Bölüm Şarkısı: Gri - Olmaz (Multi'de var.)
Multimedya: Dalya Akpolat - Kayral Alkanoğlu
BEN GELDİM! HEMDE LAPTOP'IM YAPILIR YAPILMAZ YAZDIĞIM, NORMALDEN BİRAZCIK UZUN BİR BÖLÜMLE... İNŞALLAH KIRILAN GÖNLÜNÜZÜ ALMIŞIMDIR. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM! ÇİÇEK DOLUSU SEVGİLER ÖPÜCÜKLER.**** ŞURAYA SARAHAH LİNKİMİ BIRAKIYORUM, YORUM VE ELEŞTİRİLERİNİZİ BELİRTİN LÜTFEN... :)
siyahlavinia.Sarahah.com - BEKLİYORUM! :) - ********
Dalya Akpolat'ın Anlatımıyla
"Oğlum, bu kızların bizim karşımızda hiç şansı yok."
"Kesinlikle..."
"Şşt, çocuklar! Şuraya bakın kim geliyor..."
"Ayça!"
"Kalbime inecek be kardeşim..."
"Ben bu bacaklara bakmaktan nasıl oyuna odaklanacağım?"
"Al benden de o kadar birader."
"Of ulan of..."
"Ayça! Titrettin beni Ayça!"
Rakip takımın oyuncuları arasında geçen aptalca geyiği sert bir dille kesen kişi o olmuştu. Kayral.
"Hayvanlık yapmayın ulan! Bir daha bunu tekrar eden olursa maç bitiminde ben onu titreteceğim."
"Ayça'yı tercih ederim, kardeşim."
Birkaç kişi kendi aralarında kahkahalarla gülmüştü ancak Kayral'ın keskin yüz ifadesi, içinde taşan öfkeyle kaplanınca herkes bir anda duruldu. Kayral birkaç adım atarak az önce konuşan gencin önünde durdu.
"İt herife bak! Gelmiş hala Ayça diyor..."
Öfkeyle dişlerini birbirine bastırdığını gördüm. Ellerini iki yanında yumruk yaptı.
O sırada esmer, uzun boylu bir genç ikisinin arasındaki milimlik boşluğa sığmaya çalışarak kendini feda etmişti. Ruhsuz bir şekilde olacakları bekliyor gibiydim. 'O kız için gerçekten kavga edecek miydi?' cevabını merak ediyordum doğrusu.
"Tamam, kardeşim... Sakin ol, ben bunların icabına bakarım. Sen şimdi oyunu kimin başlatacağını hallet bizde bitirelim şu işi."
Lâkin beklenen olmadan esmer genç onu uzaklaştırmaya oradan çalışıyordu. Başarmıştı da... Birkaç adım ötemde duruyorlardı ve ben pür dikkat onlara kulak kabartmıştım.
Bunun ne kadar doğru olduğu tartışılır olsa da kendime engel olamamıştım.
"Eyvallah, Selim." Dedi, okyanus gözlü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDEKİ MELEK
Novela JuvenilGenç kız, yerde yatan genç adamın önünde diz çöktü. Parmakları onun yüzünü avuçlarken yutkundu, genzi yanıyordu. Acı; damarlarından sızarak âdeta kanına karışıyor, her bir zerresinin kavrulmasını sağlıyordu. Aciz bedeni bunu kaldıramayacak kadar düş...