Sırt Sırta

8.3K 624 246
                                    

Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum. İyi okumalar..

İBRAHİM

¨Soğuk yüzün.. Oysa sen sevmezdinki soğuğu hep ellerim hiç ısınmaz derdin. Bende hasret teyzeye yünler alıp sana eldiven ördürmüştüm. Ellerin üşümesin sen üşüme diye.Ama şimdi soğuksun ısınmıyorsun. Toprağını sarıp sarmalasam ısınır mısın. Bak çiçekler bile sevmemiş soğunu oysa sen nasıl severdin onları. Benden daha çok onlarla ilgileniyorsun diye kızardım sana şakadan. Biliyor musun kimse sana benzemiyor benzemesinde zaten bir tek sen vardın birtek sen kal istiyorum.Vedan bile soğuktu öyle soğuktu ki kalbim dondu o gün bir daha ısınmadı. Isınmazdıda artık bilirim senin üzerine atılan her toprakta bende kalbimi gömdüm seninle. Ama o gün geldiğinde her şeyi tamamladığım gün çıkarıcam onu olduğu yerden.. Merak etme Sevil o gün geldiğinde sende ısınacaksın benim buz tutan kalbimde¨

Mezarın üzerindeki dağılmış toprağı elimle düzelttim. Onu bu toprağa teslim ettiğim gün gelmiştim en son buraya. Olmamıştı yapamamıştım onun her daim gulen gözleri yerine bu toprağa bakmak. Onun cıvıl cıvıl haline inat buradaki tüm sessizliğini görmeye dayanamamış ve gelmemiştim. Belkide kabullenemeyişimin göstergesiydi. Ama bugün sabah evden çıktığımda ayaklarım beni buraya çekmişti... Onunla konuşmak dertleşmek geldi içimden yıllar sonra. Geldiğim günden beri tekrar onun yanına gidebilmek için kendimle savaşıyordum ve bu savaş bugün son bulmuştu . İçimin acısı geçmiyordu geçmeyecekti kaç yıl geçerse geçsin bendeki bu yangın sönmeyecekti bilirim. Ama az kalmıştı beni körükleyen bir yangındı bendeki yangını söndürecek. Bu sefer ateşe veren ben olacaktım.

Mezarlıktan ayrılıp şirkete geçtim. Ofise geldiğimde beni gören sekretim Aslı hemen ayağa kalkmıştı kızın benden korktuğu ve bana sinir olduğu her halinden belliydi. Her ne kadar belli etmemeye çalışsada bunu anlamak zor değildi. Ofise girip üzerimdeki ceketi çıkarıp koltuğumun üzerine astım. Masamda beni bekleyen dosyalara bakıp elimle kenarı iteledim. Başımı ellerimin arasına alıp gözlerimi kapadım. Birkaç saniye bu şekilde kalıp kendime gelmem gerekiyordu. Ama çalan kapı tüm bunları bozmuştu. Hafiften dişlerimi sıkıp kafamı kaldırmadan

¨gir¨

dedim. İçeriyi dolduran topuk sesinden aslı olduğu belli oluyordu

¨İbrahim bey Savaş bey geldiler efendim¨

Duyduğum cümle ile sinirim tepeme sıçramıştı. Ne sanıyordu bu adam kendini. Başımı kaldırıp sinirle Aslıya baktığımda korktuğu her halinden belli oluyordu

¨ben kendisini kabul ettiğimi hatırlamıyorum ¨

¨Efendim dün siz görüşeceğinizi söylemiştiniz.¨

¨ben gerekirse şirket avukatı ile görüşeceğimi söyledim. Savaş beyle değil Aslı. Şimdi çık ve kendisiyle görüşmeyeceğimi söyle. Benide rahatsız etme çık dışarı¨

Sonuna doğru iyice yükselen sesimle aslı yerinde sıçramış hemen dışarı çıkmış kapıyı kapatmıştı. Saniyeler geçmemiş kapı bir hışımla açılmıştı Savaş ve onu engellemeye çalışan Aslı içeri girmişti

¨Savaş bey giremezseniz içeri lütfen ¨

¨tamam Aslı çık sen dışarı¨

¨şey İbrahim bey ben engel olmaya çalıştım¨

¨tamam çık¨

Aslı odadan çıktında koltuğumda arkama yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim bakışlarımı karşımda duran Savaş a dikip

¨buyrun sizi dinliyorum¨

YÜREĞİNE SOR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin