Bölüm Şarkıları: Çağan Şengül - Yoktur Yok (Multimedya da var.)
Şarkılar eşliğinde okumanızı tavsiye eder ve keyifli okumalar dilerim...
Multimedya: Efgan Akpolat
Kapkara bir örtünün altında cansız yatan bir beden her şeyden habersiz olsa da, peki ya geride bıraktıkları?
Kalbim göğüs kafesimi parçalamak istiyordu adeta. Gözlerimden akıp giden yaşlar teker teker parke zemine akın ediyor, kalp kapakçıklarım kendi arasında sıkışmasını sağlıyordu. Tarifsiz bir acı bedenimde vuku bulurken ellerimi yumruk yaptım.
1 saat sonra... Tam 1 saat sonra dönüşü olmayan bir yola sapacak, benliğimi kaybedecektim. Beni ben yapanı alıp, o kara toprağın altına bırakıp, üzerini örteceklerdi.
Bilmiyorlar mıydı? O soğukta yapamaz, üşürdü, karanlıkta tek başına kalamazdı. Sesini duyuramazdı...
Dişlemekten paramparça olmuş alt dudağımı dilimle ıslattım. Şuan kanadığına emindim, ancak kanayan tek yer orası değildi.
Bir insanın kalbi kanayabilir miydi? Kanıyordu işte. Kalbime sayısız saplanan mızraklar her saplanışında daha derin yaralar açmış ve o derinliklere onun adı kazınmıştı.
"Yavrum, hazırsan çıkalım mı?"diye sordu annem.
Sevdiğimi son yolculuğuna uğurlamak için hazırlanmıştım. Siyahı sevmeyen ben şuan siyahlar içindeydim... Âdeta siyahla bütünleşmiştim.
Peki, ya onunla vedalaşmaya hazır mıydım?
Anneme bakmadan ruhsuz bir şekilde beni izlemeyi sürdüren ağabeyime döndüm.
"Çıkabiliriz."
Ağabeyim başıyla onaylayıp, yanıma geldi. Kolunu omzuma attığında başımı geniş ve kaslı omzuna yaslayıp, ona iyice sokuldum.
Birlikte odamdan çıkarken bakışlarım bileğime kaydı. Başparmağımı onun kendi elleriyle yaptığı bilekliğin üzerinde gezdirmeye başladım.
Birlikte evden ayrılıp, arabaya doğru ilerlemeye başladık. Ağabeyim sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğunun kapısını açıp, geçmem için başıyla işaret etti. Normalde asla yapmayacağı şeyi yapıyordu.
Sırf kendime kapıyı açtırabilmek için türlü türlü kumpazlar kurmama rağmen asla kendinden ödün vermeyen Efgan Polat, bana kendi isteğiyle arabanın kapısını açıyordu. Gece geçirdiğim sayısız sinir krizlerinin de etkisi olabilirdi tabii.
Bakışlarımı gözlerine çevirdiğimde yüzünde buruk bir gülümseme belirdi. Yüzümde tek bir kas bile oynamamıştı. Önünden geçip, yolcu koltuğuna yerleştim. Arabayı çalıştırıp, ilerlemeye başladığında başımı cama yaslayıp, gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ MELEK
Roman pour AdolescentsGenç kız, yerde yatan genç adamın önünde diz çöktü. Parmakları onun yüzünü avuçlarken yutkundu, genzi yanıyordu. Acı; damarlarından sızarak âdeta kanına karışıyor, her bir zerresinin kavrulmasını sağlıyordu. Aciz bedeni bunu kaldıramayacak kadar düş...