Multimedia : Beyza'nın yeni saç rengi.
Sabah olduğunda Derin'in bana seslenmesiyle uyandım.
''Hadi uykucu geç kalacağız kalk artık.''
Esneyerek cevap verdim,
''Tamam kalkıyorum birazdan.''
''Birazdan değil hemen şimdi kalkıyorsun.''dedi ve omuzlarımdan tutup beni yataktan kaldırdı.
'' Hadi git elini yüzünü yıka sonrada kahvaltıya gel. Bu gün çok işimiz var geç kalacağız.''
''Peki hemen geliyorum.''
Hemen gidip elimi yüzümü yıkadım ve içeri geçtim. Kızlar mutfakta masaya oturmuş, çoktan kahvaltıyı hazırlamış ve beni bekliyorlardı.
''Günaydın.''
İkisi birden,
''Sana da günaydın canım.'' Dediler.
Bende bir sandalye çektim ve oturup kahvaltımı yapmaya başladım.
Duru bana dönerek,''Heyecanlı mısın? Yarın işe başlıyorsun.''
''Hem de çok. Ya Yavuz denen adam benim kim olduğumu ve neden geldiğimi anlarsa?''
''Heyecanlanmana ve korkmana gerek yok. Sadece doğal davran. Onun yanında kendini açığa verecek hareketler yapma ve fazla heyecanlanma. Eğer öyle yaparsan şüpheleneceğini sanmıyorum.''
''Ama doğal davranarak adamı nasıl etkileyeceğim? Bu güne kadar hiç sevgilim olmadı. Nasıl öyle bir adamı etkilerim ki?''
Derin araya girdi,
'' Sen hiç aynaya bakmıyorsun galiba? Ne kadar güzel olduğunun farkında değil misin? Bir erkeğin sana bakmaması için aptal olması gerekir. Ayrıca bu gün birazda bakım yaptırdıktan sonra daha güzel olacaksın. Eminim o da seni fark edecektir.''
''Abartma o kadar güzel değilim. Siz daha güzelsiniz.''
''Alçak gönüllü olmana gerek yok doğruları söylüyorum.''
O sıra da Duru bana bir fotoğraf uzattı.
''Bu Yavuz Soydan. Yani etkileyeceğin adam.''
Fotoğrafı alıp inceledim. Gerçekten de kızların anlattığı gibi çok yakışıklı bir adamdı.
''Gerçekten işim çok zor.''
''Merak etme başaracaksın.''
''Umarım.''
''Hadi kızlar bir an önce kahvaltınızı yapın çıkalım.''dedi Derin.
Birlikte hızlıca kahvaltımızı yaptık ve ortalığı toparlayıp hazırlanmaya gittik. Odama girip dolabı açtım ve içinden siyah bir kot şortla siyah gömlek alıp giydim. Bir de yandan asmalı kırmızı bir spor çanta alıp içine telefonumu koydum. Ayakkabı olarak da rahat yürüyebilmek için siyah bir spor ayakkabı giydim ve saçlarımı açık bıraktım. O sırada dolabın içinde köşede bir kasa gördüm. Galiba dün Cüneyt'in bahsettiği kasaydı. Açmak için eğildim ve kasa kilitli olmadığı için kolayca açtım. Kasa yarısına kadar iki yüzlük banknotlarla doluydu. Bu adamların ne kadar zengin olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyordum. İhtiyacım olacak kadar içinden para aldım ve çantama koydum.
Daha sonra odadan çıkıp salona giderek kızları beklemeye başladım.
Bir süre sonra ikisi de salona geldi. Duru da benim gibi kot şort ve gömlek giymişti. Derin ise altına kot pantolon üstüne de baskılı tişört giymişti.''Hazırsak çıkalım.'' dedi Derin.
Birlikte evden çıktık. Apartmanın aşağısına indiğimizde güvenlik yazan yerde iri yarı bir adam gördüm. Büyük ihtimal Barlas'ın adamıydı. Daha sonra Cüneyt'in söylediği aklıma geldi. Büyük ihtimal bir tanesi de bizi uzaktan izliyordu.
Kızlarla birlikte yola çıktık ve bir taksi çevirip bindik. Duru gideceğimiz yerin adresini söyledi. Bir süre sonra büyük bir alışveriş merkezinin önünde durduk. Taksinin ücretini ödeyip arabadan indik. Birlikte alış veriş merkezine girdik ve dışarıdan çok pahalı duran bir kuaförün önüne geldik.
Derin bana dönerek,''Hadi bakalım değişim başlasın.'' dedi ve gülümseyerek beni kuaförün içine soktu.
İçeri girdiğimizde hemen bir bayan çalışan geldi ve bizimle ilgilenmeye başladı.
''Buyurun size nasıl yardımcı olabilirim?''
Derin konuşmaya başladı.
''Biz bu arkadaşın saçını boyatmak istiyoruz. Birazda saçlarının uçlarından aldıracağız. Ayrıca manikür pedikür de yapılacak.''
''Tabi efendim şöyle buyurun.'' dedi ve bana bir sandalye gösterdi.
Derin'e dönerek,''Ben saçımın renginden memnunum. Neden boyatıyoruz?''
''Tatlım biraz değişiklik her zaman iyidir. Bana güven.''
''İyi bakalım dediğin gibi olsun.'' dedim ve kadının gösterdiği yere oturdum.
''Nasıl bir renk istiyorsunuz?''
Duru araya girip,
''Açık küllü kumral olsun.''
''Bana yakışacağından emin misin? Sonra daha da çirkin olmayayım.''
''Saçmalama sen şimdi de güzelsin ve emin ol bu renk sana çok yakışacak.''
''Tamam o zaman sizin istediğiniz gibi olsun. Ben karışmıyorum.''
Kuaför kadın ilk önce saçlarımın uçlarından aldı. Saçlarım fazla uzun olmadığı için çok kesmesini istemedim. Daha sonra birkaç boyayı karıştırarak saçımı boyamaya başladı. Saçımı boyamayı bitirdikten sonra boyanın tutmasını beklerken de manikür ve pedikürümü yaptılar. Yaklaşık kırk dakika sonra saçımı yıkamak için beni başka bir yere aldı ve saçımı yıkadı. Daha sonra tekrar içeri geçtik. Saçımı kurutup fön çekti. Bütün her şey bittikten sonra aynanın karşısına geçtim ve kendime baktım. Kızlar aynı anda,
''Yaa biz sana söyledik çok güzel oldun. Maşallah maşallah.'' dediler ve gülmeye başladılar.
Aslında yeni halimi bende çok beğenmiştim. Kızların dediği gibi güzel olmuştum.
''Teşekkür ederim kızlar. Sizin sayenizde'' dedim ve gülümsedim.
Birlikte parayı ödeyip kuaförden çıktık. Daha sonra mağazaları biraz gezdik ve kızlar kendilerine birkaç kıyafet aldı. Bana da almam için ısrar ettiler ama zaten evdeki dolap ağzına kadar kıyafet doluydu. O yüzden gerek duymadım. Saat ilerlerken acıktığımızı hissettik ve bir kafeye gidip yemek yedik. O sıra da Duru konuşmaya başladı.
''Eminim bu halinle Yavuz'u çok çabuk etkileyeceksin.''dedi ve güldü.
''Umarım dediğin gibi olur da elime yüzüme bulaştırmadan bu işi hallederim.''
''Biraz kendine güven. Başaracaksın.''dedi Derin.
Daha sonra yemeklerimizi bitirdik ve bir taksiye binip eve gittik. Eve geldiğimizde üçümüzde çok yorulmuştuk. Üstümüzü değiştirip birer kahve yapıp içtik ve biraz muhabbet ettik. Daha sonra yarın ilk iş günüm olduğu ve erken kalkacağım için uyumaya karar verdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutuklu (Tamamlandı) ✔
General Fiction''Barlas Poyrazoğlu '' Siyahın nasıl daha siyah ve nasıl daha çekici olabileceğini varlığıyla kanıtlayan, güçlü, asi ve sert bir adam. ''Beyza Güçlü'' Soyadının aksine o kadar da güçlü olamayan, giydiği forma gibi bembeyaz saf ve masum olan, buna ra...