HV-19

59 2 0
                                    

Multimedya; Ekin

"Bu dedim. Bu adam beni anlar, bu adamlar beraber sararım yaralarımı. Bu adam için değer dedim. Yine yalanlara inanmışım!" Ekin gözlerini devirmemek için kendini zor tutuyordu. Tamam onu yanıma geldiğine pişman etmiş olabilirdim ama acımı paylaşacak başka kimsem yoktu.

"Ay yeter!" diye cırladı yataktan kalkarken. "Saatlerdir Türk filmlerinden fırlamış kadınlar gibi konuşuyorsun sus artık!" dudaklarımı büzüp yatağa iyice yapıştım.

"İyi be!"

"Ben gidiyorum, yarına sağlam ol." deyip çıktı odamdan.Kısa bir süre sonra dış kapının sesini duyunca derin bir nefes aldım.Kesinlikle beni bunaltmıştı. Benim yalnız kalmaya ihtiyacım vardı, tesellilere değil. Henüz ne yapacağıma karar bile verememişken zil çaldı. Sürünerek gidip kapıyı açtım. Annem ellerinde market poşetleriyle içeriye girip kendini mutfağa attı.

"Ay, çok yoruldum." dedi soluk soluğa. Ona yardımcı olmak için mutfağa girdim. "Aaa! Sen ıslak mendil mi kullandın?"

"Evet.."

"Krem sürdün mü?"

"Sürdüm.." dedim yorgun bir halde.

"Salona geç, üzerimi değişip geliyorum." dedi gülümseyerek. Başımla onaylayıp salona giderek ikili koltuğa oturdum. Annem de üzerine rahat bir şeyler giyip yanıma geldi.

"Yorgun musun?" diye sordum konuşmak için.

"Sayılır, anlat bakalım."

"Neyi?"

"Neden eve erken geldiğini.."

"Tahmin ettiğim gibi olmadı.." dedim dudaklarımı büzerek. Tahminime uyan en ufak bir şey bile olmamıştı.

"Açacak mısın bunu?"

"Mete soğuktu, bana herkesin içinde bağırdı." dedim biraz da olsa yalan söyleyerek. Gözlerimin dolacağını hissettiğimde derin bir nefes aldım.

"Bir sebebi yok mu?"

"Bilmiyorum." kapı çalınca annem açmaya kalktı. Bende odama geçip tekrardan yanan yanağıma krem sürdüm. Telefonumda arama var mı diye baktıktan sonra cebime koyup çıktım. Annem kapıda hararetli bir şekilde biriyle konuşuyordu. Kafamı uzattığımda Mete olduğunu gördüm. Panikle odama döndüm. Kapıyı kilitleyip yatağa girdim. Yüzsüz!

"Hazan.." diye seslendi annem.Bunun olmamasını ne kadar da isterdim. El mahkum kalkıp odamın kapısını açtım ve yorgun gözükmeye özen göstererek kapıya gittim. Meteyi ilk defa görmüş gibi şaşırma numarası yaptım.

"Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordu masumca. Bana öyle baktığı sürece onu reddetme şansım yoktu.

"Zannetmiyorum." dedim güçlükle. Annem yanımızdan ayrılmış, yemek yapmaya mutfağa girmişti.

"Beni dinlemeni istiyorum."

"Seni dinlemek istemiyorum!" derin bir nefes alıp içeriye girerek kapıyı kapattı. Kolumdan tuttuğu gibi odama sürükledi beni.

"Beni dinlemen lazım." dedi çaresizlikle. Pes edip yatağımın üzerine oturdum.

"Anlat." diye tısladım. Sesli bir şekilde nefesini vererek yanıma oturdu. Uzaklaşmak istesem de kokusu buna engel oluyordu.

"Bak Hazan, sana söyledim, ben bu kadar agresif birisi değilim. Mesajlarıma cevap versen, telefonlarımı açsan anlatacaktım. Dün olanlardan sonra hastaneye gitmem gerekiyordu ama gidemedim. Bugün de erkeklerin öyle tavırlarını görünce gerçekten fazla sinirlendim. Senden çok ama çok özür dilerim.."

HAZAN VAKTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin