Kimin seslendiğini görmek için döndüğümüz de çakma sarışın, uzun boylu ve mini bir elbise giymiş kadın koşarak geldi ve karşımdaki adama sarıldı.''Bebeğim nerelerdesin seni çok özledim.''
O an Barlas dediği kişinin o olduğunu anladım.
''Sen ne arıyorsun burada Gözde?'' diye sordu sert ve soğuk bir şekilde.
''Seni çok özledim ve adamlarından nerde olduğunu öğrenip buraya geldim.'' dedi ağzını yaya yaya.
''Kim dedi sana buraya gel diye?''
''Bağırma hayatım sende beni özlemişsindir diye düşünmüştüm.''
O sırada beni fark etti.
''Bebeğim bu kız kim? Yoksa yeni oyuncağın mı?''
''Seni ilgilendirmez. Her işime burnunu sokma.''
Kız biraz bozuldu ama kollarını adamdan ayırmadı.
''Cüneyt al bunu bizim evin bodrumuna götür oraya kapat. Sonra ilgileniriz.''
''Peki abi.''
Cüneyt beni kolumdan sertçe tutup kaldırdı ve geldiğimiz yöne doğru sürükledi.
Arabaya yine fırlatır gibi bindirip sürücü koltuğuna oturdu ve sürmeye başladı. Bende o sırada düşüncelere dalmış bir yandan anneme üzülüyor bir yandan da kendi halime acıyordum. Tek temennim anneme bir şey olmamasıydı.
Bir süre sonra büyük bir bahçesi ve havuzu olan bir villaya yaklaştık. Evin bahçesinde bir sürü koruma vardı. Bahçe kapısı açıldı ve içeriye girdik. Cüneyt arabayı durdurdu ve kapımı açıp tekrar kolumdan tutup sürükleyerek eve doğru götürdü.
Evin kapısına geldiğimizde korumalar kapıyı açtı ve içeriye girdik. İçerden bir tane hizmetçi gelip,''Hoş geldiniz Cüneyt Bey.''
Hizmetçi dediğime de bakmayın sanki podyumdan fırlamış gibiydi.
Cüneyt kafasıyla selam verip beni sürükleyerek merdivenlerden aşağıya indirdi. Bodrum gibi bir yere gelmiştik. İçerisi rutubetli, havasız ve birazda karanlıktı. Gittikçe daha çok korkmaya başlamıştım. En sonunda hücre gibi bir yerin kapısını açtı ve beni oraya atıp kapıyı kilitledi.''Biraz burada aç susuz kal da aklın başına gelsin.''diyerek arkasını dönüp gitti.
Dediği gibi açtım, susuzdum ve üşümüştüm. Bulunduğum yer çok korkutucu görünüyordu. Hem pis ve havasızdı hem de böcekler vardı. Bu belaya nasıl bulaştığımı ve nasıl kurtulabileceğimi düşünmeye başladım. Gözyaşlarım sabahtan beri durmazken tekrar akmaya başladı. Keşke şimdi annemin yanında olsaydım ve ona sarılıp uyusaydım. Keşke hayatım daha dün ki gibi sessiz, sıkıcı ve monoton olsaydı. Ona bile razıydım.
Bir süre sonra ağlamaktan gözlerim ağrımıştı ve uykuya dalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutuklu (Tamamlandı) ✔
General Fiction''Barlas Poyrazoğlu '' Siyahın nasıl daha siyah ve nasıl daha çekici olabileceğini varlığıyla kanıtlayan, güçlü, asi ve sert bir adam. ''Beyza Güçlü'' Soyadının aksine o kadar da güçlü olamayan, giydiği forma gibi bembeyaz saf ve masum olan, buna ra...