HV-10

100 7 0
                                    

"Ekin!" diye çığlık atıp yanına yaklaştım.Bütün vücudu kıpkırmızı olmuş ve kabarmıştı.Üstelik kanayan yerlerde vardı. "Ne yaptın sen!" diye tekrardan bağırdım.O ise ifadesiz bir şekilde yüzüme bakıyordu.Küvetin kenarında duran kanlı duş lifini elime aldım.

"Kendimden iğreniyorum." dedi çatallaşan sesiyle.Titremeye başlamıştı ama farkında değildi. Küvetteki suda soğumuştu.

"Hadi kalk." deyip ayağa kalktım ve banyo dolabından havlusunu aldım.Hiç tepki vermeden ayağa kalkıp havlusuna sarıldı ve küvetten çıktı.Odasına girip yatağına oturduğunda dolabını açıp polar pijama takımlarını ona uzattım.

"Gerek yok." dedi net bir sesle.

"Krem nerede? Yaralarına sürelim.."

"İstemiyorum." anlaşılan kendi işimi kendim halletmem gerekecekti.Onun odasında bulamayınca odalara bakındım.Sonunda banyo dolabında bulabilmiştim.Kremi alıp odaya geri döndüğümde Ekin hiç kıpırdamadan bıraktığım gibi oturuyordu.

"Beni korkutuyorsun." dedim yanına oturduğumda.

"Korkma." derin bir nefes alıp kremi bacağındaki yaralara sürmeye başladım.Daha sonra kollarına ve karnına da sürdüm.

"Acıyor mu?" başını olumsuz anlamda salladı.Gülümseyip pijamalarını giymesi için yardımcı oldum. Üstünü giyinince saçlarını da kurutup yatağa girmesini sağladım.O kadar çaresiz gözüküyordu ki gözlerimin dolmasına engel olamadım.

"Bana acıma."

"Sana acımıyorum aptal." deyip yanına oturdum.Kafasını kaldırıp başıma koydu,Bende saçlarıyla oynamaya başladım.

"Ben iyiyim."

"Sen iyi değilsin,şu haline bak.Neden kendine zarar verdin?"

"Ben belki o pislikten kurtulurum diye düşündüm." dedi fısıldayarak.Gözlerimden süzülen yaşları o görmeden silip saçlarını okşamaya devam ettim.Kısa bir süre sonra uykuya dalınca yanından kalkıp mutfağa gittim.Soğuyan kahvelerimizi döküp bardakları makineye yerleştirdim.İşim bitince telefonumu çıkartıp annemi aradım.

"Hazan?" diyerek açtı telefonu.

"Anne..." dedim zorlukla.Ağlamamak için kendimi tutsam da sesim titremişti.

"Ne oldu? Bir sorun mu var? Hazan..."

"Hayır.Ekin biraz rahatsızlandı onu eve getirdim okulda değilim haberin olsun."

"Neyi var?" dedi şüpheyle.

"Üşütmüş galiba,uyuyor şimdi."

"Annesine haber verdin mi?"

"Yok yeni geldik zaten." o sırada telefona mesaj geldi.Mete'den olduğunu görünce heyecanlandım.

"Bir işim var halledip geliyorum."

"Gerek yok anne,Ekin iyi.Annesi gelene kadar burada dursam iyi olur."

"Emin misin?"

"Evet,kapatmam lazım görüşürüz." deyip telefonu kapattım ve mesaj bölümüne girdim.

***

Mete:Nasıl oldu?

Hazan:Aynı,uyuyor şimdi.

Mete:Hazan gelebilirim.

Hazan:Gerek yok.

Mete:Akşam gelebilecek misin?

Hazan:Söz vermeyeyim,duruma bağlı.

Mete:Sorun değil,zorlama.

Hazan:Bakarız.

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin