; Mete

"Batu..."

"Çekil!" diyerek sinirle beni ittirip içeriye girdi. Nefesimi tutup korkuyla kapıyı kapatarak yanına gittim. Çoktan açtığı kapılar sonucu odamı bulmuştu.

"Batu!" diye sinirle bağırdım. Dolabımı dökmeye başlamıştı. "Ne arıyorsun?"

"İpeğe ulaşacak bir şey! Telefonunu ver!" diye emretti. Telefonumda İpeğe ait bir şey olmadığı için uzattım. Rehberdeki bütün numaraları kendine alıp bana uzattı. "İpeğe ulaşıyorsun, bugün buluşacağız!"

"Sen böyle insanlıktan çıkmış bir halde iken hayatta olmaz! Sen kendini ne sanıyorsun ya?" diye bağırdım. Sinirle dolabıma bir yumruk atıp bana döndü.

"Şimdi gidiyorum, İpeğe ulaşıyorsun ve yarına bir buluşma ayarlıyorsun. Eğer gelmezse, sen bittin!" dedi sakin ama tehditkar ses tonuyla. Yutkunup bir kaç adım geri gittim. Evden geldiği gibi bir sinirle ayrılınca yatağımın üzerine oturup ağlamaya başladım. 

"Lanet olsun!" diye bağırıp telefonumu yere fırlattım."Bu kadar güçsüz olmamalıyım!" yerde en ufak bir hasarı bile bulunmayan telefonum çalmaya başlayınca kalkıp açtım. 

"Hazan." dedi Mete sevinçle.

"E-evet.." dedim zorlukla. Ağlamamak için dişlerimi dudağıma geçirince ağzıma kan tadı gelmişti.

"Ne oldu? Niye ağlıyorsun sen?" diye sordu panikle.

"Ağlamıyorum." diye cevap verdim hıçkırıklarımın arasından. Telefon yüzüme kapanınca yatağın üzerine bırakıp yere oturarak ağlamamı sürdürdüm. Çok geçmeden kapı yumruklanmaya başladı. Yerimden sıçrayarak kalktıktan sonra koşarak kapıyı açtım.

"Miniğim.." dedi kafamı avuçlarının arasına alırken. Burnumu çekip gözlerine baktım. Göz kapaklarımın üzerini öpüp kollarını belime dolayıp beni kendine çekti. Kafamı boynuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Bir kaç dakika sakinleştikten sonra ayrıldım.

"İçeriye geçelim." dedim çatallaşan sesimle. Mete başını sallayıp kapıyı kapatarak elimi tuttu. Odama girdiğinde şaşkınlıktan garip bir küfür savurdu.

"B-burayı sen mi yaptın?" bahane ararken kendimi birden başımı sallarken buldum. "Neden?"

"Babamın resmini buldum." dedim çaresizce. Başını anlayışla sallayıp beni yatağa oturtturdu. Yerdeki kıyafet yığınını eliyle kenara çekip yanıma oturdu. Saçlarımdan öpüp ellerini ellerime kenetledi.

"Attın mı?"

"Yaktım." diye yalanımı sürdürdüm usulca. Keşke elime bir resmi geçseydi diye geçirdim içimden. 

"Gel bakalım." deyip yatağa uzandı. Yanındaki boşluğa girdim ve kafamı boynuna gömüp, sol elimi onun karnının üzerine koydum. Vanilya kokusunu içime çekip gözlerimi kapattım. Çenesinin biraz alt ve sol kısmına minik bir öpücük bırakıp gülümsedim.

"Burada yaşamak istiyorum." dedim dudaklarımı boynundan ayırmadan.

"Öyle mi?" dedi neşeyle.

"Evet.." diye mırıldandım. Bir süre boş boş uzandıktan sonra Mete çalan telefonuyla ayağa kalkıp odadan çıktı. Bende ayaklanıp Batu'nun dağıttığı odamı toplamaya başladım. Çok geçmeden Mete de bana katılınca daha çabuk sürede bitirmiştik işimizi.

"Bu aralar dikkatli olman gerektiğini biliyordun değil mi Hazan?" diye sordu Mete mutfak masasında oturup kahvaltı yaparken.

"Tutamadım kendimi."

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin